"bay wang bu olanlar sicilinize işlemeyecek bay xiao'nın burda ki güvenliği ve refahı için xiao ailesinden geriye kalanları.
Avustralya'ya sürgün ettik."
Japon yetkililer hem yibo hem zhan'in güvenliği için kolları sıvamıştı.
Özellikle Japonya'da ki ve tüm dünya medyasında yibo'nun adam öldürdüğünden bahsedilmemişti.
Zhan'in sağlık durumu hakkında ise sürekli bilgi alışverişi yapılıyordu.
"Yibo, gitme yanımda kal."
Yibo zhan'in odasından çıkacağı an zhan'in sesini duydu.
"Sevgilim korkma bir yere gittiğim yok ki sadece babamla konuşmam lazım."
Zhan yibo'nun elini sıkıca tuttu.
"Hayır!"
Yibo zhan'in inat ettiğini fark edince pes edip yanına oturdu.
Zhan'in babasının yanına gidecekti ama zhan onu bırakmamakta ısrarcıydı.
Bu yüzden mesaj atmak zorunda kaldı.
Adam da bu durumu içtenlikle kabul etmiş sorun etmemişti.
Netice de adam oğlunu ve inadını biliyordu.
Bu yüzden yibo'ya zhan'in yanından ayrılmaması hakkında sıkıcana tembihlemişti.
Zhan hâlâ hastanedeydi.
Kapı açılıp içeriye haru,selim ve Mert girdi.
Zhan selim ve mert'i daha yeni görüyordu.
"Geçmiş olsun zhan.. korkuttun bizi."
Selim zhan'ın ayak ucuna oturup konuştu.
Mert'e zhan'in diğer yanına geçip,
"Geçmiş olsun, mekanda herkes seni çok merak ediyor çok korktular.. ah bak elif görüntülü arıyor buraya geleceğimi söyleyince.."
Zhan yüzünde gülümseme ile onları dinledi.
Ve ona çevrilen ekrana el salladı.
Kimse olanlar ve gerçekler hakkında konuşmamış daha çok şen şakrak şakalar yapmışlardı.
Zhan bugün biraz daha iyiydi.
Ama uyuyunca kabuslar görüp uyanıyordu..
Ve bunu bilen tek kişi yibo'ydu ki buda onu kırıyordu.
Zhan geceleri ağlayıp yattığı yerden sıçrarken yibo her an bu yaşanabilir diye uyanık olduğundan onu sakinleştirmeye başlıyordu.
"Yibo."
Bayan wang içeri girip kapı sesini duymayan ekibe seslendi.
"Anne!"
Zhan yibo'dan önce davrandı.
Kadın zhan'in onu çağırması üzerine gülümsedi.
Zhan bu konuda geçen ki gibi davranmamıştı.
"Efendim oğlum?"
Zhan nedensizce ona sarılmak istedi.
Anne şefkatini hissetmek istedi ve yibo'nun annesi bunu ona hissediyordu.
"Sarılmak istiyorum."
Yine bir çocuk gibi konuşmuştu ve yibo bu haline istemsiz gülümserken diğer herkes gülmüştü.
Zhan onları unursamadığını göstermek için omuz silkerken kadın yibo'nun önünden geçip zhan'a sarıldı.
"Sana evden yemek getirdik, hastane yemekleri sağlıksız ve kilo vermişsin. Kendini düşünmüyorsan karnında ki bebeği düşün."
Zhan yeni aklına gelen şey ile,
"Yibo biz cinsiyeti öğrenemedik! Hadi serkan'ı çağır öğrenelim."
Yibo zhan'in bu heyecanlı haline gülümseyip kafa salladı ve Serkan'ı aradı.
Birkaç dakika sonra içeriye giren Serkan ile zhan daha da heyecanlandı.
"Evet neden beni çağırdınız? Zhan'in keyfi yerinde bakıyorum. Beni neden işimden ettiniz."
Dedi Serkan yalancı bir kızgınlıkla tabi ki zhan ve diğerleri için iki eli kanda olsa gelirdi.
Tabiri caizse öyleydi.
Yardımcı doktor olarak ameliyattaydı.
Orda işi bitmişti zaten.
"Biz bebeğin cinsiyetini artık öğrenebiliriz değil mi?"
Serkan gülümseyerek yibo'yu zhan'in diğer yanına gönderdi ve eldivenlerini taktı.
"Evet 3 ay bitecek hafataya 4 aylık oluyor."
Ve ultrason cihazını açıp gereken diğer işlemleri yapmaya başladı.
"Hmm.. benim yeğenim kendini gizliyor." Dedi Serkan gülerek.
"Ama ben öğrenirim... Ve evet daha fazla kaçamadı benden."
Serkan bu hallerinin zhan'i güldürdüğünü görünce devam etmişti.
Bu oda da bulunan herkes zhan'in yüzü gülsün diye resmen maymunlar gibi şebeklik yapmak için çırpınıyordu.
Onu üzgün görmek hepsini üzüyordu.
"Ve yeğenim bir prenses!!"
"Au hissetmiş demek ki!"
Zhan kardeşinin kız yeğeni olmasını istediğini biliyordu.
Yibo gülümseyip zhan'in alnına öpücük kondurdu.
"Bir kız çok tatlı." Dedi mert.
"Elif çok sevinecek!" Selim bunu söylerken telefonu çıkarıp Elif'i aradı.
Haru da zhan'a uzanıp sarıldı.
"Benim prensesimin çok özel bir babası var."
Haru zhan'in gözlerine bakıp kurdu cümleyi.
Kardeşinin gözlerinin içi gülüyordu.
Ve o da artık mutluydu.
"Oğlum benim. Torunumun cinsiyeti de belli oldu."
Kadın kalkıp eşini aradı.
Adam haberi alınca tüm konak halkına da haber vermişti.
Dede bu haberin tüm Mardin'in bilmesi için sağa sola haber göndermişti.
Kimse zaten artık dedenin korkusundan birşey diyemiyordu.
Ve bu haber üzerine dede eve ve yakın çevreye tatlı aldırmış bir diğer arazisini de torunun çocuğuna bırakmak için işlemlere dahi başlamıştı.
Herkes artık daha mutlu ve huzurluydu.
Zhan ve yibo gibi..
Yibo kimseyi umursamayıp zhan'a sarıldı.
Zhan da karşılık verip sarılınca oda dakiler sessiz bir şekilde çıktı.
Zhan geri çekildi ve yibo'nun dudaklarını öptü.
"Kızımız olacak."
yibo zhan'in yarım kestiği öpüşmeyi tekrar başlatırken.
Belki zor şeyler yaşamıştı zhan geçmişte ve bu dönemde ama artık hep mutlu olacaktı.
Eşi,kızı ve yeni ailesi ile.
***********************************
Final değil ona daha çok var.
![]()
