Annesi ve babasının gizemli ölümüyle beraber üvey annesiyle yaşamak zorunda kalan Mayıs'ın hayatı bundan sonra karmakarışık bir hâl alacaktır.
Her şey üvey annesinin Mayıs'ı ıssız ve gizemli bir yatılı okula vermesiyle başlar...
Mayıs başına neler g...
Yeni bölüm geldi! Nedensizce bu aralar okuma sayısı düştü. Ki zaten düşüktü... Kurgu artık ilginizi çekmiyor mu?
İyi okumalar...
🗝🕸🗝
🗝 BÖLÜM 24: ASİL ALPHA 🗝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimi kaldırdım ve Tutku'nun omuzuna koydum. Her ne kadar bitti dese de kendine yediremiyordu. Bunca zamandır aşık olduğu çocuk. Hatta çocukluk arkadaşı başkasına yakınlaşıp duruyordu.
Çocukluk arkadaşı deme! Anısı var...
Of sus ya...
Tutku ile ayaklarımızı havuza sokmuş hafif soğuk olan suyun içinde gezdiriyorduk. Tutku yüzme bilemediği için havuza girmemişti. E o girmeyince ben de girmemiştim tabii.
Tutku'nun gözleri sadece bir kaç metre ötemizde Jane'e yavşayan Doğu'daydı. Doğu adeta büyülenmişçesine bakıyordu kıza. Halbuki ilk geldiğinden beri asla görüşmemişti kızla. Tatile gelince bir coşmuştu hormonları sanki.
Jane ise onu takmamaya çalışarak şarabından içiyor, havuzda eğlenenleri izliyordu. Sanki Doğu onu rahatsız ediyormuş gibi gözüküyordu. Bu durum gerçekten de garipti. Kötü bir kız olsaydı sırf Tutku'ya inat olsun diye Doğu'yla yakınlaşırdı fakat şu anki surat ifadesi gerçektende iç ürpertiyordu.
Doğu biraz daha konuşsa saldıracakmış gibi bir hâli vardı. Her ne kadar o normal bir insan olsa da tehlikeli bir görünüşü vardı. İnsan olduğunu bilmesem vampir derdim.
Tutku üstüne siyah bir bikini giymişti. Ben de kırık beyaz. Bikiniler hiç rahat şeyler değildi. Kendimi çıplak gibi hissediyordum. Daha önce hiç giymediğim için garipsiyordum. Dediğim gibi, en son çocukken havuza girmiştim ve çocuk olduğum için bikiniyle değil mayoyla girmiştim. Mayo en rahatıydı bence.
Cesur yanımıza kokteyllerle geldi ve o da bizim gibi sadece ayaklarını soktu suya. Kokteylleri bize uzattığında teşekkür ederek almıştık elinden.
"İçine bir şey katmadın inşallah. Kusura bakmayın ama ben sizin gibi yüksek bünyeli değilim." Alayla konuştuğumda Cesur güldü ve başını iki yana salladı.
"Hayır katmadım." Dediğinde ona samimi bir gülümseme gönderdim. Ardından kokteylimden bir yudum içtim. Mayhoş bir tadı vardı ve damakta güzel bir tat bırakıyordu.
Aklıma şey geldi; Mayhoş bir insanım.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Siz hiç masterchef izleyen bir iç ses gördünüz mü? Nazo ta kendisi...
