Su taneciklerinden ritmik bir şekilde akan baloncuk sesleri, bulundukları yeri doldururken Utku hala Talya'ya sarılıyordu.
Yüzünü onun sırtına yerleştirdiği için Talya'nın saçları alnını örtmüştü. Sadece nefes alıp veriyordu ona sarılırken, aynı kulağına ilişen su sesi gibi. Bir nefes verişinden sonra su damlası ile beraber tekrardan alıyordu. Gözleri kapalıyken hiçbir yere gitmemek, kıpırdamamak ve gözünü dahi açmak istemiyordu.
Yanan bir ocağa yaklaşmış gibi yüzü sıcakken kalbi hala deli gibi hızlı atıyordu. Dudaklarını gülümsetecek şekilde vücudunda tatlı bir yorgunluk vardı sarılıyken.
Elleriyle kavradığı beli sımsıkı çevrelemişken yüzünü hafifçe sürttü. O anda yanağına değen ten, sahip olduğu ve yaslanabileceği en yumuşak yüzeydi.
Dünyada yalnızca ikisi varmış gibi rahattı, halka açık bir yerde olmasına rağmen. Çılgıncaydı, yakalandığı takdirde birisi gelse diyecek bir açıklaması bile yoktu. Buna rağmen önemli olan tek şey kıpırdamamak, Talya'ya yaslanmak ve onun küçük saçlarının alnına dokunmasına izin vermekti. Her gün onunla beraber kontrolü daha da çok elinden bırakıyordu yetmezmiş gibi.
Sevmenin bir sınırı yoktu, şu an hala deli gibi atan kalbi bunu fısıldıyordu kendisine. Sadece arada sırada, şu an olduğu gibi bir anlığına dinleniyordu. Her melodinin ritmi ne kadar birbirinden farklıysa, Talya'yı her gün sevmek de öyleydi. Müziksiz bir hayat ne kadar kocaman bir hata ise, Talya'nın kulaklarına ilişen sesini ömrü boyunca duymamak da bir o kadar hataydı.
Onu saran kollarını daha da sıkılaştırarak doladığında başını da yukarı çıkardı. Yüzünü saçları arasına yükseltirken kokusunu içine çekti. Talya'nın birkaç saç tutamı havaya doğru iyice yükselirken birkaçı da aşağı indi ama burnunun temas ettiği saçları bir yere kaçamadı. Dudakları zevkle kıvrılırken göğsünü hoplatacak şekilde kokladı saçlarını. Nefesi belirgin bir şekilde dışarı verilirken ensesindeki ıslaklıkları hissetti.
Yüzünü tekrardan aşağı indirerek saçlarının aşağısına yöneldi. Beline doladığı parmaklarıyla çıplak karnını dolaştı ona iyice dokunarak. Sardığı bedenin nefesleri bir anlığına seyrekleşse de gayret ederek nefes almaya devam etti. Teninde gezdirdiği şey sanki parmakları değil de kuş tüyüymüş gibi, Talya'nın bütün tüyleri havaya dikelmek üzereydi. Sadece onun bedeni değil, ona dokunurken kendisinin de hafiflediğini hissediyordu.
Ensesindeki saçları yüzüne sürtüp her bir ucunun yüzüne temas etmesini sağladıktan sonra Hindistan cevizi kokan saçlarını daha da içine çekti. Kendi parçasıymış gibi içine almaya çalıştı, sanki gerçekliğine inanamıyormuş gibi. Öpüşmekten parlayan dudaklarını tenine daha da değdirerek daha çok ıslattı. Onu sevmenin bir sınırı olmadığı gibi onunla daha da çok aşka ıslanıyordu. Bir şelalenin altında dingince bekliyordu ama başına akan su Talya'nın ta kendisiydi.
Hissettiği şey elbette buz gibi bir soğukluk değildi, tenini yakacak derecede kaynar bir suydu. Aralanan ağzından nefes alırken serinlemeye gayreti yoktu ama olsa bile yanan vücudunu düzeltebilecek bir tedavisi yoktu. Parmakları onun karnından yavaşça yukarıya çıkıp göğsüne kadar geldiğinde, başını saçlarının yukarısına kaldırdı.
Yüzüne değen her bir tutam yüzüne bırakılan öpücük gibiydi. Yavaş ve nazik, konuşmasa bile içini sevgiyle dolduran dokunuşlardı. Onlara bunun tek taraflı olmadığını göstermek için sunmak istedikleri kokuyu sevinçle karşıladı. Fark etmeden boğazından çıkan boğuk ses, sabah yeni kalkmış birisini andırırken hoşnutluğunu serbest bıraktı.
Umursamadan saçlarından yukarıya çıkıp yüzünü saçlarını sürtmeye devam ederken Talya da gülümsemeden duramadı. Vücudunu hareket ettiren gülüşünü parmakları altında hissederken kendisiyle konuştu. ''Bu kadar çok ses çıkarma, beni huylandırıyorsun.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE ŞİFTİ
RomanceHerkesin uzak durmaya çalıştığı Talya'nın oda arkadaşı olmak zorunda kalan Utku, Talya'nın geceleri sık sık yurttan ayrılması yüzünden bir gün onu takip etmeye karar verir ve takibinin sonucunda Talya'nın striptiz yaptığını öğrenir. Peki ya araların...