KOR

24. Bölüm - Konser

Aylardır gelmeyen o diğer bölüm...

Okunma ve yorum sayıları sıfıra yakın olunca final ve vizelerin arasında bölüm yazmak çok zor arkadaşlar affedin... Bölüme oy vermeyi ve düşüncelerinizi paragraf aralarında yorum olarak paylaşmayı unutmayın.

Keyifli okumalarr

Şehrin merkezindeki otelin suitinde hazırlanan Derin'in aklı hala Ozan'daydı. Aralarında başlamak üzere olan şeyi tek hamlede silmişti.

Bunu bilerek ve de isteyerek yapmıştı ama sonrasında bu kadar üzüleceğini tahmin etmiş miydi? Tabiki etmemişti!

Basit bir hoşlantı olduğunu varsaydığı hisleri, tahmin ettiğinden daha derindi.

Özenle hazırlandığı Rihanna konseri ise Derin'in içindeki burukluğu çözmeyecekti. Derin bunu derinden hissediyordu...

Üzerinden hala çıkartmadığı bornozu ve yeni bitirdiği makyajıyla tek eksiği saçıydı. Otel odasının kapısı tıklatılana kadar kıyafetlerine göz attı. Gözüne kestirdiği siyah mini elbise klasik bir parçaydı ve her koşulda kendisine çok yakışıyordu.

Otel odasının kapısı çalındığında yavaşça kapıya ilerledi. Kapı deliğinden gelen kişinin 'baş belası' Luke olduğunu görünce kapıyı açtı. Derin kapıyı açar açmaz karşılaştığı şey ise Luke'un telefon kamerasının tamamen kendisine dönük olmasıydı. 

Derin ''Ne oluyor?'' dediğinde ukala Luke'un verdiği tek cevap ''Canlı yayındasın bebeğim'' demek olmuştu. Derin, anlık şaşkınlığını bir kenara bırakarak '' Çekme beni Luke!'' dedi.

İnstagram üzerinden yayına düşmek istemiyordu. Özellikle bornozla...

***

''Nasıl dönmedi abi Türkiye'ye?'' dedi Hakan, Ozan'a bakarak. 

''Dönmedi işte Hakan, uzatma'' dedi Ozan sinirle. Haklıydı. Bir gece önce dudaklarına değen dudaklar, Ozan'ı bu sabah reddetmiş ve adı lazım değil 'Gevşek' bir adamla İngiltere'ye gitmişti.

''Biz de düğünde sizi görünce şey sandık komutanım...'' dedi Serkan çekimser bir şekilde. Ozan'dan korkuyordu. Haklıydı. Korkmalıydı. Derin'in şu an yanında olmaması bile Ozan'ı delirtirken, 'neden yanında olmaması' onu korkulası biri haline getiriyordu.

''Başlatma şeyinden Serkan. Kapatın şu konuyu. Kızın izni var kullandı. Yarın dönmek zorunda. Başka sorunuz varsa yarın gelince 'komutanınıza' sorarsınız'' dedi Ozan asabiyetle.

Derin'in aklını karıştıran şey neydi, bunu çözemiyordu. Eski sevgilisi Marc'ı aşamaması mıydı? Bu zaten oldukça zor bir şeydi. Sevgilisinin ölümünü izlemiş biri, bunu kolay kolay atlatamazdı.

Ama bu Ozan'dan kaçması için yeterli bir sebep değildi. Ozan ise kafayı yemek üzereydi. Zaten Derin, yıllar önce Ozan'la tanıştığının da farkında değildi.

Ozan, Derin'i yıllarca aklından çıkaramazken; Derin, nasıl oluyordu da bu kadar çabuk unutmuştu?

Yıllar önce ilk karşılaşmalarında aşık olduğu kokuyu bile unutmamıştı Ozan. Derin'i unutmamıştı. 

''Abi neydi bu herifin adı?'' dedi Hakan oturduğu koltuğa iyice yayılarak.

Ozan, kafasını kaldırdığı an ters bakışlarını Hakan'a yöneltti ama Hakan'a sövemeden susmasını sağlayan bir şey oldu.