Beni Zaten Kimse Tam Olarak Sevmedi

65 9 10
                                    

~Yoongi

Dans eden çiftlere o kadar dalmıştım ki kolumun dürtülmesiyle transtan çıkmış gibi etrafıma bakındım. Seokjin başımda dikilmiş, parmağı şıklatıyordu.

"Bir arzunuz mu vardı Bay Kim?"

"Ay! Ben artık bay Kim'im değil mi? Çıldıracağım!"

"Seokjin sen...önceden de Kim'din."

"Neyse ne! Dansa gelmiyor musun?"

"Hayır."

"Ama-"

"İstemiyorum dedim değil mi?!"

Yanımda duran bardaktaki viskiden koca bir yudum aldım. Boğazım küçük küçük yansa da içtikçe alışıyordum. Seokjin sinirli olduğumu anlamış olacak ki elini omzuma koyup sıktıktan sonra Namjoon'un yanına dans pistine doğru ilerledi.

Saat çoktan 11 olmuştu. Ve benim de uykum gelmişti. After parti daha çok süreceğe benziyordu. Yüksek sesli çalan remix müziklere göz devirip bardakta kalan son damlaları da bitirdim.

1 saat kadar boş boş oturdum. Davetlilerin çoğu da gitmişti zaten. Kalan gençler de hala ellerinde bardaklarla pistte kıvırıp duruyordu. Damatlar? Onlar nerde ya? Harbi nereye gitti bunlar?

Önümden geçmekte olan garsonu durdurup onları sordum. 10 dakika önce arabayla çıktıklarını söyledi. Namjin gerçekten fazla aceleci! Tüm gece sizin merak etmeyin!

Etrafta ne Taehyung, ne Jikook, ne de Hoseok vardı. Ah bir dakika! Şurada birbirine sürtünüp dans eden kişiler Jikook değil mi? Aman Tanrım! Gerçekten de onlar! Görmeyeli küçük Kookie çok büyümüş!

Sonra onları ayırmaya çalışan Taehyung ve Hoseok'u gördüm. Jikook onları umursamadan danslarına devam ederken, Taehyung pes etmiş gibi içeceklerin olduğu masaya yöneldi.

Kendi kendime gülüp dış kapıya yöneldim. Neyseki fazla içmemiştim. Görüş alanım hala netken kendime bir taksi çağırıp beklemeye başladım.

Beklerken de beynim uyuşmaya başlamıştı. Fazla içtiğimi sanmıyordum. Ama ne kadar içtiğimi de bilmiyordum. Güldüm. Elimin tersiyle yüzümü silip boş sokakta büyük bir kahkaha patlattım.

Taksi gelip ardı ardına kornaya bastığında yalpalaya yalpalaya ön koltuğa geçip kapıyı kapattım.

"Nereye gidiyoruz efendim?"

"Evime!"

"Eviniz nerede beyfendi?"

"Ne? Bir dakika! Bu taksici şaka mı?"

Gülmeye başladım. Öyle bir gülüyordum ki karnımı tutmasam içimdekileri birazdan kusacaktım.

"Sen Min'lerin malikanesini nasıl bilmezsin?"

Taksici uzatmadan başını sallayıp arabayı sürdüğünde bende radyoyu açtım. İlk açtığım şarkı hüzünlü olunca dudaklarımı büzmüş, bağıra bağıra ağlıyordum. Abarta abarta ağlamamın sebebi sarhoş olmamdı sanırım.

Normal hayatında ciddi görüşüne sahip olan Min Yoongi bağıra bağıra ağlıyordu! Yok artık!

"Bana bana! Yoongi'sine! Düşünebiliyor musun? Bakmadı! Yoongi'sine bakmadı!"

"Bebeğim diye severdi beni!"

"Gözümün içine baka baka o kızla dans etti!"

"Elini beline koydu ya! Çıldıracağım!"

"Jungkook'a ne demeli?! Daha dün Jimin bana yüz vermiyor diye koynumda ağlıyordu!"

"İnanabiliyor musun? Bir zamanlar bizi birleştirmeye çalışan çocuk! Şimdi gelmiş bana ahkam kesiyor!"

Love At First Sight /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin