My Childhood Is You | Sope

3.0-I Feel... Bad

"anlatsana artık"

"ya tamam. Biz yemekhanedeyken korktuğum için tedirgindim. Hoseok ise niye böyle davrandığımı sordu bende sonra konuşalım dedim. Sonra okul çıkışı durdurdu beni konuşacaktık dedi. Bende içimdeki her şeyi döktüm. Sonra konuştuk uzun süre. Sonra bana "sana seni terk edecekmişim gibi bir izlenim mi veriyorum?" dedi. Bende hayır sadece korkuyorum gibisinden birşey dedim. Sonra sana anlatmıştım ya önceden bu konuyu açtım diye. Bu sefer yine "gerçekten istediğin için mi söylüyorsun yoksa ilişkimiz için mi?" dedi. Bende gerçekten istediğimi söyledim. Sonra eve gittik"

"oha hemen eve mi gittiniz?!"

"evet"

"oha!!"

"sus bi. Sonra yaptık işte o seyi. Ama o kadar güzeldi ki. Bana çok güzel şeyler söyledi"

"çok şanslısın ya... Ben ne zaman eniştem gibi birini bulacağım acaba?"

"bulursun ya dert etme. Niki'ye noldu?"

"konuşmuyor benle. Hem Niki Hoseok'un yanında yatağa sıçmış amber gibi kalır"

Kahkaha attım. Zil çaldığında Sunoo ile vedalaşıp sınıfa gittim. Hoseok'u görmemle gülümseyip yanına oturdum.

"konuştun mu arkadaşlarınla?"

"konuştum. Beklediğimiz gibi büyük tepkiler vermediler"

"hadi ya. Gwinam ne dedi?"

"kaç yıldır çıktığımızı sordu sadece"

"Cidden mi?"

Başını salladı sakince. İç cekip önüme döndüm. Bu işin altından birşey çıkacaktı. Hissediyorum.

...

"bilmiyorum bu kadar az tepki vermesi biraz şüphelendirdi. Emin misin başka birşey söylemediğine?"

"eminim"

"beni üzmemek için söylememezlik yapmıyorsun değil mi?"

"yapmıyorum"

Bıkkınlıkla söylediği şeyle iç çektim. Gwinam'ın sadece ne kadardır çıktığımızı sormuş olması beni korkutuyordu. Fırtınadan önceki sessizlik gibiydi resmen.

"ya birşey yaparsa? Ya bizi birbirimize düşürürse?"

"sevgilim niye öyle şeyler yapsın? Abartıyorsun bence biraz"

Gözlerine bakıp tekrardan iç çektim. Yanağımı öptüğünü hissedince gülümseyip ona döndüm ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

Bir süre eve doğru yürüyünce biri bana çarpıp önümüze geçmişti. Birşeyler hissediyordum. Ve hiç iyi değildi bu his. Apartmana girince evlere girip dağılmıştık. Aşırı yorgun olduğum için alarmımı kurup üstümü değiştirerek yatağa yattım. Aklıma dün Hoseok ile yaptığımız kurabiyeler gelince çantamı açıp poşeti açtım ve bir tane çıkartıp poşeti geri bağladım. Kurabiyeyi yedikten sonra yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.