Keyiflice okuyun la
600 oy, 250 yorum
📍
"Ama aşkım nolur..." kocasının dudağını öptü yumuşatmak için. Tüm gün abiyle konuşmuş, yanında kalması için yalvarmak zorunda kalmıştı. Cevat ise asla kalmayacağını, zaten buna yüzünün de olmayacağını belirtmişti sertçe.
İkilinin evliliği tazecikken asla kalamazdı.
"Celal bozuşmayalım Allah aşkına, seni dövmüş hor görmüş abini yanına almak istiyosun. Deli misin sen? Bu iyilik sana bile fazla afeti devranım." Mahir hiç güvenmiyordu oğlana, her an her türlü kalleşliği yapabilirdi.
"Aşkım anlamıyosun hiç! Ben abimi ilk kez böyle gördüm. Konuşmalarını duysan anlarsın. Ben gittikten sonra onlara hayatı zehir etmeye başlamışlar, büyük abimi zengin bir kızla sözlemişler parası için. Oysa abimin sevdiği kız vardı."
Celal anasının ve babasının ne kadar kötü olduğunu çok küçük yaşta görmüştü fakat geçti, abileri anaları tarafından çoktan kandırılmış, kendisine karşı doldurulmuştu. Çocukluklarından beri Celal Allah'ın belası, Celal Allah'ın kusurlu kulu, ondan kız gibi doğdu diyerek dilleriyle zehirlemişlerdi oğlanların hepsini.
Ve hepsi yeni yeni anlıyordu gerçeği, analarıyla babaları gerçek yüzlerini göstermişti.
"Güzelim bunların gözü kör müydü senin halini göremediler. Bunların kendi akılları yok muydu da düşünemediler? Senin o ellerine kan olmuş ayakların aklıma gelince bile nefes alamıyorum ben, onlar bir de eziyet ettiler sana. Sen nasıl affedebiliyorsun güzelim?" Derin nefes aldı Mahir.
"Seni çok seviyorum, çok aşığım, sensiz ölürüm ama bunu yapma. Birilerini mutlu etmek için acılarını yok sayma nolursun." Eşinin çenesini öptü koklayarak, nefesi titriyordu sanki.
Çektiği tüm acılar genç adamın vücuduna nüfuz etmişti sanki, yıllardır çektiği acıyı hissedebiliyordu.
"Mahir... Kocacım gerçekten affettim, benim affım değil Allah'ın affı önemli. Baksana, hepsi bana yaşattığın yaşıyor, hiçbiri mutlu değil ama bak! Ben ne kadar mutluyum, huzurluyum bir bak." Dilini dudaklarında gezdirdi ve yutkundu, damağı kurumuştu.
"Hem mükemmel bir adamla evliyim hem de ondan bebem olacak, daha Allahımdan ne isterim ki? Hiçbir şey. O nedenle bırak bizimle kalsın." Yufka yüreği dayanamıyordu, kardeşlerinin arasında yine en iyi davranan Cevat idi. Ne kadar kötü olursa bir o kadar da dayanamazdı.
"Bana yaptığı en büyük kötülük seni ayartmaya çalışmasıydı. Ben karda ceza olarak ahırda üstümde battaniye bile yokken bana yorgan getiren de oydu, sabaha karşı kimse görmeden geri almıştı ama gece bana o yorganı Cevat abim getirdi. Yazın çok çalıştığım zaman okuldan çaldığı tebeşiri dövüp suya koyardı da ateşim çıkmış gibi davrandırıp dinlendirirdi beni."
Mahir anlamıyordu, peki onca kötülüğü niye yapmıştı?!
"Güzelim o zaman neden onca kötülüğü yaptı sana? Niye dövdü? Niye beni ayartmaya çalıştı?" Celal Mahir'in kucağında kıpırdandı, kocasını biraz istiyor olabilirdi tabii ama şuan ciddi kalmalıydı.
Belki kocasını ikna ederse güzel bir gece geçirebilirlerdi.
"Erkek seviyodu çünkü, gay kendisi. Anam 15 yaşındayken öğrendi onun ne olduğunu, o zaman dedi ki karşımda 'sen kendini Celal mı sandın da erkek seviyom diyon' dövdü bir de anam. İşte o zamandan beri nefret ediyodu benden. 3 yılımı zehir etti, benim gibi olamadı diye bana lanet etti. Anam o kadar kötüydü ki kardeşi kardeşe kırdırmak diyorlar ya, işte onu yaptı bize." Nefes nefese kalmıştı konuşurken.
"Bu ananı ateşlerde yaksak yine içim soğumaz benim ya, çaresine bakacaz onun da." Mahir söylendi, ne kötü insandı bunlar, kardeşlere bu yapılır mıydı?
"İşte o yüzden kabul et hadi! Bak ne yapalım hatta biliyon mu? Bizim pastanenin arka tarafındaki küçük odada kalsın, üstüne kapıyı akşamları kitlersin, gündüz de çalışır bizimle hm? Hem ben de çalışmam o çalışırsa?"
Makul bir teklif gibi görünse de bilemiyordu Mahir, hala hiç güvenmiyordu.
"Bir hafta, bir hafta deneyecez. Eğer ki bir yanlış hareketi olsun Ziher dağına çıkarır asarım onu ağaca bil." Kocasından korkmuştu bir miktar ama önemsememeye çalıştı.
"Tamam kocacım bir hafta..." kollarını kocasına doladı hemen. "Şey mi yapsak biz hm?" Mahir'in kafası allak bullak olduğu için anlamamıştı. "Ne mi yapsak?"
"Ben soyunsam... Sen beni öpsen... Sonra da beraber olsak?" Tatlı tatlı nasıl da yılan gibi kıvrılıyordu Mahir'in koynuna ama... Bitiyordu adam. "Çok inlemek yok ama? Bak içerde abin var sabah utançtan odadan çıkmazdan döverim seni."
Kalçasına vuracaktı bir kaç kez işte.
Oğlan kıkırdadı. "Ama ben söz veremem ki kocacım, inleyesim geliyo benim... Belki öpersen ben de inleyince ağzına gelir." Bunu Mahir'i yükseltmesi normal miydi? Yükseliyordu işte adam.
"Köpeğin oldum artık, rahat bırak beni be oğlanım." Celal omuz silkti. "Banane!" Güldü Mahir, oğlanın omzunu öptü kollarını belinin etrafına dolayarak.
"Çıkar bakayım o bal dilini." Oğlan anlamazken kocasına güvenip dilini dışarıya çıkardı ve bekledi. Mahir şak diye Celal'in dilini öpmüştü.
"Hiii naptın Mahir..." oğlan şok olmuştu birden, içi gıdıklanmıştı. "Yine yapsana..." gözlerini kapatıp dilini çıkardı yine. Genç adam Celal'in her hareketine ayrı bitiyor, gününü onunla sonlandırdığı için Allah'ına her gün şükrediyordu.
"Yapayım tabii."
📍
Bölümde yok yok
Alırım maşallahınızı
Tşk
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılgın (Bxİntersex)
Ficción GeneralTamamlandı📍 🌈 Onu ailesinden kurtaran adama minnetle baktı, elleri çimento kalıntılarıyla ve izleriyle doluydu. Olsun dedi içinden, tek tek silerim ben her bir noktayı... Final: 442k okunma 46.1k beğeni