KOR

8. Bölüm - Yanlış Melodi

6 YIL ÖNCE

   Bugün Lamborghini'de yaptığım, ilk yurtdışı stajımın son günüydü. Aynı zamanda Lamborghini ekibinden biri olarak katıldığım son yarış, biraz önce bitmişti. Şimdi ilk üçte bitirenler podyuma çıkacaktı. Üç kişilik podyumun ilk ikisinin Lamborghini olması ise eminim benden çok sürücülerimizi gururlandırıyordu. Marc, yarış birincisi olmuştu. Onunla ilk tanışmamızdan sonra ilk iş günümde karşılaşmamız, sonraki günlerimizi inanılmaz profesyonel geçirmemizi sağlamıştı. 

   Çoğunlukla işimiz birbirimize düşmediği için karşılaşmıyorduk bile. Tabii iş saatlerinde. Sonrasında ise yakın diyebileceğim iki arkadaş olmuştuk. Arada benimle flört ediyordu. Muhtemelen takıldığı kızların sayısı çokça olduğu için insanlarla genel konuşma biçimi bu şekildeydi. Biriyle flört ettiğini gördüğümden söylemiyordum. Sadece çok tanınan, en yakışıklı sporculardan biri olması onun gözümdeki karakterini bu yönde etkiliyordu. Çünkü Marc gibi aşırı yakışıklı ve başarılı insanlar tek kişiye takılmazdı. Asla. Yani ben bu yaşıma kadar bunu öğrenmiştim. 

   Düşüncelerimi, anons edilen Lamborghini sürücüleri durdurdu. Sürücülerimiz podyum dediğimiz ilk üç kazananı taşıyan basamaklara çıktıklarında Marc birincilik ödülünü almıştı. Gözleri podyumun altındaki seyirci ve ekip arkadaşlarının kalabalığında bir şey arıyordu. Önlerde izlediğim için görebiliyordum. Aradığı şeyi bulduğu an daha da gülümseyen Marc, aradığı şeye -yani bana- bakarak göz kırptı. Yanımdaki ekip arkadaşım bunu fark etmiş olsa gerek ki dirseğini karnıma geçirirken dudaklarını birbirine bastırmış gülmemeye çalışıyordu. Dirseğime geçirilen karnı, pardon, karnıma geçirilen dirseği görmezden gelerek Marc'ı elim kopacakmışçasına alkışlıyor ve gülümsüyordum. Son yarışım unutulmaz geçmişti.

***

   Yarışı kutlamak adına yemeğe çıkma fikrini Marc önermişti. Frank ise yarın İtalya'da Lamborghini'nin ana ofisinde buluşmamız ve büyükçe kutlamamız gerektiğini söylemişti. Benimle birlikte birkaç öğrencinin daha son staj günüydü bugün. Ayrıca yaz sonu geldiği için Formula sezonunun bitmesine az kalmıştı ve şu an Lamborghini olarak büyük bir farkla önde gidiyorduk yani şampiyon olma ihtimalimiz çok yüksekti. Kutlamaya değer her şeye sahiptik.

   Zaten stajım bittiği için son işlemleri İtalya'da yaptırmam gerekiyordu bu yüzden bu fikir çok hoşuma gitmişti. Ana ofisimiz Santa Agata'da yani Bolonya'daydı. Bu gece oraya uçacaktım ve bir geceliğine otele yerleşecektim. Sonraki gün ise öğlen kutlamaya başlayacak ve muhtemelen geceye kadar kutlamaya devam edecektik ki ben gece uçağa yetişecektim.

   Formula'da çalışmayı çok sevmiştim. Yarışları izlemeyi küçüklüğümden beri severdim ama şimdi bu ortamı tatmak bambaşkaydı. Burada olduğum dönem boyunca kazanmamız da beni mutlu ediyordu. Kötü geçirdiğimiz birkaç yarış vardı ki en kötü yarışımızda bile en kötü sıralamamız altıncılık olmuştu. Bizzat müdürümüz Frank'in yanında çalıştığım içinse ayrı mutluydum zira çok başarılı bir müdürdü. CV'me ekleyebileceğim şahane bir deneyim geçirmiştim. 

   Sürücülerimizle de aram fazlasıyla iyiydi. Marc her koşulda gözümü alamadığım biri olduğu için onunla çalışmak keyifli olduğu kadar zordu. İnanılmaz etkilendiğiniz biriyle profesyonel ilişki kurmak söylendiği kadar kolay değildi. Ama artık bir önemi kalmamıştı çünkü yarın gidiyordum. Muhtemelen bir daha yüz yüze göremeyeceğim birinin yanından gidiyorum diye zırlayacak halim yoktu. 

***

   Uçaktan Bolonya'ya indikten sonra otele gelişimle uyumuştum. Uyandığımda ise kutlama ve veda gününe gelmiştik. Güzel gözükmek istiyordum. Siyah ve bana hafif bol olan gömleğimi, siyah mini eteğimin içine salaş olacak şekilde sıkıştırdım. Eteğim zaten fazlasıyla kısa olduğu için sağ bacağımın üstündeki yırtmacı da oldukça küçüktü fakat uzun bacaklarımı oldukça güzel sergiliyordu. Gömleğimin de hafif bir dekoltesi vardı ve aşağı doğru 'v' eklinde gidiyordu fakat abartı değildi ve fazlasıyla yerinde gözüküyordu. Açık bıraktığım kol düğmelerim gömlekten almak istediğim salaş görüntüye katkı sağlıyordu.