Keyiflice okuyun
150 oy, 150 yorum
📍
"Mahir izlesene filmi sen ya!" Celal'in beline elini sarmış, film yerine oğlanı seyrediyordu. "Sen daha güzelsin, hem bundan sonra bol bol izleriz. İşimiz ne?" Oğlan utandığı için oflamış, beline sarılan eli itmeye çalışmıştı.
"Ama ben de hep yanındayım, hiç rahat bırakmıyon beni sen. " Oğlanın dudağını büze büze yakınması Mahir'in çok hoşuna gidiyordu. "Bırakmam tabii, ağzıma göre lezzetli bir parça bulmuşum bırakır mıyım?"
Usulca oğlanın gerdanını öptü.
"Yemek de oldum senin yüzünden, atılacağız senin yüzünden kocacım. Dur artık." Mahir oğlanı daha fazla utandırmamak için geriye çekildi ve filme baktı bir süre.
Herkesin sandalyede oturduğu açık hava sineması epey keyifli bir aktiviteydi. Filme başlamadan önce herkesle oturup sohbet etmişler, tanışmışlardı usulünce.
Celal bir kaçıyla arkadaş olmak için can atar olmuştu.
Yüreği yeni arkadaş bulmuş olmanın verdiği hazla pır pır ediyordu. Önündeki 17 yaşında öğretmen çocuğu Ömer arkasına döndü ve Celal'le konuşmak için ağzını araladı.
"Yarın topaç çevirelim mi? Getiririm ben sana." Oğlanın heyecanlı sesi Celal'in gümbürdeyen kalbinin sesini bastırmıştı bir an. Celal çabucak kocasına döndü ne diyecek diye.
Mahir ise oğlan çocuğundan kıskanacak değilim diye geçirdi içinden. "Yavrum işin yok ne de olsa, evden fazla uzaklaşmadan ne istersen onu yap." Kimsenin saldırısına uğramasını istemiyordu.
Oğlan Mahir'in elini sıkıca tutarak Ömer'e döndü. "O zaman gelirsin yarın sen, evin önünde oynarız." İnsanlar laf edebilir ya da iftira atabilir diye eve çağıramıyordu.
"Olur." R'leri uzatıp önüne döndü oğlan, yarın yeni arkadaşıyla oyun oynayacağı için bir miktar heyecan sarmıştı etrafını.
"Kızamıyon di mi Mahir? İstiyosan oynamam." Genç adam gülümsemiş, başını olumsuz anlamda sallamıştı. "O ne demek öyle? Niye kızayım güzelim? Ben o kadar ger kafalı bir adam mıyım? Çocuk olmak senin en doğal hakkın ama bak yarın akşama kendini çok yorma, balık ekmek yapacağız senlen."
Mahir'in sonlara doğru muzip gülümseyiş eşliğindeki konuşması Celal'i gülümsetti. "Yaa ne balığı? Nerde? Saat kaçta? Nasıl olacak?" Mahir oğlanın heyecanına güldü ve burnunu oğlanın saçlarına sürtüp kokladı.
İşteyken tüm günü eşini özlemekle geçiriyordu.
En yakın zamanda fotoğrafını çektirip cebine koymalıydı.
"Palamut, ızgara yapıyolarmış burda, arkadaş söyledi bana da. Senlen gidip de yiyelim bari. Akşama doğru gideriz güzelim, dondurma da yeriz hem, hm?" Oğlanın heyecandan parlayan gözleri nefesini kesmişti.
"Ay çok güzel olur kocacımm, şey o zaman ben yarın yemek yapmıyom he?" Yaramaz ve iş yapmayan o haylaz oğlanlar gibi hissediyordu ve bu ona çok iyi gelmişti. "Yapma tabii, kim yiyecek! " tam devam edecekti ki yandan gelen şşş sesiyle sustu ikili.
Hayatlarını dolu dolu geçirmeye başlamışlardı bile.
📍
"Bugün çamaşır yıkıyodum ben, birden kadın geldi bahçemize. Komşumuz olduğu için ben de içeri davet ettim, geldi konuştuk çokça. Ya Mahir sen insanlarla konuşmuşun hep! Bak adam benim kalbime acımıyon mu sen hiç? Kızıyom sana ha!"
Mahir'in kucağında, yataklarının üstündeyken Celal'in kızması pek de önem kazanmıyordu genç adam için. Önünde duran kırmızı dolgun dudaklar nefis görünüyordu, avuçlarındaki kalçalardan söz etmek dahi istemezdi Mahir.
"Kızıyon mu bana? Kız bakim?" Celal ne edeceğini bilmez halde baktı kocasına, aklına gelen fikirle gülümsedi. "O zaman kalkıp yatıyom ben! Sen de ne edersen et."
Ellerini adamın omuzlarına koyup kendisini geri çekmeye çalıştı, sadece çalışmakla yetindi. "Yok öyle kucağımdan kalkmak, başka şekilde kız." Hem daha söyleceği şeyler vardı oğlana.
"Başka bir şey yapamam ki ben, bu gece beraber olamayız! Al sana ceza." Oğlanın kararlı durmak için burnunu havaya dikmesine dayanamayıp oğlanın çenesinden öptü.
"Eğer olur da oğlumuz olursa ve senin gibi olursa... Ben kafayı yerim... Hele de büyüyünce... Yapmayalım tamam mı öyle erkek." Celal içinden delirmiş bu diye geçirdi. "Ay Mahir! Nasip edecek olan Allah değil mi sanki? Senlen anlaşsak ne anlaşmasak ne?" Devam etti ardından.
"Hem kötü mü olur? Güzel erkek bence çok güzel olur. Hem uslu da olur beni de hiç üzmez." Mahir düşünmek bile istemiyordu.
Cilveli çift cinsiyetli bir erkek evlat...
Katil olurdu kuvvetle muhtemel, her akşam kapısına dayananı vururdu anim Allah.
"Yok güzelim yok, hiç gerek yok... Celal, ben bugün kondom aldım bi sürü... Sen 20 yaşına gelmeden çocuk yapmayalım, hayatımızı yaşayalım, sen çocukluğunu yaşa. Çocuk en son iş, hem gerek de yok şimdilik. Eğlenip gezeceğiz, çocuğa kim bakacak ki?" Mahir'in çabasını anlamıştı Celal, kocasını çok seviyordu.
Gülümsedi kocaman.
"Kocacım... Çok iyi düşünmüşün, ben istemem zaten hemencecik. Önce senlen gezmelere doyalım, ondan sonra olur zaten." Mahir'in içine su serpildi, kendi gençliği ya da babalığı önemli değildi, önemli olan tek şey kucağındaki bu saf, güzel oğlandı.
"O zaman..." oğlanın boynuna yöneldi hemen. "Ya Mahir hayır, dokunma bana." Oğlanın itmeye çalışmasıyla geriye çekildi. "Ben sana dayanamıyom da sen bana dayanabiliyon mu?"
Tabii ki Celal de dayanamıyordu ama kocasına ceza vermezse ipleri de eline alamazdı.
"Dayanıyom." Üzgünce baktı Mahir ve kalçalarındaki elleri çözdü. "Tamam."
....
"Ya Mahir of tamam ya, bakma yüzüme öyle.... Soyunayım mı?"
📍
Spoiler;
Gelecekte Mahir'e işveli cilveli ve bir o kadar azgın interseksüel bir oğlan şoku yüklenecek....
Bölüm nasıldı??
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılgın (Bxİntersex)
Ficção GeralTamamlandı📍 🌈 Onu ailesinden kurtaran adama minnetle baktı, elleri çimento kalıntılarıyla ve izleriyle doluydu. Olsun dedi içinden, tek tek silerim ben her bir noktayı... Final: 442k okunma 46.1k beğeni