Bölüm 31

128 9 0
                                    

Sabah böyle bir yere geleceğini, böyle bir teste tabii tutulacağını ve en önemlisi de Talya'yla uzun bir maraton sonrası nefeslenmeye çalışan sporcular gibi nefes nefese kalacağını beklememişti Utku.

Kendisine ''Ne yaptık biz?'' diye sormadı, buna gerek duymadı. Söz konusu ikisi olduklarında artık bir noktadan sonra şaşırmayı kesmişti.

Dakikalar öncesinde gözleri kapalıyken başka bedenlerde eli yer edindiğinde, Talya'yı bulmak için çaresiz bir istek duymuştu içinde. Dokunduğu hiçbir bedene tekrar dokunmak istememişti, elindeki her zerre Talya'yı istiyordu sürekli.

Yabancı bir şehirde bırakılmış yalnız bir gezgin olmuştu onlara dokunurken.

O anda hızlı bir şekilde Talya'yı bulmaya odaklanmış olsa da, asıl istediği bedene temas ettiğinde anlamıştı gerçek isteğinin ne olduğunu. Sadece ona dokunmayı da değil, gözlerini açtığında karşısında Talya'yı görmeyi istemişti.

Ona dokunmak, sadece kendi parmak iziyle çalışan aralarındaki bir sevgi geçidiydi. Talya yalnızca kendisine izin verip gösteriyordu kalbindekileri. Bir an önce tekrar hissetmek, görmek istemişti kendisine gösterilenleri. Diğer yerlerde çok soğuk ve yalnız hissetmişti çünkü. Kalbi ısıtılan tek kişi Talya değildi, kendisiydi de.

Geçmiş düşüncelerinden yakasını kurtarıp şu ana geldiğinde, gözlerini açtı ve kendisine hala temas eden Talya'nın ıslak alnına baktı. Özenle konulmuş gibi yavaşça şakağından inip onun yanağına ulaşan damlasını izledi. Nefes almaya çalıştığı için gözleri kapalı ve ağzı aralanmıştı.

Yanakları, dudakları ve neredeyse tüm yüzü kırmızılaşmışken ona bunun çok yakıştığını düşündü. Renginden değil, başını böyle döndürmekten ve kendisinden geçmesini izlemekten.

Elini onun yüzüne götürdüğünde Talya bunun farkında değildi. Elini onun yanağının altına hafifçe getirip parmaklarıyla onun kulağına kadar ulaştığında ancak farkına varabildi.

Gözlerini aralayıp Utku'ya baktığında, bakışlarının buluşacağını bekledi. Yanıldı, Utku gözlerini kapattı ve bunun yerine dudaklarını buluşturdu.

Gözlerini yeniden kapattığında Utku'nun ıslak ve kendisini kavrayan dudağını hissetti yeniden. Sanki az önce hiçbir şey yaşamamışlar gibi tekrar öpüşmeye başladıklarında Talya ikinci turun geleceğini düşünüyordu.

Kalçasındaki acının anısı hala tazeyken, umurunda değildi. Tekrar mahvolabilirdi. Bulunduğu durumda bedenini değil, sadece kalbini dinlemek istiyordu.

Yüz üstüne çıkmakta olan arzusuyla beraber ellerini, Utku'nun saçına götürdü. Ensesinin ıslak olmasına rağmen hissettiği pamuksu saçlarda parmaklarını gezdirmeye başladı. Daha fazlası için vücudunu Utku'ya yaslamaya hiç olmadığı kadar kararlıyken, hissettiği boşlukla yerinde durdu.

Gözlerini açtığında, Utku'nun olması gereken yerde olmayan dudağı çoktan kendisinden çekilmişti. Utku'nun gözleri izin istiyormuşçasına keskinliklerini yumuşattığında Talya, hissettiği pamuksuluğun sadece Utku'nun saçıyla ilgili olmadığını düşündü.

Utku gülümsemeye başladığında Talya'nın derinliklerinde özel olarak gösterdiği içtenliğini yansıttı. ''Bizim çıkmamızı beklediklerini biliyorum ama sabırları ikinci sefere kadar yetmeyebilir.''

Utku'nun elleri, hala saçında gezinmek isteyen Talya'nın ellerine doğru uzandı. ''Üstelik burayı temizlemek için şu anda bolca peçeteye ihtiyacımız var.''

Gözleri hala Talya'nın yüzünü inceliyorken ondan ayrılmadan, saçındaki ellerini tutarak onları önüne getirdi. ''Sen burada kal, ben almaya giderim.''

GECE ŞİFTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin