Yibo sorusunu duymazdan geldi. Ve onu kucağına rahat bir şekilde yatırdı. Kelebekli eline değmemeye çalışarak zhan'in uyumasını bekledi.
İçeriden çıkmayan yibo ile endişelenen Wang ailesi önde Mustafa olmak üzere yavaşça kapıyı aralayıp baktılar.
Zhan günler sonra ilk kez rahatça uyuyordu. Yibo ise zhan'in saçlarını okşayıp yere bir noktaya dalmıştı.
Mustafa geri çekildi.
"Bence biraz daha yalnız kalsınlar, zhan çünkü günler sonra ilk kez uyumuş. Bırakalım uyusun."
Dede zhan'i görmek istiyordu ve Mustafa'yı dinlemeden içeri girdi. Diğerleri de peşinden girerken yibo düşüncelerinden sıyrıldı.
"Dede-"
Dede ona sus işareti yaparak sakince geri çıktı. Zhan'i görmüştü ya rahatlamıştı.
Hiç ikilinin bulunduğu pozisyonu takmadan çıktı. Netice de kendisi odaya girmişti. Evli insanların odasına aniden girmek yanlıştı farkındaydı ama zhan'in iyi olup olmaması daha önemliydi.
Zhan yibo'nun üzerine uzanmış başını boynuna gömmüş uyuyordu.
"Affedersiniz," dedi yibo'nun en küçük abisi.
"İyi mi?"
Wang ailesi bu evliliğe karşıydı ama zhan da şeytan tüyü vardı sanki eve girdiği an, ona ne öfke ne de kin besleyememiş hatta git gide sevmişlerdi.
Kimse bu durumdan şikayetçi değildi.
Sonra zaten yibo ve zhan'in arasının iyi olduğunu öğrenince daha da mutlu olmuşlardı.
Yibo iyi anlamında gözünü yumup açtı.
"Anne.."
Zhan rüyasında sayıklamaya başlamıştı.
Yibo onu yatıştırmak için öpmek istese de karşsında ki ailesi yüzünden yapamadı.
Yibo sadece zhan'i daha sıkı sardı.
Sonunda oda boşalınca yibo zhan'in alnına dudaklarını değdirdi.
"Uyu zhan.. rahatlıkla burdayım.. burdayız."
Yibo zhan'i yatıştırırken kendisi de uykuya teslim oldu.
** "Doğru mu yaptık?"
Adam ters ters kadına baktı.
"Benim işime karışma."
"İnşallah başın belaya girmez." Dedi kadın ve gitti.
**
Haru ve Serkan zhan'i görmek için odaya girdiğinde çok tatlı bir manzara ile karşılaştı.
Zhan elinde ki serum'a rağmen kollarını yibo'ya sarmış başını boynuna gömmüş uyuyordu. Yibo ise zhan'in beline sarılmış başı yana yatmış burnu zhan'in saç tutamlarını koklayacak gibi kaybolmuştu. Ve ikili bu halde uyumuştu!
"Çok tatlı." Dedi haru. Fotoğraflarını çekerken.
"Çıkalım." Haru türkçeyi sökmüş gibiydi.
"Durumları nasıl?" Dedi zhan'in babası. Onları öyle görünce o da odadan çıkıp kızının yanına gitmişti.
"Uyuyorlar."
Zhan uykusunu almış şekilde uyandı. Kaç gündür en rahat uykuyu bugün almıştı.
Ve biraz hareketlenip yibo'nun yanaklarına öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum yibo.. beni yalnız bırakmayacağını söyledin ve yaptın da teşekkür ederim. Seni yordum..bebeğimiz kaç kez tehlike altında kaldı ama savaştı.. zor olacak farkındayım.. ama toparlayacam.. annem. Öyle isterdi.. isterdi değil mi? Onun için de olsa yapacam."
Zhan yibo'nun dudaklarına uzanıp öptü.
"Beni hep böyle uyandır."
Zhan yibo'nun konuştuğunu duyunca birden utandı!
"Ne diyorsun? Seni hep öyle uyandırmam. Çünkü acıktım."
Yibo gülüp zhan'ı öptü.
"Tamam önce senin karnını doyuralım."
Yibo zhan'in daha iyi olduğunu görünce rahatladı.
Zhan'in daha iyi olduğunu öğrenen gelmişti, oda çok kalabalıktı.
Zhan ise yemek yemekle meşguldü.
"Zhan.. istersen bir iki ay yibo ile birlikte burda kalın." Yibo'nun Babası fikri ortaya atıp kararı zhan'a bıraktı.
"Bir,iki ay değilde hafta kalsak?"
Zhan her ne kadar burda kalmak istese de Türkiye Mardin'de bir düzen oluşturmuştu.
Hem o hayatına daha sağlam başlayacaktı tekrar, annesi onun arkasından yas tutulmasını istemezdi. Burda kardeşi ile bol bol vakit geçirip onu da babasını da tekrar ayağa kaldıracaktı. Birinin artık güçlü olması gerekiyordu.
"Tamam iki hafta kalalım."
Zhan gülümsedi. Herkes rahat bir nefes aldı. Zhan'in iyi olması herkes için çok önemliydi.
Ona değer veriyorlardı.
****************†*******************
Yazım yanlışlarını mazur görün.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.