GECE ŞİFTİ

Bölüm 2

Öğlenin rahatsız edici parlak ışıkları Talya ve Utku'nun odasını aydınlatırken aralarından ilk uyanan Utku oldu. Güneşli havalardan nefret ediyor değildi ama öğle vaktinde ışınlar o kadar parlak geliyordu ki Utku'yu zorla uyandırıyorlardı. Hafta sonu dersi olmadığı için bu kadar erken uyanmak, berbat bir durumdu.

Bugün yapacak bir planı olmadığı için yatağın içerisinde daha fazla vakit geçirebilirdi. Genellikle yoğun geçen ve erken başlayan dersleri yüzünden yatağında yatmaya vakit bulamıyordu. Zaman bulabildiğinde ise yatağından hemen kalkmayarak kitap okumaya başlıyordu.

Bugün de aynı ritüelini yerine getirmek için yatağının yanında bulunan komodinin üzerindeki okuma kitabını almaya yöneldi. Sağına döndüğünde, Talya'nın hala mışıl mışıl yattığını gördü. Onun saat kaçta geldiğini hiç bilmiyordu, sesini de hiç duymamıştı. Utku o sırada ''Masum göründüğü tek an, uyuduğu an.'' diye düşündü. Talya genellikle hep dişlerini gösteren bir kaplan gibiydi çünkü.

Talya'nın yüzüne yansıyan güneş ışığıyla birlikte Utku'nun onu incelediği sırada Talya hafifçe gözlerini kırpıştırdı. Yatakta kendisini biraz gererek sola döndü. Utku'yu rahatsız eden ışık, şimdi Talya'ya dadanmıştı. Talya gözlerini yavaşça açtığı sırada karşısında kendisine bakan Utku'yu görünce ekşi bir şey yemiş gibi kaşlarını çattı. ''Beni mi izliyorsun sen?''

Utku onun sorusunu görmezden geldi ve ''Sana da günaydın.'' dedi. Talya'nın ona günaydın demeyeceğini biliyordu ama yine de aklına pek bir şey gelmedi. Talya yeni uyandığında bile savunma mekanizmasından taviz vermiyordu. Her daim karşıdaki kişiye karşı bir saldırı halindeydi. Utku, iç çektikten sonra kitabını aldı ve kitabının ayracını bularak kaldığı yerden okumaya başladı.

O sırada Talya yatağından kalktı ve susadığını hissettiği için boğazını şenlendirmek adına baş ucundaki su şişesinden su içti. Utku kitap okuduğu halde su içen Talya'nın gözlerinin kendi üzerinde olduğunu hissedebiliyordu. ''O kitapta birisini nasıl takip edeceğin de yazıyor mu bari?''

Okuduğu satırda yumruk yemiş gibi yerinde kaldı Utku. Kitabını aşağı indirerek Talya'nın bakışlarına karşılık verdi. ''Her gece kapıyı çarpman yüzünden uyanıyordum. Hayatımın normal akışını bozduğun için ben de bu çok ''önemli'' sebebi öğrenmek istedim. Daha çok mecbur kaldım diyelim.''

Talya kollarını birbirine kavuşturdu ve bunu söylediği için Utku'yla alay edercesine gülümsedi. ''Özel hayatımın gizliliğini ihlal ettiğin için seni dava edebilirim, biliyorsun değil mi? Böyle bir şeyi özellikle hukuk okuyan bir öğrencinin yapması gerçekten ironik.''

Okuduğu bölümle vurulmayı beklemiyordu Utku. Bu yüzden sinirleri bozulmuşçasına güldüğünde Talya ona deliymiş gibi baktı. ''Peki ya sana ne demeli? Psikoloji okumana rağmen oda arkadaşınla doğru düzgün iletişim kuramıyorsun bile.''

Utku'nun son sözünden sonra Talya buna aldırış etmeyip yatağından kalktı ve odalarında bulunan banyoya doğru yöneldi. Arkasını dönmeden ''En azından dava hakkı hala bende.'' dedi ve banyoya girip kapıyı kapattı. Utku onun suratını görmese bile yine kendisiyle alay ediyormuş gibi gülümsediğine emindi. Onun hakkında bir sır bilmesine rağmen Talya müsamaha göstermiyordu bile.

Banyodan su sesi geldiğinde Utku da okumayı yarıda bıraktığı kitabını okumaya geri döndü. Talya'yla böyle olmaya ne kadar devam edeceklerini kestiremiyordu. Talya'nın striptiz yaptığını öğrenmesinden sonra araları daha da kötü olmuştu. Bu şekilde bir dönemi doldurabilirse kendisini en sabırlı oda arkadaşı olarak ilan edecekti.

Okuduğu sayfayı çevirdiğinde telefonu çaldı Utku'nun. Kitap okumaya başladığı zaman telefonundan bildirim ya da arama gelmesinden çok rahatsız oluyordu çünkü sürekli dikkatini dağıtıyorlardı. Fakat telefonunu sessize de alamıyordu çünkü kitap okumaya daldığında telefonunun varlığını unuttuğu için sınıf gruplarında önemli bir konu konuşulduğunda haberi sonradan oluyordu. Bir sürü bilgi uzun sürede birikince hepsini takip etmesi, kendisi açısından zordu.