1. Bölüm - Pol

574 28 5
                                    

Düşünce ve yorumlarınızı paragraf altlarında bekliyorum.

Keyifli okumalar :)   

Ajda Pekkan - Sen Benim Şarkılarımsın

4 YIL ÖNCE

   Bugün çok yorulmuştum ama sonunda gözlerimi kapatabilirdim çünkü sevgilim yanımdaydı.

   Yarın yarış günüydü. Marc, kendisi sevgilim olur, inanılmaz bir sıralama turu geçirmişti ve bu sayede yarınki yarışa pol pozisyonunda başlayacaktı. Pol pozisyonundan yani en önden başlamak ona yarın yapılacak asıl yarışta birinciliği getirecek en önemli şeydi. Hala inanmakta güçlük çeksem de benim dünyalar kadar çok sevdiğim ve şu an yanımda uyuyan sevgilim, dünyaca ünlü ve başarılı bir formula1 pilotuydu.

 ***

   Yarış alanına geldiğimizde Marc hazırlanmak için yanımdan ayrılacaktı. Bana sıkı sıkı sarıldığında ona şans diledim. Her yarıştan önce başına bir şey gelebileceğinin riski ile bana sarılsa da bu sefer dakikalarca böyle kalmıştık. Formula'da yıllardır kimseye ciddi bir zarar gelmediği için içim biraz rahat eder gibi olsa da çok tehlikeli kazalar olabiliyordu ve bunun sonucunda ölüm olmayacağının garantisini kimse veremiyordu. 

   Yine de ayrılmak zorunda kaldık ve ikimiz de Lamborghini'nin garajına doğru yürümeye başladık. Lamborghini'nin garajında sevgili olarak değil Lamborghini'nin başarılı pilotu ve Lamborghini F1 takımı müdür yardımcısı olarak bulunuyorduk. Garajın içindeki koşturmaca ise yarışın başlamasına az kalmasından kaynaklanıyordu. Herkes görevini yerine getirmeye çalışırken ben ve müdürüm Frank, takımımızın pilotları ile konuşuyorduk. 

   Her ne kadar profesyonel olmamız gereken bir ortamda olsak da Marc'ın ara ara bana gülümseyen bakışlarını fark edebiliyordum. İçimi rahatlatmaya mı çalışıyor bilmiyordum ama bakışlarıyla daha çok gerilmiştim sanırım. Yine de aynı şekilde ona gülümsüyor ve içimden yarışın sorunsuz geçmesi için dua ediyordum. 

   Padok içerisindeki birtakım ünlülerle PR fotoğrafları çekildikten ve küçük sohbetler edildikten sonra yirmi kişilik pilot kadrosu yarış arabalarına geçmeye başladı. Arabalar başlangıç yerlerine yerleştirildi. Formasyon turu başladı. Bu yarıştan hemen önce atılan lastik ısıtma turuydu. Ve tur bitince herkes tekrar yerlerine geçti. 

   Işıklar söndü ve asıl yarış başladı. Marc önden başladığı için birkaç tur içerisinde arkasındakilerle farkı kolaylıkla açtı ve en önde kendi başına tur atmaya başladı. Bu da arabayla ya da garajla ilgili bir sorun yaşanmadıkça Marc'ın yarış birinciliğine gittiğini gösteriyordu. Podyuma çıkacaktı ve birincilere ayrılan noktada gözleri beni bulana kadar her yeri arayacaktı. 

***

   Yarışın neredeyse yarısına geldiğimizde müdürümüz Frank tarafından pitte yapabileceğim bir şey kalmadığını ve vip seyircilerin arasına geçebileceğim talimatını aldım. Marc'ın ailesinin olduğu bölüme geldiğimde herkese selam vermiş ve yanlarına oturmuştum bile.

   Yarışı buradan izlerken seyircilerden sesler yükselmeye başlamıştı. Muhtemelen bir araç başka bir aracı engellemiş hatta belki bir çarpışma olmuştu. Biz ekranlardan ne olduğunu anlamaya çalışırken pistte kırmızı bayraklar kalktı. Kameralar olayı çekmiyor, seyircilere odaklanıyordu ama kötü bir kaza olmasaydı kırmızı bayrağın kalkmayacağını bilerek yerimde hareketlendim. Kimseye bir şey olmamasını umdum. Marc önde gittiği ve yanında araç olmadığı için ona bir şey olmadığını tahmin edebiliyordum ama pistteki diğer insanlara bir şey olmuş olmasından deli gibi korktum. 

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin