GECE ŞİFTİ

Bölüm 6

Utku o gece kulüpten yurda gittiğinde kendisini hala garip hissediyordu. Üzerine rastgele sıktığı bir parfümün bir türlü üzerinden gitmemesi, hatta üzerine sinmesi gibi Talya da ona sinmişti.

Odasının ışıklarını açtığında bile aklına sürekli Talya'nın kucağına oturması ve kendisine sürtünmesi geliyordu. Bunları düşündükçe kasıkları bölüm bölüm kasılmaya başlıyordu. Düşünmek istemiyordu ama Talya sanki aklına tohum ekmiş gibiydi, gittikçe büyüyorlardı.

Yatağının üzerine oturup bir müddet öylece bekleyerek aklını toplamaya çalıştı. Oda arkadaşının bir striptizci olması yetmiyormuş gibi şimdi de onun tarafından milletin içinde kucak dansı yapılmıştı üzerinde. İleride ne olabileceğini tahmin etmek bile istemiyordu.

Daha dün karşısındaki yatakta sarılan bu kişi, bugün kucağına oturan kişiyle aynı olamazdı. Talya'nın kucağına oturuşu tekrar hatırladığında yine kasıklarının kasıldığını hissetti. Her kasıldığında ellerini ister istemez sıkıyordu. Bu hissi bu gece atlatmadığı sürece yatamayacağını da biliyordu. Bu yüzden ona yardım edeceğini çok iyi bildiği birisine mesaj attı, Çınar'a. ''Uyanık mısın?''

Mesajı attıktan sonra telefonunu yana atıp bir müddet bekledi. Çınar bazen gece vakti internette takılırdı ama yorgun olduğu zamanlarda da direkt yatardı bu yüzden bu gece hangisinde olduğunu pek kestiremiyordu. Çınar uyumuş olup da yardım edemezse, araştırmasını kendisinin yapması gerekecekti.

Gözlerinin dışarıya takılı bir şekilde kalıp, geceye dalıp gittiği bir anda telefonundan ses gelince hemen telefonunu eline aldı. Ekran kilidinde Çınar'ın onu arıyor olduğunu görünce hemen cevap verdi ona.

İlk konuşan Çınar olmuştu, bu saatte uyumadığı için sesi oldukça yorgun geliyordu. Utku biraz daha geç arasaydı onun çoktan uyumuş olabileceğini bile düşündü. ''Evet uyanığım da, sen neden bu saatte uyanıksın?''

Çınar'a yaşadığı olayları anlatsa, onu Nyks'e gitmemesi için dünyadaki bir insan bile durduramazdı, bundan hiç şüphesi yoktu. Bu yüzden ona bir bahane uydurdu. ''Uyku tutmadı sadece. Şey diyecektim... bana deponda sakladığın bazı videoları gönderebilir misin?''

Çınar, Utku'nun uyumama bahanesine kulak asmaktan daha çok, sorduğu soruyu anlamaya çalıştı. Uykusuz olmasından kaynaklandığını düşünerek sanki bariz bir soruyu anlamamış gibi sesi tereddütlü bir şekilde çıktı. ''Ne videosu?''

Detaylı bir şekilde açıklamak istemediği bir şeyi açıklamak zorunda kaldığı için Utku iç çekti konuşmadan önce. Kontrollü davranmaya çalışırken tırnaklarını birbirine sürtmeye başlamıştı. ''Anlarsın ya işte... gece diyorum, uyku tutmadı diyorum. Mümkünse bana video yollayabilir misin?''

Çınar ilk başta karşılık vermeyip sessiz kaldı. Ardından Utku'nun dediği şeyi yeni fark ettiğinde küçük bir nida bıraktı. Bunun ardından attığı kahkahalar, Utku'nun kulağını ağrıtmaya yetmişti. ''Porno mu istiyorsun Utku açıkça söylesene şunu.''

Telefonun diğer ucundan Çınar'ın çoktan gönderme işlemlerine başlamış olduğunu belli eden klavye ve tık sesleri gelirken, Utku da ayağa kalkıp oda etrafında tur atmaya başladı. Odasının penceresinden dışarıya baktığında kapkaranlık havanın en tepesinde dikilen ay, sanki ne yapacağını biliyorum dermişçesine bakıyordu ona. Böyle bir istekte bulunduğuna kendisi de inanamıyordu ama bu gece için buna muhtaçtı.

Karşı taraftan en son sert bir klavye sesi geldiğinde Çınar çoktan gönder tuşuna basmıştı. ''Odanda teksin herhalde. İstersen odana geleyim beraber izleyelim?''

Ona ''evet'' dediği anda hemen gelebilecek potansiyelde olduğunu bildiği için hemen reddetti Çınar'ı. ''Tekim ama hayır, saçmalama. Hadi kapatıyorum.''