Bu noktaya kadar okuduğunuz için minnettarım, umarım kurgu size bir nebze bile olsa iyi gelmiştir.
Ben yazarken yaşamıs kadar oldum ve sanki yazan kendim değilmişim gibi tepkiler verdim, o nedenle en çok bu kurgu benim için özel olacak.
Bu kitaba ve bana değer veren herkese teşekkürler, özellikle bunu çok hissettirenlere. Ben bu mecrayı beceremiyorum, o nedenle bırakıyorum. Kimseye değer vermeme gibi bir durum söz konusu değil, hepinizi çok seviyorum fakat girdiğim beklenti karşısında hüsrana uğramak benim için de beklenmedikti.
Üzgünüm.
Final olan tüm kitaplar ve hesap kalacak burada, her zaman gelip rastgele okuyabilirsiniz. Artık oy veya yorum isteyen yazar yok.
Keyifli okumalar 🤍
📍
2011;
4 aylık olan Doruk annesini emebilmek için Celal'in göğsünü sıktı minicik eliyle, o kadar güzel o kadar zarif bir görüntüsü vardı ki kim görse ağzı açık bakakalıyordu. "Anne! Anne!"
8 yaşındaki Kerem çığlık ata ata içeriye girdi bahçeden, Celal ve Mahir ikilisi çocuklarıyla beraber Aydın'a taşınmıştı. Bunda Hafza annenin ölmesi de büyük bir paydaydı. Mahir bir kaç hafta buhrana girmiş, işin içinden kimse çıkamayınca taşınma kararı almışlardı.
"Efendim bebeğim? Koşma Kerem öyle!" Kerem umursamaz tavrını sürdürürken çığlık atıp Doruk'u rahatsız etmeye devam ediyordu. "Anne bak uçuyorum!" Boynuna doladığı ve bir kaç saat önce makinada yıkanan, kuruması gereken perde şuan Kerem'deydi. "Kerem onu astım ben kurusun diye! Hani hastaydın sen? Ay vallahi babana söyleyeceğim seni! Of Allah'ım başım çatlıyor."
"Anne ya! Babama dersen her gece gelirim odanıza, böyle korkunçlu filmlerdeki gibi sabaha kadar kapınızı çalarım!" Celal bıkkınlıkla başını geriye attı, Doruk minik bir kıkırtı çıkarmıştı annesinin çıldırmış haline. "Hasbinallah ya! Oğlum lütfen perdeyi bırakır mısın? Rica ediyorum bak!"
Celal bugün hasta olduğunu söyleyen oğluna evde kal demekle ne denli büyük bir hata yaptığını yeni anlıyordu. "Banane! Firuze'ye göstereceğim üstümdekini, çatlasın patlasın!" Genel olarak ne ablasını ne de kardeşini sevmeyen Kerem bir tek abisine bayılıyordu.
"Oğlum ablan! O perdeyi niye kıskansın? Hem bırak şunu hadi, bak baban birazdan kardeşlerinle evde olacak. Hadi bebeğim." Kesinlikle bir daha izin vermeyecekti evde kalmasına.
Celal ikiliyle uğraşadursun Mahir yemek ve pasta şirketlerinden çıkıp çocukları almak için okula sürdü arabasını. İşler epey tıkırında devam ediyordu, bazen ufak tefek pürüzler çıksa da hayatları sorunsuzdu. Cebinde çalan telefonuna baktı, Aktan arıyordu.
"Oo komutanım! Nasılsın ya hiç aramadın?" Büyük terör operasyonlarını yönetmek için bir kaç yıldır doğu illerinde ikamet ediyorlardı. "İyiyiz aslanım, sen nasılsın? Sizinkiler nasıl? Hele o küçük zilli Kerem nasıl?" Önceki gelişlerinde Kerem Aktan'ın kucağında ona hep cilve yaptığı için Mahir ve Celal'in gazabına uğramıştı orta yaştaki adam.
"İyiyiz vallahi, şimdi çocukları almak için okula geldim, birazdan çıkacaklar. Kerem bey çıldırtıyor bizi, cinsiyetini ona söylediğimizde gayet normal devam ediyordu her şey ama son bir yıldır erkeklere karşı inanılmaz hassas ve katil olmama çok az kaldı." Aktan şuh bir kahkaha attı. "Gülme Aktan daha 8 yaşında bu çocuk, hayır ona sen erkeklerle beraber olacaksın demedik ki biz. Psikolog anlattı zaten ona."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılgın (Bxİntersex)
Ficción GeneralTamamlandı📍 🌈 Onu ailesinden kurtaran adama minnetle baktı, elleri çimento kalıntılarıyla ve izleriyle doluydu. Olsun dedi içinden, tek tek silerim ben her bir noktayı... Final: 442k okunma 46.1k beğeni