Annesi ve babasının gizemli ölümüyle beraber üvey annesiyle yaşamak zorunda kalan Mayıs'ın hayatı bundan sonra karmakarışık bir hâl alacaktır.
Her şey üvey annesinin Mayıs'ı ıssız ve gizemli bir yatılı okula vermesiyle başlar...
Mayıs başına neler g...
Oy ve yorumlarınızı çoğaltırsanız kitabım için büyük bir destekte bulunmuş olursunuz. :)♡
İyi okumalar...
🗝🕸🗝
🗝 BÖLÜM 16: E.T. 🗝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Öylece gecenin karanlığında dikildim ve gözlerimi parlayan göle diktim. Her zamankinden daha parlak ve daha şahane gözüküyordu ama bu havası içimi ürpertmiyor değildi.
Küçük adımlarımı göle doğru atmaya başladım. Aynı zamanda da gözlerimi gölden asla ayırmıyordum. Sanki oraya dalmış gitmiştim ama daldığımın da farkındaydım.
Çıplak ayaklarımın altındaki çimenler beni gıdıklıyordu ama tepki veremiyordum. Sanki kilitlenmiştim.
Bir anda çalılıklardan sesler gelmeye başladı. O an kendime gelebilmiştim. Avcı'm gelmiş olmalıydı. Kokumu mu alıyordu acaba? Bir yerde okumuştum, kurtların koku duyusu çok gelişmişti.
Gözlerimi arkama çevirdim ve arkamdaki çalılıklara doğru gülümsedim. "Avcı?" Çalılıklar tekrar oynadı. Yaklaşıyor olmalıydı. Bu nedensizce kalbimi hızlandırıyordu.
Bir anda farklı bir ses duydum. Bu kesinlikle kurt sesi değildi...
Gülümseyişim soldu ve yerini kocaman bir korku aldı. Başka hayvanlarda mı vardı?
Bedenimi de arkama çevirdim ve gözlerimi hızla etrafımda gezdirdim. "Kimsin?" Titrek bir şekilde söylediğim kelime korkumdan dolayı kısık çıkmıştı.
Sağ tarafımdan ayak sesleri gelince gözlerimi hızla o tarafa çevirdim. Ağacın arkasında bir silüet vardı fakat ağacın gölgesi tam üstüne düştüğü için ne olduğunu göremiyordum.
Bir kaç adım geriledim. Ne yapacağımı bilemedim. "Kim var orada!?" Diye bağırdım anlık bir cesaretle.
Sonra korkutucu, titrek, daha çok yaşlı sesine benzeyen bir ses kulaklarıma ilişti. "Morgaaannn..." Dedi bana karşı. Yılan gibi tıslıyordu sanki.
Yutkundum. Bir kaç adım bana yaklaştı ama hâlâ yüzünü görmüyordum.
Boyu benden kısa gibiydi, sesi daha çok erkek sesine benziyordu. Sesi her ne kadar yaşlıymış gibi titrek çıksa da ince ve değişik bir tona sahipti. Tam olarak nasıl bir tondu anlayamamıştım.
