~Jay
Doğru ya zincir! Kolumu ondan çekitmeden, cebime uzandım. Parmaklarıma değen soğuk metali alıp tekrar ona döndüm. Avcumu açıp içindeki şeyi ona uzattım.
"Bu, bizden değil."
Dedim gözlerine bakmaya çalışarak. Hoş yapabildim mi orası meçhul. Parmakları avcumun içine değdi. Sonra da elimdeki varlığı kayboldu.
"Şey- ben..."
Konuşmadı. Beklemedim de zaten. Sormak istedim ama yapmadım. Parmaklarımla gözlerimi sertçe ovup biraz olsun görmeyi denedim.
"Yapma."
Durdum.
"Daha çok acır."
Çektim ellerimi yüzümden. Öylece ayakta dikilmek yerine oturacaktım ki, yüzümde hissettiğim sıcak nefeslerle duraksadım.
"Yapma."
Bu sefer ben dedim ama durmadı. Parmaklarıyla sağ gözümü açıp içine üflediğinde geri çekilmek istedim ama izin vermedi. Kolumu tuttu sertçe.
Sıcak nefeslerini yüzümün her bir köşesinde hissediyordum şimdi. Sadece yüzümde değil, tüm bedenimde. O nefeslerini yüzüme üflerken, ben yaprak gibi titriyordum.
Gecenin rengine karışan saçların,
Ay'dan beyaz tenin, zarif ellerin...
Ne de güzel parlıyorsun kalbimin karanlığında,
Benim biriciğim...
Hayatımda tutunacak tek dalım,
Gözlerinde kaybolduğum,
Dudaklarında hayat bulduğum..."Yapma."
Dedim tekrar fısıldayarak. Dinlemedi. Diğer gözüme de aynısını yapmaya başladığında kollarından tutup kendimden uzaklaştırmaya çalıştım.
"Daha çok acıyor."
Dedim aciz sesimle. Çünkü gerçekten acıyordu. Elleri yakıyordu yüzümün her bir zerresini. O zehirliydi ve ben bile bile onu kana kana içmiştim. Şimdi zehir tüm vücudumu kaplarken anlıyorum, aşkın ne demek olduğunu...
"Acıtmayacağım."
"Ama acıyor."
"Şimdi acısa bile, sonra geçecek."
Durdum. Ne demek istediğini anlıyordum. Kalbin şimdi acıyor olabilir ama iyileştireceğim diyordu, iyileştireceğim, iyileşecek ve geçecek.
Yaramızı unutturur yarayı kapatan, aşk yaradan da derin. Sanırdım ki aşklar, ancak filmlerde böyle.
İzin verdim. Parmakları narince yüzümü tutarken, istediğini yapmasına izin verdim. Belki şuan kendime itiraf edemiyordum ama seviyordum. Bana dokunmasını, ne yaparsam yapayım yanımda bitivermesini seviyordum. Kollarımla hala sıkı sıkı tutuyordum. Geri çekildi sonra. Nefesleri kesildi ve ben boşluğa düştüm.
"Gözünü yıkamak ister misin?"
"Yok, geçti biraz."
"Damla filan getirmemi ister misin?"
Diye sordu nazikçe. Kabul etmek için ağzımı açmıştım ki, Taehyung'un bulanık bedenini gördüm kapıda.
"Gelin Sunbae-nim. Önce üstünüzü değiştirin."
Koluma girip beni çekiştirirken, neden çimdiklediğini sorguluyordum.
"Ne yapıyorsun?"
Bana cevap vermeye tenezzül bile etmeden odaya sokup kapıyı kitledi.
"Siz barıştınız da bana mı söylemiyorsunuz?"
"Seni anlamıyorum."
"Yipmi! İciyir! Şimdi icisi bili giçicik! Bunlar ne acaba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love At First Sight /Yoonseok
FanficMin Yoongi ve ikizi Min Yoonji okulun sexy beden hocası Jung Hoseok'a aşık olurlar.