Uykumdan çalan alarmla uyandığıma gözlerimi yavaşça açtım. Alarm hemen kapandığında gözlerimi kırpıştırıp arkasını dönen Hoseok'a baktım. Olanları anlamaya çalışırken havanın yavaştan karardığını fark ettim. Hoseok önüne dönünce gözlerine baktım.
"alarma mı uyandın?"
"evet"
"ne diye bir saat sonrasına alarm kurduysam"
Başını tutup ovduğunda gülümsedim.
"iyi yapmışsın. Bütün günü uyuyarak bitirmek istemezdim"
"peki madem. İyi uyudun mu?"
Başımı salladım. Hoseok'un yanağımı öpmesiyle gülümseyince bende dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Bu sefer telefonu çalınca telefonunu alıp açtı.
"lan Hoseok. Nerdesin?"
"evdeyim. Ne oldu?"
"gel valo girek"
"işim var. Yarın gireriz"
"yarın dershanem var. Annem hayatta izin vermez bilgisayara oturmama"
"ondan sonraki gün oynayalım?"
"hadi ama. İşin arkadaşlarından daha mı önemli?"
Hoseok bana bakınca yutkundum. Umarım oyuna girmezdi. Hem zaten oyun oynamasını istemiyordum çünkü notlarını düşürüyordu.
"evet daha önemli Gwinam. Başka bir zaman oynarız"
"iyi peki. Bu sefer satma ama"
"tamam satmam"
"hadi siktir git"
Göz devirip telefonu kapattığında elini tekrardan saçıma attı.
"artık bizimkiler söylesek mi?"
"arkadaşlarına mı?"
Başını salladığında yutkundum. Kyungsoo hadi neyseydi de Gwinam'dan korkuyordum.
"emin misin? Gwinam'ın hoş karşılayacağını sanmıyorum"
"sana zarar vermediği sürece sıkıntı yok bence. Ne dersin?"
"iyi tamam. Ama bensiz söyle"
"neden?"
"Gwinam'ın bakışlarına maruz kalmak istemiyorum. Ki zaten normalde de düzgün bakmıyordu. Birde söyleyince... Rahatsız hissetmek istemiyorum"
"pekala güzelim. Acıktın mı?"
"biraz"
"gel yemek yiyelim"
Hoseok'un rahat kalkması için yatakta doğruldum. Hoseok yataktan kalkıp mutfağa gidince bende kalkıp dağılan çamaşırlarımızı topladım. Ardından mutfağa geçtiğimde Hoseok'un kimchi ısıttığını fark ettim. Kollarımı arkasından beline dolayıp başımı omzuna koydum. Saçımda hissettiğim öpücükle gülümsedim. Iki bardak çıkarıp su koyduktan sonra masaya yerleştirdim bardakları. Hoseok'ta kimchiyi tabaklara koyup yemek çubukları çıkartmış ve masaya her şeyi yerleştirmişti.
...
"ne izleyelim?"
"bilmem... Animasyon mu izlesek?"
"olur"
Hoseok animasyon filmlerine göz attığında filmleri inceledim. Daha önce izlemediğim bir şeyi görünce Hoseok'u dürttüm.
"tangled izledin mi?"
"hayır"
"bende izlemedim onu izleyelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Childhood Is You | Sope
Fiksi Penggemar"Benim çocukluğum sensin Yoongi" "ama Hoseok... Ben ölüyorum" Dedi genç çocuk son zamanlarını yaşadığını bilerek. Ardından bir gözyaşı düştü dudaklarına. Karşıdaki gözlere baktı ve burukça gülümsedi. Yaşayabilecek miydi? İçindeki aşk onu yaşatacak m...