Neden Düzgün Ritimde Atmıyor?

103 11 16
                                    

~Hoseok

"Ondan sonra bende yemeğimi yedim. Ama o kadar lezzetli yapmıştı ki! Senin böreğin kadar olmasada güzeldi. Sonra sofrayı birlikte topladık. Bana en sevdiğim rengi sordu biliyor musun hyung? Bende onun anlaması için pembe dedim ama o bana güldü. Nedenini sorduğumda 'şu yanında taşıdığın Kookie adlı tavşan yuzunden mi' dedi bana. Anlamadı yani. Bende evet demek zorunda kaldım..."

Gözlerimi açamıyordum ama sesleri net duyabiliyordum. Elimi sıkıca tutmuş bir şeyler anlatıyordu Jungkook. Ve kahretsin ki beynim zonkluyordu.

Gözlerim açılmadı. Bende hafifçe elini sıktım Jungkook'un. Bir anda elini çekip çığlık atınca beynimle birlikte kulaklarımda sikilmiş gibi oldu. Jungkook'un sesi bu kadar yüksek miydi?

"HYUNG!!!"

Gözlerim yavaş yavaş açılırken Jungkook bana gözlerini büyüterek bakmış, sonra da yere yığılıvermişti. Tabi kapı hızla açılmış içeri hemşire girmişti.

Jungkook'u görür görmez kolları arasına almış ve bağırmıştı. Kapı tekrar açıldığında içeri Jimin girmişti. Hani şu pembe saçlı.

Hemşirenin kollarındaki Jungkook'u görmüş oda tiz sesi ile çığlığı basmıştı. Sonra gözleri bana kayınca yine bağırmıştı, ki bu diğerinden daha büyüktü. Şokla gözlerini kocaman açmış, ardından oda yere yığılmıştı.

Tanrım! Neler oluyor burda?! Hem ben neden hastanedeyim? Jimin'in ne işi var burda? Ben kimim? Ay bu yok pardon.

Kapı tekrar gürültüyle açıldı. İçeri hastane kıyafetleri ile Yoongi girince şaşırdım. O neden hastanede ya?!

Yoongi önce yerde yatan 2 bedene ve telaşla bana bakan hemşireye baktı, sonra gözleri bana kaydı. Onunda gözleri bana bakınca fark görmüş tavşan gibi büyüdü. Oda okkalı bir çığlık atınca sabır diledim kendime.

"HOSEOOOOOOOKKK!!!"

Gözleri kapanmak üzereydi. Hayır hayır! Yoongi sende yapma! Hayı- oda düştü. Ne oluyor bunlara be?!

Kapı tekrar açıldığında yine aynı şeylerin olmamasını diledim. Kulak zarımı çökerttiler be!

Bu sefer giren kişiye garip garip baktım. Taehyung Mu? Yoongi'ye endişeyle bakıp yanına çölemdi hemen. Yoongi eliyle beni işaret edince Tae de bana döndü.

"AAAAAAAAA!!!"

Ahhh hayır! Kulaklarım! O kalın sesi ile öyle bir bağırdı ki gören de sanacak zebani var karşında! Olaylar şu anda çok karışık yani herkes delirmiş gibi resmen!

Jimin hemşirenin kollarındaki jungkook'u kurtarmaya çalışıyor, Yoongi bana cin gibi bakıyor. Tae Yoongi'yi kaldırıyor, hemşire dehşete düşmüş gibi bakıyor, ve ben tekrar açılan kapıya bakıyorum.

Yoonji mi?! Harbiden neler oluyor burda?! Yazar ben yokken neler yaptın bunlara? Hepsinin kafa uçmuş!

"HOCACIĞIM!!!!!!!"

O incecik sesiyle bağırdıktan sonra koşarak yanıma geldi. Kollarını boynuma öyle bir doladı ki bırakması için öksürük krizine girmiş gibi yaptım. Hızla kollarını çekip endişeyle baktı yüzüme.

"ÖZÜR DİLERİM BEN GERÇEKTEN! SİZ-"

Evet. Tahmin ettiğiniz gibi yine kapı açıldı. Bende hala şaşırıyorum. Gelen niye kapıyı örtüyor ki?

İçeri bir kadın ve adam girdiğinde veli toplantısında görmüştüm onları. Yoongi ve ikizinin ebeveynleri. Hah bi onlar eksikti.

"YOONGİ!!"

Bayan Min oğluna doğru koşarken, bay Min bana bakakalmıştı.

"YOONJİ! BIRAK ADAM ÖLECEK!!!"

Sonunda beni düşünen biri. Ama oda tabiki bağırmıştı. Galiba kulak yetmezliğinden öleceğim. Tanrım! Doktor yokmu?

"D-do-dok-tor!"

Zar zor konuştuğumda tüm yüzler bana dönmüştü. Bay Min doktoru çağırmak için çıkarken diğeri kalkmaya çalışıyordu.

Hayret ettim doğrusu! Bunca sesi nasıl duymamıştı doktor? Kapı sessizce açıldığında bu sefer doktor gelmişti.

"Uyanmışsınız Bay Jung."

"N-ne oldu b-ana?"

"Bunu benim anlatmam doğru olmaz bay Jung. Ve şuanda çok zayıfsınız. Olanları birkaç gün sonra kendinizi toparladıktan sonra öğrenseniz çok daha iyi olur."

"U-uykum var."

"Elbette. Siz dinlenin. Ben sizi tekrar kontrol  etmeye geleceğim. Geçmiş olsun."

Doktor hızla çıkarken karşımda bana öylece bakan kişilere döndüm. Jungkook gözleri yaşlı yaşlı bakıyordu bana. Neden bir anda gözlerim doldu?

Hızla yanıma gelip sarıldı. Sanki aylarca uzak kalmıştım ondan. Kokusunu almayalı ne kadar olmuştu? Ağh sümüklü kardeşim!

"Hyung...sen dinlen. Ben sana sonra her şeyi anlatacağım...seni...çok seviyorum hyung..."

Ağlayarak yanımdan gidişini izlerken gözlerim sarı saçlı bedende takılı kaldı. Onunda kahveleri doğrudan bana bakıyordu. Ama her zamanki gibi değil. Çok başka bakıyordu. Hüzünle bakıyordu sanki.
Gözleri parlamıyordu.

Gözleri parlamıyordu.. Sanki bu cümleyi daha önce de söylemiştim gibi hatırlıyorum. Ama ne zaman?

Düşüncelerimden beni çıkarıp alan şey, Taehyung'un elinin Yoongi'nin beline dolanmış olması. Tae bana alttan bir baş selamı verim yeni fark ettiğim yan tarafımdaki yatağa doğru ilerlediler.

Yarım saat önce uyumak isterken şimdi neden böyle güldüklerini merak ediyordum. Sanki bana inat daha çok gülüyorlar gibime geldi.

Arkama gizlice baktığımda Tae'nin ellerinin Yoongi'nin saçlarını okşadığını gördüm. Hey bu da ne?! Kalbim neden birden hızlandı? Neden düzgün ritimde atmıyor?

∆∆∆∆∆∆∆

Selam nasılsınız?
Ben iyiyim. Bence sizde bu bölümden sonra gayet iyisiniz. Birkaç gündür üst üste bölüm atıyorum. Maşallah bana!

Sizde bir koku aldınız mı? Kıskançlık kokusu! Aaa ben Hoseok'un oralardan Alıyorum. Sjshdjenxksksjdndbdhdhdbd.

JiKook ikilisi de baya alıştı sanki birbirlerine. Bir sonraki bölüm Yoongi'nin uyandığı yerden alıcam. Yani biraz geriye saracağım.

Bu bölümü acayip gulerek yazdım. Hele şu üst üste düşüp bağırma olayında.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın!

Öpüldünüz!☀🌙

Love At First Sight /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin