🌼 30

12.6K 1.1K 274
                                    

Keyiflice okuyun la

150 oy, 150 yorum

📍

Jandarma arabasına bindirilirken canı çıkıyormuşcasına ağlıyordu Celal, Mahir'i direkt içeriye aldıklarını söyleyen rütbeli adamlarla deliye dönmüştü.

"Bırakın kocamı... Nolursunuz jandarma abi." Bir tanesinin eline sarılmış halde yalvarması diğerlerine garip gelmişti. Bir erkek olarak hem alıkonulup hem de nasıl bu kadar üzülebilirdi insan kurtarılırken.

"Bak küçük oğlan, seni o evden o hayattan kurtarıyoruz. Daha 18 yaşında ne kocası ne evliliği? Üstelik hamile halinle... En ağır cezayı alacak kocan olacak şerefsiz." İçlerinden en tez canlı olan tutamamıştı dilini.

Bu tip kaç evliliği döndürmüşler, kaç kızın okumasına vesile olmuşlardı kim bilir?!

"Şerefsiz deme! Ben çok seviyom kocamı... Ben isteyerek evlendim, onsuz yaşayamam ben! Jandarma abi ben Mahir'siz nefes bile alamam." Az önce duyduğu hamile lafını yeni yeni kavradığında, şaşkınlıkla geri çekildi.

"Hamile miyim?" Eli karnına doğru ilerledi ve küçük bir dokunuş... O hamile miydi yani... Daha çok aglayası gelmişti fakat bu sefer ki acıdan falan değildi. "Bak jandarma abi hamileymişim ben! Niye kocamı aldınız içeriye? Ben sevmesem şehre inince kaçıverirdim! Çok ayıp değil mi şimdi bu yaptığınız?"

Tez canlı olan komutanın gülesi gelmişti, bir saniye bile susmuyordu oğlan. Susmayı geçin bir de çemkiriyordu.

Şoför ve astsubay gülen komutanlarına bakıyordu şaşkın şaşkın. Adamın bugün iyi olası gelmişti zaar. Diğer ruh gibi olan subay yan bir şekilde oğlanın kendisine yalvarmasına baktı.

"Anlat... Nasıl oldu da sevdin? Sözde kocanı(!)"

Celal ikna edebilmiş olmanın sevinciyle kimselere diyemediği şeyleri anlattı bir bir. "Biz evlenmeden bir ay önceydi jandarma abi. Her gün sabah akşam bizim köye ev yapmaya geliyodu yürüyerek, ben de her gün görüyodum tabii. Bi gün aldım yanıma suyu şişesiynen bardağı, gittim yanına! Susamış benim kocacım, hemencecik su verdim tabii." Derin bir soluk aldı ve magazini pür dikkat dinleyen teyzeler gibi onu dinleyen adamlara baktı bir bir.

"Sonracığıma konuştu azıcık benlen, heh! İşte o zaman aşık oldum ona. Bir yakışıklı bir kibardı ki sormayın jandarma abi, ünlü adamlar gibiydi duruşu. Şey bi de topal falan diyolar amma iyi topal olmuş! Yoksa bana mı bakardı sanki." Oğlanın bir yükselip bir alçalan sesi jandarma arabası içinde yankılanıyordu.

"O yüzden çıkarın kocamı! Of ya bi de ona ben mısır çorbası yaptıydım, ya yiyemezse bugün? Ne kadar kötüsünüz varya." Burnunu çekip başını cama yasladı oğlan. Astsubaylar ve iki komutan oğlanın tripleri karşısında ne tepki vereceklerini şaşırdılar.

Tez canlı olan ifadesiz komutanın kulağına yaklaştı. "Seviyor komutanım bu baya, baksana şunun hareketlere, boşuna tutuyoruz hamile haliyle."

"Tuğran, bu bizim işimiz. İyice sorgulamak zorundayız, ben de anladım elbet sevdiğini ama ya diğer türlü olsaydı? Zorla evde tutulmuş olsaydı? Daha 18 yaşında, çocuk oğlum o daha. Belki de minneti sevgi zannediyor." Komutanının dediklerine hak verdi Tuğran, başını salladı. "Haklısınız komutanım."

Baskılanmış toplumun tüm ceremesini ya kadınlar ya çocuklar ya da lgbt bireyleri çekiyordu şüphesiz. Daha 15 yaşında evlendirilen çocuk gelinler, 16 yaşına girmeden çocuk doğuruyorlardı. Üstelik kimse onlara rızalarını sormuyordu.

Rızalık bir durum da yoktu... 15 yaşında biri anca ip atlamalı, misket sektirmeliydi neticede.

Çocuk emzirmemeliydi.

Poker suratında yine bir ifade olmazken oğlanı dürttü komutan. "Mahir'i çıkarırım karakoldan... Ama bir şartım var." Celal kocasının ismini duyar duymaz ışıldayan gözlerle komutana döndü.

"Benim kocam her şeycikler yapar jandarma abi, ne istiyon sen bizden?" Tuğran güldü istemsiz, Aktan komutanın ise Tuğran'ın gülüşüyle yüzü gevşedi. Yan tarafa baktı. "Gülersen... Nöbet tutarsın erlerle."

Genç adamın hemen surat ifadesi değişti. Askeri sınırlar içinde komutanı ne derse o olurdu. "Özür dilerim komutanım."

"Ortaokulu bitirip meslek lisesine kaydolacaksın. En azından elinde meslek belgen olacak, anlaşıldı mı?" Celal ofladı, ne okuluydu ya?!

"Of jandarma abi ya, ne okulu? Bir sürü sayılarla şey ediyolar. Ben yapamıyom onları hiç, ya kalırsam derslerden?" Normalde bile konuşmayı geç öğrenmişti, ilk okulu bitirene kadar harfleri anca bitirebilmişti.

"Kalırsan içeriye atarım kocanı." Komutanın sertçe konuşması Celal'i korkuttu. "Hiiii tamam tamam, ben hemencecik geçerim sınıfı. Hatta bu gidişle tüm mektepler biter benim için yeni mektep kurulur."

Tuğran işte buna dayanamazdı. Bastı kahkahayı.

"Basri Tuğran komutanına gece nöbeti, bir hafta koçum." Artık battı balık yan gider edasıyla omuz silkti genç adam. "Şş zilli oğlan, söyle bakalım bu Mahir de seviyor mu seni?"

Herkes azıcık dedikoduyu severdi.

"Tuğran komutanım aşmasanız sınırı?" Onun yüzünden ta diğer ilçeden gelmişlerdi ve iki gündür yorgundu, ifadesizliğini korumakta dahi zorluk çekiyordu. "Sus ya bi." Tuğran'ın kulağına konuşmasıyla sustu Aktan.

"Seviyo tabii, böyle hep ilgileniyo benlen. Biz her şeyi beraber yapıyoz, geziyoz, tozuyoz, benlen çocuk gibi oynuyor varya... Ben hiç yaşayamadım çocukluğumu, anam babam hep döverdi. Amma Mahir hep oynadı benlen, iş yaptırmadı bana. "

Hülyalı hülyalı konuşması Tuğran'a iç çektirdi, yanındaki adama bak gör ne adamlar var bakışı attı yandan yandan. "Sen istedin diye 217 kilometre geldim buraya, hiç bakma."

Olabilirdi canım, çift cinsiyetli hamile vakasını duyar duymaz iki gündür operasyonda olan ve daha bu sabah evine gelebilen sevgilisini komutanı olduğundan buralara kadar getirmiş olabilirdi elbet.

"Sanki çok şey... Neyse." Celal'in duyması için kısık konuşmayı bıraktı. "Vay be, bir karakola gidelim. Bırakırız seninkini, rahat ol sen."

Celal sevinçle şakıdı.

"Allah sizi sevdiğinizden esirgemesin jandarma abilerim." İkili içten bir amin dedi sadece.

📍

Bu arada Mahir mutlu değil, Celal'e daha çocukluğunu bile yaşatamadıgı için.

Yani hemen sevinmeyin.

Bölüm nasıldı???

Sizi seviyorum ♥️🌼

Yılgın (Bxİntersex)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin