"mimi nasıl sence?"
"ısınamadım ya"
"holly?"
"köpek ismi gibi"
"Yoongi ama sende sürekli reddediyorsun"
"ya ne yapayım? İsim beğenemiyorum ki"
Yorganımın üstünde uyuyan kediye baktım. Kaç saattir doğru düzgün isim bulamıyorduk. Sonrasında aklıma güzel bir fikir geldi.
"buldum!"
"ne buldun?"
"luci?"
"ne? Ne anlamı var ki?"
"İtalyanca ışıklar demek"
"ya... Bilmiyorum güzel değil gibi sanki"
Derin bir nefes alıp kediye geri döndüm. Uyanmıştı. Gerinip kucağıma geldiğinde gözlerine baktım. Gözerinde ışıklar barındırıyordu sanki. Bir an için diğer isimlerin ona yakışmayacağını düşündüm. Ardından Luci'de karar kıldım.
"luci olacak"
Gülümseyip gözlerine baktım. Luci'den başka bir isim yakıştıramıyordum. Koltuk altlarından tutup havaya kaldırdım. Daha dün gelmesine rağmen aramızda hoş bir bağ oluşmuştu bence. Luci bana şaşkın gözlerle bakarken yüzünü öptüm.
"o kadar kötü bir isim değil bence ya"
"sen beğendiysen sorun yok. Senin kedin sonuçta"
Gülümseyip Hoseok'a baktım. Beraber kediyi severken aklıma ilişkiye girme olayı geldi. Sürekli kafamda dolanıyordu bu konu. Hatta bir kez rüyama girmişti. Hoseok izin isteyerek evden ayrılınca derin bir iç çektim. Bir anlık cesaretle eski arkadaşımla olan Konuşmalarımıza girdim ve attığı linke tıkladım. Gördüğüm iki çıplak bedenle yutkundum. İlk defa olacaktı. İlk defa kendime dokunacaktım. Ve en güzel yanı, onu düşünerek dokunacaktım...
Luci'yi yatağına bırakıp evde kimsenin olmadığına kanaat getirmiş ve odamın kapısını kapatmıştım. Videoyu başlatınca videonun altındaki bir video dikkattimi çekti. Nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ve gördüğüm videoda biri tek başına kendini tatmin ederken kendini videoya çekmişti. Videoya girip biraz izledim. Yanaklarım her ne kadar kızarsa da buna devam etmek istiyordum.
Videoda çocuk baksırıyla birlikteydi. Bir yastığı bacaklarının arasına alıp sürtünüyordu. Baksırını da çıkartınca yutkunup elimi erkekliğime götürdüm. İstemeden kendimi okşarken videodaki adam inlemeye başlamıştı. Panikleyip telefonun sesini iyice kısıktan sonra izlemeye devam ettim. Kameraya kalçasını dönüp yapay penise benzer bir şeyi ekrana gösterdikten sonra içine sokmuştu. Önümdeki küçük çıkıntının yükseldiğini hissederken başka videolara gözüm çarptı. Başlıkta "Masturbation with no toys" yazıyordu. Oyuncaklar dediği büyük bir ihtimalle yapay penis gibi bir şeydi. Videoya girince az önceki videodaki gibi çocuk hassas yerlerini yastığa sürtüyordu. Video biraz ilerledikçe bir elini erkekliğine atıp çekmeye, diğer elini ise arka deliğine getirip okşamaya başlamıştı. Ardından parmaklarını sokunca biraz durdu. Ardından ikinci parmağını da sokup elini ileri geri hareket ettirdi.
İzlediğim videolardan az çok ne yapacağımı anladığımda ilk başta izlemediğim videoya geri döndüm. Videodaki adam penisine bir şey sürdükten sonra altındaki bedenin içine girdi. Ağzımdan küçük bir inilti çıkınca ağzımı hemen kapadım. Bizi bu durumda hayal ettiğimde dudağımı ısırmıştım. Elim eşofmanımın lastigine gittiğinde ne yaptığımı sorguladım bir süre. Videodaki adamlar pozisyon değiştirince pozisyonu dikkatlice inceledim. Altta olan tişörtünü ısırmış, emekler pozisyondaydı. Adam ise çocuğun arkasındaydı.
Vücudumu doğrultup eşofmanımı çıkardım ve yastığı bacaklarımın arasına aldım. Yastığa kendimi sürterken ağzımdan tekrar bir inleme çıktı. Belimi ileri geri hareket ettirirken ani bir istekle baksırımı da çıkardım. Islanan penisime baktım. Gerçekten ilk defa kendimi bu halde görüştüm. Aklıma tekrar Hoseok gelince tavana doğru bakıp belimi hareket ettirmeye devam etmiştim. Hoseok'un bana küçükken ilettiği video aklıma gelince yutkundum. Hatırladığım kadarıyla videoda kadın erkeğin erkekliğini içine alıp benim şuan yaptığım gibi belini hareket ettiriyordu. Onun üstünde bu hareketi yaptığımı hayal edince ağzımdan derin bir inleme çıktı. Videoyu izlemeye devam ettim.
Bu sefer birbirlerinin yüzlerini görebilecek pozisyona geldiklerinde altta olan çocuğun pozisyonun aynısını yaptım. Tişörtüm ağzımda, diz kapaklarım havada, aynada Kalçamı görüyordum. Deliğimin kasıldığını görünce aynadan deliğimi izledim. Ardından yavaşça deliğimin etrafında parmaklarımı gezdirdim. Bir anlık cesaretle içime sokunca acı hissetmiştim. Ağzımdaki tişörtü daha sıkınca Hoseok'un şuan bu durumda bana nasıl davranacağını hayal ettim. Nazik davranacağını düşünüyordum. Benden onay bekleyip, nazikçe içime girdiğini.
"ahm..."
Düşüncesi bile muhteşemdi! Fakat ya yatakta içinden başka bir şey çıkarsa? Ya hiç görmediğim bir tarafını görürsem? O halini hayal edince videodaki sesler yükseldi. Tavana bakıp onun yüzüne baktığımı hayal ederken içimdeki parmakları hızlandırdım. Onu daha çok hayal edince rahatlama hissi geldi. Erkekliğime gözlerimi çevirince beyaz birşey çıktığını fark ettim. O sırada videoya baktığımda altta olan çocuğa da aynı şey olmuştu.
"bugün erken boşaldın"
Üstteki adam boşaldın diyince bunun boşalmak olduğunu anladım. Bir süre soluklanırken videodan yine ses duyuldu.
"çarşafları makineye attıktan sonra banyo yapalım bebeğim"
Doğru ya. Her taraf yapış yapıştı. Bunu anneme açıklayamazdım da. Ve benimde banyo yapmam lazımdı. Çarşafları alıp makineye attıktan sonra çalıştırıp hemen banyoya koşmuştum. Hoseok ile birlikte olmak... Böyle birşey miydi?
Yoongi'yi de bozduk hadi bakim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Childhood Is You | Sope
Fanfiction"Benim çocukluğum sensin Yoongi" "ama Hoseok... Ben ölüyorum" Dedi genç çocuk son zamanlarını yaşadığını bilerek. Ardından bir gözyaşı düştü dudaklarına. Karşıdaki gözlere baktı ve burukça gülümsedi. Yaşayabilecek miydi? İçindeki aşk onu yaşatacak m...