Keyiflice okuyun la
Artık gerçekçi hedefler koyalım hm?
600 oy, 250 yorum
Yapabilirsiniz inanıyorum, kitap beklediğimden çok çok fazla okunuyor
📍
"Ahmet koyacak mısın artık? Konuştuk anlaştık?" Celal uyku akan gözleriyle bakabildiği kadar dik baktı Aktan komutana. "Hayır! Vermem ki banane." Tuğran iştahlı iştahlı mısır çorbasını mideye indirirken ikiliyi hiç umursamıyordu.
Birden aklına oğlu geldi.
"Ya Celal... Bizim oğlana da bir tabak çorba götüreyim mi? Ayıp olmazsa tabii." Celal'in uyku akan gözleri açıldı birden. "Evli misin sen jandarma abi?" Mahir oğlanın terden alnına yapışmış saçlarıyla oynuyordu.
O de merak etmişti evli olup olmadığını.
"Aslında... Nasıl desek ki? Desek mi ki Aktan?" İkili hiçbir şey anlamamıştı. Duyacakları şeyler Tuğran'la ilgili değil miydi yani?!
"Ee hadi merak ediyom jandarma abi ya... Uyuyup kalacam şimdik şuracıkta." Açıkçası komutanları çok sevmişti, eğer onlar da isterlerse ara sıra görüşebilirlerdi.
"Söyle Tuğran, zarar gelmez bunlardan." Tuğran da anlamıştı ikiliden asla zarar gelmeyeceğini fakat yaşadıkları hayat... Hele de hala sağın solun birbirine girdiği... Kürt sorunları... Terör gibi pek çok problem gün gibi ortadayken ilk ateş altına giren kesimdi onlar.
Hükümleri kesin, netti.
Bu ülkede bu devirde hem asker olup hem götveren olamazdın... En azından halka göre. Fakat onlar da bu ülkenin en az diğerleri kadar evladı, diğerleri kadar halktı.
"Biz Aktan'la sekiz yıldır beraberiz, yani sevgiliyiz... Malum ülkede evlilik imkansız, hele de ikimiz de askerken. Neyse 3 yıl önce göreve gittiğimizde dağda küçücük elleriyle kuzusuna sarılan minik Kurt'u gördük. Daha iki yaşında bile değildi tabii o zaman, hastaneye götürdük ettik falan derken köyde deli olan bir kıza tecavüz edilmiş. Kız da hamile kalınca doğurmuş tabii ama aile kabul etmemiş bebeği, ormana götür bırak demişler." Tuğran hatırladıkça sinirleniyordu anadolu insanına.
"İşte araştırdık ettik bu kadarını öğrendik, kızı da bulduk merkeze kliniğe yerleştirdik ama çocuğu istemedi. Tecavüz sonucu olunca... Onu da anlıyoruz aslında ama işte elden ne gelir... Aldık biz de bakıyoruz şimdi, annemin üzerine kayıtlı." Çok konuşmuştu Tuğran, konuştukça da konuşası vardı. Bunca yıldır konuşacak kimsesi olmayınca ilk fırsatta dökülmüştü eteğindeki taşlar.
Celal'in dudakları titriyordu, insanoğlu zararlı bir atıktı onun için...
"Şimdi iyi mi? Ay ne kadar üşümüştür benim biriciğim, kıyamam ben ona." Aktan iç çekti, oğlanın ağlamaları hala kulağındaydı. "Üşümüştü ama erken bulduk onu biz, hem şimdi sıpa büyüdü baya 5 yaşında delikanlı oldu ama bizi abisi olarak biliyor. Öyle bilmesi en doğru olan, yoksa diğer türlü hep sorun yaşar diye düşündük." Mahir hak verdi Tuğran'a.
"İleride dışlanır bir de yafta yerdi, iyi yapmışsınız komutanım." Aktan yine konuştu, muhattabı sadece Celal'di, o ismi o çocuğa koyduracaktı. "Ya kimin ismi be bu? Ne diye hep adını verecekmişim oğluma? Hem oğlum olacağı ne belli ki hm?"
Celal'in uykusu da vardı ama hala bu adamla uğraşıyordu.
"Amcamın adıydı Ahmet Saner, sosyalist devrimciydi. CIA ajanını vurdu diye idam ettiler amcamı, Amerika'ya jest olsun diye. O yüzden adı Ahmet olsun, onun gibi dik duruşlu, devrimci ruhlu ve mücadeleci olsun. Kimseye de eyvallahı olmasın." Aktan için amcası özeldi, o tanıyamadığı en özel insandı.
Mahir sağ sol çatışmalarını radyolardan dinlerdi küçükken, idam edilen isimler bir bir sayılırken içi ürpermişti genç adamın. Gencecik canlar... Sadece yirmilerinde devrimci ve ülkücüler... Hani derler ya kardeşi kardeşe kırdırdılar.
Hükümet önce kardeşi kardeşe kırdırdı, ardından toplu kıyım yapmaktan gururla bahsedecek kadar alçalmıştı.
"Şey... Üzüldüm o zaman.... Tamam sözüm olsun Aktan abi, eğer oğlum olursa ismini Ahmet verecem." Hem belki kendi oğlu da aynı o adam gibi olurdu da ileride o da gurur duyardı oğluyla.
"Bak yola geliyorsun işte, neyse. Tuğran bitir şunu da gidelim hadi." Celal'in ve Mahir'in kafası biraz karışıktı, neden sevgili gibi davranmıyorlardı.
Mahir sözü aldı.
"Siz pek sevgili gibi değilsiniz komutanım, şaşırdık ikimiz de." Sorgulamak elbette onlara düşmezdi fakat insanoğlu ya, merak ediyordu.
"Alışkanlık işte... Evde böyle değiliz tabii ama dışarıda ast üst ilişkimiz var, yoksa askeriyeden atılırdık çoktan. 8 yıl bu kolay mı?" Aktan aslında Tuğran'dan daha dertliydi bu konuda ama sitem eden hep Tuğran'dı. "Ülkenin hali malum... Belki 20-30 yıl sonra bizler de istediğimiz gibi gezip dolaşırız belli mi olur? Ama insan bir yandan da üzülüyor, şöyle sevgilimle el ele dolaşsam kime ne zararım olurdu?!"
Tuğran içli içli nefes alıp verdi. Aktan ise bir şey demek istemiyordu.
"Üzülme ama Tuğran abi ya! Hem sen biliyon Aktan abinin seni ne kadar sevdiğini, el ele dolaşsan ne dolaşmasan ne? Aynı evde aynı yatakta olduğun sürece kim karışacakmış size!" Sanki havayı dövecekmiş gibi elini kaldırdı oğlan, sinirlenmişti.
Bu hamilelik ilk günden böyle bir şey ise işi vardı hakikaten.
"Sakin ol küçük sincap, birbirimizi çok seviyoruz elbette. Fakat bazen insan bakın biz sevgiliyiz, o benim sevgilim demek istiyor. Sen nasıl ki kocam da kocam diyorsun, ben de demek istiyorum." Hem de özgürce...
Celal başını genç adamın omzundan kaldırıp Tuğran'a yaklaştı ve sesini kıstı. "Şey... Bence evde diyebilirsin Tuğran abi... Hem hoşuna gider baksana çok hınzır bir insana benziyo bu." Aktan ayıp be derken Tuğran kahkaha atmıştı.
"Olur... Jartiyerle de karşılayayım mı herifi?" Dalga da geçiyordu oğlanla fakat Celal farkına varamadı. "Hiii ne diyon ya Tuğran abi... Çok ayıp." Sesi daha da kısıklaştı. "Nerden alcan ki hem?"
Ortam daha da şenlenmeye başlamıştı, dörtlü birbirleriyle uğraşırken bir yandan da dostluklarını başlatan geceyi sabaha bağlamışlardı.
Kurt ise babannesinin evinde gelecekten habersiz mışıl mışıl uyumuştu.
📍
Bölüm nasıldı
Bu dörtlünün sohbeti beni sardı baya bxjsnns
Fakat daha fazla yer vermeyeceğim, şöyle Mahir ve Celal görelim sadece.
Sınava da giremedim amk zaten aksilik peşimi bırakmadi, Allah'tan kasimda da var da sorun etmedim pek
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılgın (Bxİntersex)
Ficção GeralTamamlandı📍 🌈 Onu ailesinden kurtaran adama minnetle baktı, elleri çimento kalıntılarıyla ve izleriyle doluydu. Olsun dedi içinden, tek tek silerim ben her bir noktayı... Final: 442k okunma 46.1k beğeni