Bölüm 21

186 16 0
                                    

Talya'nın son sözünden sonra Utku 12. odada tek kalmayı beklemiyordu. Etrafında ne Talya vardı ne de başka birisi. Karanlıkta yalnız başınaydı ve ne yapacağını bilemez durumdaydı. Odaya girdiğinde, daha doğrusu iteklendiğinde Talya arkasında kalmıştı.

Birkaç dakika öncesine kadar kapı kolunu çevirip odayı ardına kadar araladıklarında, önden Talya'nın gitmesi için beklemişti. Fakat Talya gözlerini içeriye odaklayıp iki elini cebine yerleştirdikten sonra, başıyla kendisinin içeriye gitmesi için işaret yapmıştı sadece. ''Önce doktorlar. Buyur.''

Utku içeride ne olup olmadığı belirsiz bu odaya baktıktan sonra ileri gitmesi gerekirken aksine geri adım atmıştı. Az önce bu işte birlik olduklarını belirten bir cümle kuran Talya'nın anında satış yapmasını gülünç bulmadan edememişti. ''Neden sen de gelmiyorsun?''

Talya sıkıntıdan ceplerine kurulmuş olan parmaklarını hareket ettirmeye başladığında Utku onların hareketini görebiliyordu. Bir an önce odaya girip işe başlamak için sabırsızlanan Talya'nın sesi, konuştuğunda bir çocukla konuşuyor gibi çıkmıştı. ''Çünkü doktor olarak ilk önce oraya senin gitmen lazım. Hastalar odaya sonradan gelir.''

Utku aldığı cevabın ardından odaya tekrar baktığında, bu bakışı uzun sürmüştü. Karanlıktan korktuğundan değildi. Fakat bu odaya adım attığında sanki birisi tarafından kilitlenecekmiş gibi hissediyordu. Odaların bilinmezliği tarafından çekilirken, içerideki gizem tarafından kaybolacakmış gibi.

Bir süre hareket etmeyip içeriye bakar bir şekilde kalmasının ardından, Talya bu yüzden içeriye iteklemek zorunda kalmıştı. Aslında zor kullanmak istemiyordu fakat içeriye girince korkulacak hiçbir şeyin olmadığını bildiği için işi hızlıca halletmek istemişti. Küçük çocukların yüzmeyi öğrenmesi için suyun içine direkt atılışı gibi bir yol izlemişti kendince.

Utku'nun iteklenmesinin sonucunda birkaç haykırış ve arbede yaşansa da, odanın içine itilip kapının kapatılmasından sonra her iki tarafın da sesi kesilmişti. Odanın ses yalıtımlarının bu kadar güçlü oluşunun azizliğine bir kere daha tanık olmuştu Utku. Her türlü ihtimale karşı yapmışlardı tahminince.

Şimdi ise odanın karanlığında bulunurken geri çıkmak için arkasına dönüp kapıya baksa da, buna yeltenmedi. Geri çıksa bile Talya tarafından tekrar iteklenip tekrar arbede yaşayacağından emindi. Üstelik bunlar olmasa bile alt üstü bir canlandırma odasıydı burası, en fazla ne olabilirdi ki?

Tüm iyimserliğini üzerinde toplayıp kontrolü elinden bırakmamaya çalışırken, odayı aydınlatmanın iyi olacağını düşündü. Düğmenin nerede olduğundan emin değildi ama illaki duvarda olurdu.

Kapıdan fazla uzaklaşmamanın getirdiği yararla duvara doğru elini götürdü. İlk başta sadece duvarın pürüzsüz yüzeyini hissettikten sonra parmakları bir şeye çarptıklarında, düğmeyi buldu. Parmaklarını yukarı getirdiğinde, ışığı açtı.

Odanın içini gözlerini alan bembeyaz ışık doldurduğunda, gözlerini kısmak zorunda kaldı. Etrafına bakabilmek için kollarını lambaya doğru siper etti. Bir süre gözlerini açmaya çalışıp etrafa alışmaya başlayınca, kollarını yavaştan aşağı indirmeyi başarabilmişti.

Hafiften odayı incelemeye başladığında, buna hayret etmemek elinde değildi. Oda tasarımcısı her kimse, burasının olabildiğince gerçek durması için elinden geleni yaptığı belli oluyordu. Zira direkt karşısında duran doktor masasında bulunan dağınıklıkta bile bir doğallık vardı. En gereksiz duran eşyalar bile masaya konulmuştu. İçinden ''Detaylar önemlidir.'' diye içinden geçirdi. Tasarlayan kişi de büyük ihtimalle böyle düşünmüştü.

GECE ŞİFTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin