Küçücük Umutlarla Kandırdım Kendimi

56 10 3
                                    

~Hoseok

Bağırış sesleriyle gözlerimi açtığımda başımda dikilmiş kavga eden Jikook'u gördüm. Yine ne için kavga ediyorlardı acaba?

Göz devirip onları kendi hallerine bırakmak adına geri uykuya dönmeye karar verdim. Gözlerimi kapatıp onlara arkamı döndüm ki aniden düşme hissiyle yerimden fırladım.

"Başım!!"

"Hyung?!"

Bu sefer gözlerim tamamen açıldığında etrafı inceledim. Hadi ama! Dün akşam içkiyi fazla kaçırıp düğün alanında uyuduğumuzu söylemeyin bana! Üstelik masaların üzerinde. Tabi şuan çimlerin üstündeydim ama neyse.

"Hyung iyi misin?!"

Elimle omzumu ovup düştüğüm yerden doğruldum. Tanrım! Cidden masaların üzerinde yatmıştık! Başım da çatlıyor! Hadi ama! O kadar içtiğimi hatırlamıyorum! Ama sorsanız ne kadar içtiğimi de bilmiyorum.

"Ne oluyor burada?! Ne bu ses!"

Az ötedeki sesin geldiği yöne baktığımda Taehyung'u gördüm. Damatların koca koltuklarını yan yana koymuş, üzerinde oturuyordu. Oh walla! En rahatımız oydu!

Çimlerin üzerinden kalkıp Taehyung'un yanına gittim. Yürüyüşüm baş ağrısından olsa gerek tökezlenip, yalpalanıyordu. Yanına vardığımda kendimi büyük koltuğun boş bir yerine attım.

"Jungkook! Jimin! Buraya gelin!"

İkisi de birbirini ite kaka karşıma geldiklerinde yüzlerindeki ifadeyi anlamlandıramadım. Saate baktığımda çoktan 11 olmuştu. Zaten etrafı da toplamaya temizlik görevlileri gelmişti bile.

"Evet. Sizi dinliyorum. Derdiniz ne?"

"Jay hyu-"

"Jimin! Neden işime karışıyorsun?!"

"Çünkü bu onu da ilgilendiriyor! Onun adına karar veremezsin!"

"Onun adına karar verebilirim! O benim hyungum!"

"Hayatını mahvedeceksin!"

"Bundan size ne! Taehyung ya da sen! İkiniz de karışamazsınız!"

"Dünya senin etrafında dönmüyor Jeon Jungkook! Kimse senin istediklerini yapmak zorunda değil!"

"Onun için en iyisi bu! Onu düşünmediği-"

"Yeter! Kesin!"

İkisi de bana döndüğünde konunun ciddi olduğunu anlayıp yerimden kalktım. Kollarımı önümde bağlayıp anlatması için Jimin'e işaret verdim.

"Hyung...şey...Ju-jungkook..."

"Ne yapmış Jungkook? Söyle artık."

"Hyung ben-"

"Sana 1 hafta sonrası için Londra'ya bilet almış!"

"Ne?!"

Ne biletinden bahsediyordu? Ben bir yere gitmiyordum ki? Jungkook! Yine ne işler çeviriyordu acaba?

"Ne biletiymiş bu?"

"Mutlu musun Jimin?! Söyledin işte!"

"Eninde sonunda öğrenecekti! Onu uyutup gönderecek halin yoktu herhalde!"

"Benden duysa-"

"Susun! Ne bileti bu Kook?"

Mahçupça gözleri kaçırıp başını yere eğdi. Ne dolaplar dönüyordu acaba burada?

"Hyung ben..."

"Sen ne Kook?! Sen ne?!"

"Seni Londra'ya gönderecekti! Oradaki arkadaşıyla konuşurken yakaladım! Seni burdan göndermek istiyor çünkü Yoo-"

Love At First Sight /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin