~Yoongi
Nihayet mezuniyet töreni de bitmişti. Herkes şimdi de parti için hazırlanmak ile meşguldü. Ben evde oturmuş, Hoseok ile Han Nehri'ne gitmek için hazırlanıyordum.
Mezuniyet iyi geçmişti. Zaten dersleri de toparlamıştım. Jungkook bana matemetikte çok yardımcı olmuş, Namjoon ve Jin tarihte, Hoseok ise edebiyatta kurtulmamı sağlamıştı.
Hoseok demişken saçlarımızı tekrar boyatmayı teklif etmiştim. Ben gri yapmıştım ama o kızılı değiştirmemekte karalıydı. Yine rengimi o seçmişti ve bu rengi değiştirmeye hiç niyetim yoktu.
Aynadan kendime baktım. Gri saçlarıma yakışan siyah saten bir gömlek ve siyah bir pantolon giymiştim. Saçlarımı hafif dalgalandırmış, abartı olmayacak şekilde makyaj yapmıştım.
Ailem partiye gittiğimi sanıp göndermişti. Şimdi de şoföre beni Jungkook'un evinde bıraktırmıştım. Hoseok'u beklerken, Jungkook'a uzun uzun sarılmıştım. Güzel yanaklarını, tombul burnunu, parlak alnını öpmüştüm. Kokusunu unutmamak için derin derin çektim.
Sonunda Hoseok gelince arabayla Han Nehri'ne yarım saat sonra vardık. Çimlerin üzerine oturup yıldızları izledik beraber. Biraz daha oturduktan sonra Hoseok'un ayarladığı bir otele geçtik. Oda o kadar güzeldi ki!
Etraf güllerle çevrilmişti. Kırmızı mumlar her bir tarafta, küçük masada şık bir sofra, ve arka planda hafif çalan bir müzik. Bir de güzeller güzeli Hoseok.
Oda benim gibi siyah bir gömlek giymiş, altına da siyah kot bir pantolon giymişti. Kızıl saçları özenle taranıp şekillendirilmişti. Boynundaki zincir kolyeler onu daha havalı yapmıştı.
Güzelce yemeğimizi yedik. Sonra dakikalarca dans ettik. ONLY - LEEHI (이하이) | NuNew şarkısı geldiğinde gözümden yaşlar aktı tek tek. Belki ondan ayrılınca da dinlerdim bu şarkıyı.
"Hoseok."
"Efendim bebeğim?"
"Bu...bizim şarkımız olsun mu?"
"Olsun güzelim. Bizim şarkımız olsun."
Dans eşliğinde öpüşmeye başladık. Yavaş bir tempoyla gidiyorduk. Elimi ensesindeki tutamlarda gezdirirken oda belimi okşuyordu.
Yavaşça beni yatağa yatırıp üzerime çıktı. Bir yandan öpüşüyor bir yandan da gömleğimin düğmelerini açıyordu. Sonunda gömleğimi çıkardığında bende onunkini çıkardım.
Tekrar üzerime eğilip boynuma derin öpücüklerini bırakmaya başladı. Onun, tenime dokunması, onun tenine dokunmak, ruhuma da iyi gelmişti sanki. Her bir öpücükleri ruhuma işliyordu sanki.
Sert ya da hızlı değildi. Yavaş ve nazikti dokunuşları. Öyle güzel öpüyordu ki, çürümeye yüz tutmuş ruhum canlanıyordu. Şimdi yokluğunda nasıl olurum diye düşünmek bile istemiyorum. Tek düşüneceğim mum ışıklarının altında parlayan Hoseok'tu.
Elleri kumaş pantolonumun düğmelerine gitmişti. Bacaklarımdan sıyırıp, baksırımla beraber çıkardı. Şimdi çırılçıplaktım önünde. Birkaç ay öncesine kadar bu bendeni düşlerken, şimdi sadece öpücükleriyle huzur buluyordum.
Kendi pantolonu ve iç çamaşırını da çıkarınca gözlerim aletine kaydı. Beklemeden iki parmağını dudaklarıma uzattığında dilimle ıslatıp emmeye başladım.
Yeterli olunca parmaklarını ağzımdan çıkarmış, ve ilk parmağını içime yolladı. Gelen hafif acıyla yüzümü buruşturdum. 2. Parmağını da yollayınca küçücük bir inilti bıraktım sessiz odaya.
Alışmam için makas hareketi yaptığında acıyla inledim. Sonunda parmaklarını içimden çıkardı. Birkaç kere kendi aletini çektikten sonra tekrar üzerime eğildi.
Eş zamanlı olarakta aletinin ucunu içime gönderdi. Daha da içime gömülürken dudaklarıma kapandı.
İçimdeki yavaş hareketlerini hızlandırdığında ağzına inledim. İçimdeki doluluk beni fazlasıyla zorluyordu. İlkimdi ve ilkim ona aitti. Bu beni sakinleştiriyordu en azından. Sızlayan aletime elini atmış çekmeye başlamıştı.
Dudaklarımdan ayrıldığında derince inledim. İçimde alete alışmış ve zevk almaya bakıyordum. Esmer ellerinin aletimde olduğunu görmek boşalmama yardımcı oluyordu.
Hem kendi aletimin çekilmesi, hem de içimdeki aletinin zevk noktama yaptığı vuruşlar ile zevkin doruklarında olduğumu hissediyordum. Çok güzel bir histi.
Acıdan değil de zevkin yoğunluğundan gözlerim dolmuştu. İkimizde boş odayı inlemelerimiz ve tenin tene çarpma sesi ile doldurduk. Ellerimi ensesine atıp dudaklarımızı birleştirdim.
Derinleşen öpüşmemizi nefes almak için ayırdık. Hoseok Birkaç dakika daha gelgitlerine devam ettikten sonra içime boşalmıştı. O zevk suyunu içime bırakırken bende eline gelmiştim.
Menimle kaplı elini dudaklarına götürmüş, diliyle boylu boyunca yalamıştı. Bu hareketi beni şevke getirmiş ve dudaklarımızı tekrar birleştirmeme sebep olmuştu. Dudaklarındaki zevk suyumun tadını almış daha sert öpmüştüm.
Bir çırpıda yerlerimizi değiştirmişti. Sırtı yatak başlığına değerken öne doğru eğilmiş, şişkin aletini dudaklarım arasına almıştım. Yalıyor, emiyor ve ısırıyordum.
Toplarını da almamla boğukça inlemiş, bir elini saçıma atıp bana yön vermişti. Bundan zevk almıştı ve bu benim hoşuma gitmişti. Hareketlerimi iyice hızlandırdığında kalçasını ileri geri oynatmıştı. Boğazıma kadar gelen aletle öğürmesem de boğulacak gibi hissettim.
Nefeslerim çoktan düzensizleşmişti bile. Tek istediğim onun bana yaşattığı zevki yaşatmaktı. Sonuna kadar aldığımda ağzıma boşalmıştı. Menisini zevkle yutarken penisini son kez yaladım.
Oda ensemden tutmuş ve beni kucağına çekmişti. Benim yaptığım gibi dudaklarımızı birleştirmiş ve kendi menisinin tadına bakmıştı.
Birkaç dakika sonra dudaklarımızı ayırmıştık nefes nefese. Kucağında olduğum için şişen penisini hissettim. Anlaşılan bugün birbirimize doyamayacaktık.
Ellerini kalçama koyup aletine bastırmıştı. Bende aletini elimle kavrayıp deliğime konumladım. Kucağında biraz yükselip geri oturduğumda aleti en derinlerime ulaşmıştı.
İkimizde aynı anda inlemiştik. Kucağında zıplamaya başladığımda oda kalçamda olan elleriyle beni indirip kaldırıyordu. Birbirimizin boynuna öpücükler ve izler bırakıyor, özgürce inliyorduk.
Sona geldiğimizde tekrar içime boşalmıştı. Şimdi içim onunla dolup taşmıştı. Oda aletimi çekmiş, boşalmama yardım etmişti.
Beni kucağına alıp duşa sokmuştu. Ter içinde kalmış vücutlarımıza soğuk su bile fayda etmiyordu. Başımızdan aşağı dökülen su damlacıkları arasında bir tur daha sevişmiştik.
Bir gecede tüm vücudumuzu keşfetmiştik. Duştan sonra Hoseok çarşafı değiştmiş bizde bir güzel uzanmıştık. Çırılçıplak battaniyenin altına girmiş, vücutlarımı bir bütün gibi birleştirip uykuya dalmıştık.
"Seni Seviyorum."
Uykuya dalmadan önce son sözlerim ve son duyduklarım bu 2 kelime olmuştu. Ben o gece Hoseok'un kolları arasında huzuru bulmuş, ve hiç ayrılmamayı dilemiştim.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Ay Helü! Nasılsınız? Ben iyiyim.
Acayip utanıyorum şuan. Baya zor bi bölüm oldu ha ne dersiniz? Huh atlattık en azından. Neyse. Nasıldı bölüm? Sizce ne olacak bir sonraki bölüm de?Oy ve yorum yapmayı unutmayın!
Sope'la Kalın☀🌙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love At First Sight /Yoonseok
FanfictionMin Yoongi ve ikizi Min Yoonji okulun sexy beden hocası Jung Hoseok'a aşık olurlar.