Antik Ölümsüzün Günceleri

Bölüm 38: Üstün Tao

Sezar'ın sinirlenip sinirlenmediği belli değildi ve bu da bir çok şüphe tohumunun doğmasına sebep oldu. İnsanlar korktular ve kaçmak isteyen bile çoktu. Bir an önce bu partiden kurtulup hayatlarına devam edebilmek istediler. Fakat Mais gerçekten Sezar'a çok sorunlu bir soru sormuştu.

Sezar'ın yüzünde acı bir gülümseme belirdi.

"Parti devam edebilir. Anlaşılan bu küçük arkadaşın sorularını cevaplamam gerekiyor."

İnsanlar onun şiddete başvuracağını düşündü fakat o dış dünyayla arasındaki bütün ses bağlantısını kapattı ve Mais'i de yanına alıp köşede ki bir oturma alanına geçit. Hilal şeklinde ve dışarıdan bir çok açıyı kapatıyordu. İnsanlar onların yüzlerini göremezdi.

"Beni dış dünyaya karşı tamamen kör ettin." dedi Mais. Sesler kesildiğinde o ve dış dünya arasında sadece koku, ve dokunma bağlantısı kalmıştı. Hayır, koku da kısa bir süre sonra kesilecekti ve Sezar'ın yanında etrafa dokunmaya çalışamazdı.

Sezar güldü. Bu kör çocuğun sıradan olmadığını çoktan anlamıştı. Hayır, sadece gelişim tabanından ve yaşından bile onun sıradan biri olmadığı belliydi.

"Bir Tao'nun İzini görmeyi nasıl başardın? Sadece kör değilsin. Aynı zamanda Bilge Alemine bile ulaşmadın." dedi Sezar. Mais bu sözlere karşı gardını almadan edemedi fakat sonrasında bu adamın inanılmaz bir Tao'ya dair kavrayışı olduğunu anladı. Sorun Köken Kalp Aleminde olması değildi. Onun içini, gelişimini görmesi bu Tao dolayısıylaydı.

" Tao anlayışımı-"

" Bana bu seviyeye bu yaşında gelmeni ve daha önemlisi benim bir Üstün Tao'ya dair anlayış sahibi olduğumu anlamanı herhangi bir Tao'nun İzini görmeden başardığını söylemeyeceksin heralde."

"Yani kabul ediyorsun. Bir Üstün Tao kavrayışına sahip olduğunu. Fakat nasıl yaptın bunu?"

"Daha Çekirdek Alemini bile aşmadın ve bu sorunun cevabını öğrenmek mi istiyorsun? Bunun senin de sonunu getirmesinden korkmuyor musun?"

"Sen ve ben aynı değiliz."

Mais bir Üstün Tao öğrenseydi Bilge Alemine ulaşabilirdi. O zaman, o zaman...

"Ne o? Sadece Bilge Aleminden önce Tao İzini görmeyi başardın diye kendini çok yüce mi görüyorsun? Bu hayallerden bir an önce kurtulsan iyi olur çocuk. Üstün Tao'lar bu kadar basit değildir. Hayır, onlar bir lanet!"

Sezar konuşurken dişlerini sıktı ve ardından iç çekti. Cebinden çıkardığı sigarayı ağzına tıktı ve bir parmak şıklatması ile yaktı. Elbette Mais bunu görmese de bunu gören birisi olsaydı Sezar'ın Alev Tao'sunda oldukça yüksek seviyelerde bir anlayış edindiğini söyleyebilirdi. Öyleki sadece havanın içerisinden alev çıkarabilmişti.

Sezar'ın iç çekmesi ile beraber Mais sonunda onun hikayesini anlatma zamanının geldiğini anlamıştı.

"Bu insanlar beni krallıkta ünlü bir birey olduğum için tanımıyorlar. Ben çocuklarına örnek gösterdikleri o insanlardan biriyim. Benim attığım başarı adımlarını atarak benim yükseldiğim yüksekliklere yükselmeye çalışıyorlar. Ben onların gözünde bir idolüm. Çünkü yaklaşık 17 yıl önce ben Yıldız Yolu Turnuvasına katılmış dahilerden biriydim. "

Yıldız Yolu Turnuvasına katılmak. Mais anlıyordu. Burası basit bir şehirdi ve üstünde Eyalet Şehirleri vardı. Ve üstünde de başkent. Buradaki insanlardan ziyade krallığı temsil etmesi için o büyük şehirlerden insanların katılması daha doğaldı. Elbette çocuklarının da katılmak için bir şansı vardı. Çok düşüktü. Ne de olsa sadece yetenek yetmiyordu. Şans da lazımdı. Baro turnuvaya katılmak istediğinde sadece 19 yaşındaydı. Fakat buna rağmen Sezar ondan daha gençken katılmayı başarmıştı.