12. Bölüm - Doktor

80 9 2
                                    

Görüş ve düşüncelerinizi paragraf aralarında ve bölüm sonunda yorum olarak bekliyorum. Bölümü oylamayı unutmayın... Bir de geçmiş sahneleri kronolojik ilerlemiyor. Bu bölüm önceki birkaç bölümdeki yerlerden önce gerçekleşti. Okurken de göreceksiniz zaten <3

Keyifli okumalar :))

5 YIL ÖNCE

   Marc yarışta dördüncü giderken önündeki üç kişiden biri, takım arkadaşı Tony'di. Henüz yarış yeni başladığı için bu sıralamaların değişmesi kolay olacaktı ve biz; Lamborghini ekibinin hedefi, iki pilotumuzu da yarış sonunda ilk üçte görmekti. Fakat bugün bir eksiğimiz vardı. Frank aramızda değildi. Bu yüzden buranın yönetimi bana kalmıştı.

 Yarışın yaklaşık dörtte biri bittiğinde arabalarımıza yeni tekerleri takmamız gerekiyordu ki yarışa daha avantajlı devam edebilsinler. Marc dördüncü olarak ilerlerken Tony ikinci gidiyordu. Marc bu yıl dünya şampiyonluğuna en yakın isimlerden biriydi ve bu yarışı ne kadar iyi bir sıralamada bitirirse şampiyonluk şansı o kadar artacaktı.

   Ama Lamborghini ekibi olarak bizim hedefimiz iki sürücümüzü de en iyi yerlerde görmekti bu yüzden sevgilim olduğu için Marc'ı kayıramazdım. Zaten bugün Frank de yoktu ve zaten yeterince kameraların önünde değilmişiz gibi bize daha da odaklanmışlardı. Benim Lamborghini'yi yönettiğim ilk yarışı dikkatle çektikleri için yapacağım en ufak hamle de Formula medyasında manşet olurdu. Bir de Marc'ın sevgilisi olduğumu bilseler beni taşlarlardı herhalde ama basın bunu bilmiyordu.

   Stratejistlere ''Tony'i pite çağırın. Marc arkada, savunmada kalacak'' dedim. Pite giren araç sıralamada düşerdi çünkü burada vakit kaybediyorlardı. Ama lastikleri değiştiğinde kaybettiği sıralamayı fazlasıyla geri kazanması kolay oluyordu ve sıralama olarak daha da yükselmelerine olanak sağlıyordu yeni lastikler. Bu yüzden Tony ikinci giderken pite gelirse belki sıralamada beşinciliğe hatta altıncılığa düşecekti ama bu sırada Marc, kendisinden arkadakileri önüne geçirmeyeceği için Tony'nin sıralaması az düşecek ve zaten sonrasında da kolaylık geri ikinciliğe hatta umarız ki birinciliğe yükselecekti.

   Tony pite girdi. İki saniye on iki salisenin sonunda -ki hızlı bir pit süresiydi- yeni lastikleriyle pitten ayrıldı. Sıralamada beşinciliğe yani Marc'ın hemen arkasına düşmüştü. Ve şimdi içim acıyarak Marc'ın savunmayı bırakıp Tony'nin öne geçmesine izin vermesini söyleyecektim. Marc sevgilim olabilirdi ama işimde adil olmam gerekiyordu. Zaten Marc'ın da ilerleyen turlarda ilk iki için yarışacak anlarının olacağına inanıyordum. 

   Stratejistlere ''Marc, Tony'e izin verip arkada savunmada kalacak'' dediğimde Marc'ın stratejisti şok içinde gözüme baktı. ''Ne duruyorsunuz, söylesenize'' dedim sert ve otoriter çıkan sesimle.

   Marc'ın mikrofona sövdüğünü muhtemelen sadece ben değil tüm izleyiciler, radyo kayıtları sayesinde duymuştu. Sövdüğü şey ben değildim ama şampiyonluğa bu kadar yakınken Tony'i önüne geçirmek istemiyordu. Normal hayatlarında asla bu kadar gergin olmayan ve aslında çok yakın arkadaş olan insanlar bile pistte birbirinin en büyük düşmanı olabiliyordu. Çünkü inanılmaz hırslı insanlardan bahsediyorduk ki tüm dünyadaki en iyi yirmi pilottu bu insanlar. Onları buraya getiren şey hırslarıydı.

   ''Tony ile yarışmak için izin istiyorum'' dedi Marc stratejistine. Eğer şu an bu ikili yarışacak olursa ancak sıralamalarını koruyabilirlerdi ki eğer birbirlerinin aracına zarar verecek bir çarpışma yaşayacak olurlarsa bu iki sürücümüzün de yarıştan ayrılmasına sebep olurdu. 

   ''Reddet'' dedim stratejiste. ''Reddedildi'' dedi Stratejisti, Marc'ın kulaklığına. Marc kararımızdan nefret ederken ve bunu sesli dile getirirken sinirle Tony'nin öne geçmesine izin vermişti. ''Marc, savunmada kalsın'' dedim. Sanki Marc'ın kalbine indirmek istiyormuşum gibi gözüküyordu, biliyorum ama az sonra ilk ikide onları görmek için yapıyordum ne yapıyorsam.

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin