GECE ŞİFTİ

Bölüm 11

''Sence ailen beni sevdi mi?''

Talya'nın evinden ayrıldıktan sonra ikisi yine taksideydiler. Gün içinde sürekli koşuşturmaca içerisinde oldukları için takside oturduklarında bile işleri hala bitmemiş gibi hissediyorlardı. Aynı zamanda da, Talya'nın ailesiyle sorunsuz bir şekilde ayrılmanın rahatlığı da vardı.

Yemekten sonra fazla kalmamışlardı evde. Talya yarın dersi olduğunu ve yorgun hissettiğini söyleyip Utku'yla beraber ayrılmıştı. O bunaltıcı evde fazladan bir dakika bile kalmak istememişti aslında. Büyükannesi nadiren eve geldiğini söyleyip bu yüzden biraz onlarla zaman geçirmesi gerektiğini söyleyince onu kırmamak için biraz daha kalmıştı orada.

Utku'nun sorusuyla düşüncelerinden ayrılan Talya, sorusuna hafifçe güldü, çünkü ailesi ve sevmek kelimesi aynı cümle içerisinde kullanılmıştı. Onlar asla bir şeyi durduk yere sevmezdi. ''Onlarda saf sevgi diye bir şey göremezsin. Ne kadar faydalıysan o kadar sevilirsin, çıkar uğruna.''

Utku'ya göre evdeyken Talya'nın babası kendisini o kadar sevmiş görünüyordu ki, neredeyse yanından bile ayırmamıştı. Üstelik kendi ağzıyla bile kendisini sevdiğini söylemişti. Aralarındaki sevgi anlayışının farklılığını duymak istediğinden pek de emin değildi. ''Baban da mı aynı şekilde?''

Sesi, babasının sevdiğine gerçekten inanmak istiyor gibi çıktığında Talya ona üzülmeden edemedi. Bir zamanlarlar kendi küçüklüğündeki gibi çıkmıştı çünkü Utku'nun sesi. Talya'nın bu gerçeği öğrenmesi, bayağı zamanını almıştı. ''Babam güçlü insanları sever. Onunla aynı bölümü okuduğun için seni bu kadar sevdi herhalde. Benim gibi psikoloji okusaydın böyle bir tepkiyle karşılaşmazdın.''

Evden Talya için iyi bir şey yaptığını düşünerek ayrılmıştı Utku, bu yüzden böyle bir duyguyla ona yaklaşılacağını düşünmüyordu o ana dek. Bir insanın kendisini çıkar uğruna değil, saf sevgiden kaynaklanan bir şekilde sevmesini tercih ederdi. Kendisini hastalıklı hissetti, cana yakınlılığının sadece sahte bir şekilde olması yüzünden.

Talya, Utku'nun sessizleştiğini görünce gözlerinin ucuyla ona baktı. Verdiği cevaptan sonra oldukça rahatsız olmuşa benziyordu. Onun bu halini gördükten sonra kendi dudaklarına acı bir tebessüm yerleştirdi ve sonra konuşmaya başladı. ''Onlarla alt üstü birkaç saat böyle geçirdin. Bense neredeyse tüm hayatımı onlarla geçirdim.'' Ardından içinden ''Tüm hayatımı senin az önceki halin gibi geçirdim.'' diye geçirdi.

Sözünün ardından Talya dışarıya döndü. Utku ona büyükannesinin yaptığı gibi, sırtını sıvazlayıp her şeyin iyi olacağını söylemek istedi. Fakat yapamadı, işe yaramayacağını biliyordu çünkü. Bu duyguyu bir anlık böyle hissetmesine rağmen, Talya bu yaşına kadar böyle hissetmişti. Bunu bir ya da kelimeyle düzelteceğini düşünmek, aşırı iyimserlik olurdu. Yine de içindeki iyimserlik kırıntılarını tamamen süpürmüş de değildi. ''Peki ya annen?''

Konu annesinden açılınca Talya keyiflenmiş gibi eliyle pencere camına tempo tutmaya başladı. İçten içe gülerken ''Annem...'' dedi fakat cümlesinin devamını getiremedi, aklına annesinin yemekteki suratı gelmişti. Masada Utku'nun sorusuna karşı pek bir şey diyemediğini görmek, keyfini yerine getirdi. ''Ona verdiğin cevabı beğendim. Düşünceleri kesinlik kazandı mı bilmiyorum ama bir an önce beni ciddiye almaya başlayacağını umuyorum.''

Utku, en azından Talya'nın annesi konusunda bir gelişme sağlayabildiği için sevindi. En azından bir aile üyesine karşı bile Talya'nın yanında olmak, büyük bir adım sayılırdı. Talya'nın neşelenmesi için elini yumruk yapıp onun eliyle tokuşturdu, bu öğlen yaptığı gibi. ''Bu konuda en azından başarılıyız.''