🌼 18

14.9K 1.1K 179
                                    

Keyiflice okumalar bebişlerm

100 oy 100 yorum

📍
Sayvan;

"Bak bugün ne yaptım biliyon mu, aşağı çeşmeye su almaya gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bak bugün ne yaptım biliyon mu, aşağı çeşmeye su almaya gittim. Sonra bahçedeki çiçekleri suladım, ben gelince açtı hepsi. Sonra komşuya karbonat almaya gittim kek çırpacaktım, yanaklarımı sıka sıka kızarttı hep, karbonatı da yokmuş zaten... Öyle."

Tek kişilik yatakta sarmaş dolaş uyumadan uzanıyordu ikili, Celal gününü anlatmıştı hızlı hızlı. Mahir oğlanın çenesinden öptü.

"Acıdı mı yanakların?" Baş parmağıyla oğlanın yanağını okşadı. "Acıdı ama olsun, Nefise teyze çok iyi kadın." Güzel gözlerini Mahir'e dikti. İç çekti Mahir, oğlan yüreğine öyle güzel girmişti ki şimdi onun aşkından başka bir şey göremiyordu sanki.

"Öyle güzelsin ki hala nasıl evlendik biz bilmiyom." Sanki imkansız bir şey imkanlı hale gelmiş gibiydi onun için. "Çok da güzel değilim ben, sen öyle görüyon."

"Güzelsin, o kadar çok güzelsin ki sana bakınca yüreğim ısınıyo." Celal'in alnından öptü Mahir, gerçekten içindeki sevgi, saygı ve duyduğu aşk bambaşkaydı.

"Beni sevdiğinden öyle diyon." Öyle ya da böyle çok sevmiyor muydu? Seviyordu. "Ya sevdiğimden tabii, sevdiğimi biliyon en azından." Celal utanarak gözlerini çekti Mahir'den.

Sessizce fısıldadı. "Ben de seviyom."

"Uyuyalım en iyisi, yine yoldan çıkmayalım biz." Celal şokla baktı Mahir'e, yine mi ya diye geçirdi içinden. "Ya yine çıkamayız yoldan zaten, hep olur mu hiç?"

"Olmaz mı?" Takılıyordu Mahir, elbette o da olmayacağını biliyordu. "Olmaz tabii, ayıp hem." Güldü Mahir, oğlanın burnuna burnunu sürttü. "Yaparken ayıp değil de söylerken mi ayıp oldu."

Celal adamın omzuna vurdu. "Fena bir adam oldun sen." Nazlı nazlı arkasını döndü Mahir'e, utancını saklamaktı amacı. Mahir önündeki enseyi öptü uzun uzun, ardından kokladı.

"Uyuyalım madem, fena bir adam olduğum için fena şeyler yapabilirim ne de olsa." Bir şey demedi Celal, erkenden uyumalı, sabah erken saatte kalkmalılardı. Güzel bir gün geçireceklerdi sakince, birbirlerini tanımak için güzel bir fırsattı onlar için.

"İyi geceler Mahir."

"İyi geceler güzelim."

📍

Nehirin akan şarıl şarıl suyuna baktı Celal, kıyafet getirseydi kesinlikle burada yüzebilirdi fakat ne kıyafet getirmişti ne de yüzmeyi biliyordu.

Hayatı boyunca iş yapmaktan başka görevi olmadığı için yüzmeyi hiç öğrenememişti.

Oltasıyla balık tutmaya çalışan ve şimdiden büyük üç balık tutan adamla gülümsedi, belki bir gün Mahir ona yüzmeyi de öğretirdi kim bilir?! Kocasının hazırladığı ve yaktığı ateşin üstünde bulunan çaydanlığı kontrol etti.

Birazdan çay demler mis gibi içerlerdi.

"Güzelim vallahi 6 alabalığımız oldu, bu kar yeter bize." İleriden seslenen kocasına döndü Celal. "Çok bile bize, o kadarını nasıl yiyelim?" Zaten Celal dünya kadar yiyecek yapmıştı yerler diye.

"Yeriz güzelim yeriz, her zaman balık yemiyoz ya." Doğru diyordu fakat bir anda ağır gelirdi ikisine de, neyse dedi kendi kendine, anasına da götürürlerdi.

Akşam eve gideceklerdi yarın Mahir çalışacağı için.

"Peki madem, sen öyle diyosan." Mahir balıkları kovayla Celal'in yanına götürdü. "Mahir... Biz bunları akşam yapsak olur mu? Hafza anam da yer." Mahir eşinin güzel düşüncesini yerdi. "Olur güzelim, güzel olur hem de."

Oğlan gülümsedi ve yanına oturan adama yanaştı. Beline sarılan el ve alnını öpen dudaklar kalbini ısıttı. "Nehre girelim mi?"

"Ben yüzme bilmiyom ki!" Mahir oğlanın yüzünü seyretti, doyamıyordu izlemeye, çalışırken zaten izleyemiyordu. "Öğretirim ben sana güzelim amma böyle olmaz, soyunman lazım."

Çıplak halde hayatta girmezdi o nehire, zaten Mahir'in niyeti hep bozuktu. "Olmaz ki, ben soyunamam." Mahir etrafa baktı acaba başkası mı var diye, etraf sakindi.

"Benden başka kimse olmayacak ki, ne diye  soyunmayacaksın?" Celal olmaz dermişcesine başını salladı iki yana. "Olmaz, ayıp bir şey."

Mahir ayaklandı önce, ardından dinlendiği için ağrımayan ayağını kontrol etti ve Celal'i kucakladığı gibi nehire koşmaya başladı. Nehire atlamasına ne Celal'in çığlıkları engel oldu ne de bacağı.

İkili boyunlarına kadar batmıştı suya, serin şu vücutlarını okşarken Celal sıkıca tutundu Mahir'e, titriyordu. "Mahir ya! Hep ıslattın beni, yine!"

"Güzelim senin de amma nazın var he, ne güzel vakit geçiriyoz, burada da..." Ağzını kapattı Celal. "Yapamayız burada ya, çok terbiyesiz oldun sen bak!" Dudakları ıslandığı için parlıyordu.

Ayrıca adet olmasına sadece iki gün kalmıştı.

Her an olabilirdi üstelik.

"Sen terbiyesizlik görmemişin hiç, hem kötü şey mi sanki?" Belini saran kollara tutundu oğlan. "Kötü tabii, bu kadar çok şey mi edilir?"

"Senin de aklın fikrin şeyde güzelim, ben onu kastetmedim hiç. Asıl sana ayıp." Mahir'in ayıplayan bakışlarına şaştı kaldı Celal, kendisi mi suçlu olmuştu şimdi.

"Ben mi suçlu oldum." Burnuna konulan öpücükle saniyelik gözlerini kapattı. "Aynen suç sende." Ofladı Celal, şimdi ne yapacaktı?!

"Of ne yapayım o zaman ben."

"Suçlu olduğuna göre cezanı çekecen." Zavallı oğlan bugünün epeyce uzun olacağının farkına tam şuanda varmıştı. "Ben bittim di mi?"

"Hm hm bittin.."

"Peki."

📍

Tüm semelerimin azgın boğa olması...

Ne diyeyim ki.

Bölüm nasıldı??

Sizi seviyorum ♥️🌼

Yılgın (Bxİntersex)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin