[!!TW:aile içi kavga!!]
"o çocuk uyanacak!"
Bağırma sesi duymamla gözlerimi açtım. Telefona baktığımda Hoseok'un birkaç kez aradığını görmüştüm. Attığı mesajlara bildirimden baktım.
Hoseok
Yoongi
Babamlar sevgili olduğumuzu öğrenmiş
Annem birşey demedi ama babam Sungmin abiye söyledi
Koru kendini
...
Mesajların devamını okurken kapı açılmıştı. Yutkunup anneme baktığımda dişlerini sıktığını gördüm. Çok sinirlenmiş olmalıydı. Ve açıkçası korkuyordum.
"sen bizim adımızı nereye çıkarmaya çalışıyorsun?!"
"a-anne"
"anne deme bana! Senin gibi bir oğlum olduğu için tiksiniyorum. Ne vardı düzgün bir hayat yaşasaydın?!"
"anne bak-"
"seni bu zamana kadar terbiyeli, ahlaklı yetiştirdik. Meğersem ibnenin teki olmuş oğlum"
Annemin dedikleri karşısında yutkundum. Ne olursa olsun bunlar da denmezdi ki.
"seni yetiştirememişiz. Ne diye seni o gün o sülükle tanıştırmaya götürdüysem"
"Hoseok hakkında düzgün konuş anne!"
"şuna bak. Kendini savunmayı bilmiyor gidip soytarı sevgilisini savunuyor"
"baba farkında mısınız? Beni resmen kör olarak yetiştirdiniz! Hoseok olmasaydı ben belki de şuan burda olmuyor olacaktım!"
"keşke olmasaymış o zaman! Şuan elaleme rezil olmuş olmazdık"
Babam annemi sakinleştirmeye çalışırken ayağa kalktım.
"senin rezil olup olmaman benden daha mı önemli? 3 sene once majör depresyon hastasıyken benimle siz değil o ilgilendi! Paranız olsa bile harcamayalım dediğiniz için ilaçlarımı o aldı benim!"
"yalanlara bak-"
"yalan değil anne! Zorbalık görürken o zorbalıkları siz değil o durdurdu! Ne yapmamı bekliyordunuz? Beni ezikleyip pataklayan kızlarla çıkmamı mı?!"
"ha gururlusun bundan dolayı"
"evet gururluyum. Gerçek annem babam bile değilken beni sadece çalışmaya yönlendirdiniz. Cinsellik diye bir şey olduğunu ben 13 yaşımda öğrendim ya! Hoseok ile sevgili olana kadar nasıl el ele tutuşulur onu bile bilmiyordum! Kim gözü gibi sevdiği çocuğuna bunları yaşatır? Elime ilk defa 14 yaşımda kriz geçirdiğimde telefon aldım. Hastanede hocamın telefonundan sizinle konuşurken. Bana şimdi ahlak ve terbiyeden bahsetmeyin!"
Annem ve babam bir şey diyemediğinde babam yutkunup elini uzattı.
"telefonunu ver"
"hayır"
"ver telefonunu!"
Derin bir nefes alıp yastığımın arkasına sakladığın telefonumu babama verdim.
"bir ay okula gitmediğinde görürsün aileye karşı çıkmak neymiş"
"baba..."
İkisi de odamdan çıkıp kapımı kapattılar. Ardından kilit sesi işittim. Beni cidden odama kilitlemiş olmazlardı. Kapıya yaklaşıp birkaç kez vurduktan sonra babama seslendim fakat her hangi bir ses yoktu. Ardından Hoseok'un odasının olduğu taraftan duvara vurma sesi geldi. Hemen duvara doğru yaklaşıp elime bir kağıt ve kalem aldım. Geçen senelerde de ailem ders çalışmam için beni odaya kapattıklarında duvarda küçük bir delik açmıştık. Ve ordan notlaşmıştık. Belli olmasın diye yapıştırdığım posteri kaldırdım ve Hoseok'un uzattığı kağıdı aldım.
"iyi misin?" yazmıştı. "iyiyim" yazıp kağıdı geri gönderdim. Bir süre bekledikten sonra kağıt tekrardan gelmişti. Bu sefer "ilaçlarını almayı unutma" yazıyordu. "unutmam" yazıp kağıdı heri gonderdim.
Bir süre böyle yazıştıktan sonra birbirimize iyi geceler diyip konuşmayı bırakmıştık. Yatağa gitmeye gücüm olmadığı için defterimi kapatıp Luci'yi kucağıma aldım. Ardından gözlerimi kapatıp göz yaşlarımla uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Childhood Is You | Sope
Fanfiction"Benim çocukluğum sensin Yoongi" "ama Hoseok... Ben ölüyorum" Dedi genç çocuk son zamanlarını yaşadığını bilerek. Ardından bir gözyaşı düştü dudaklarına. Karşıdaki gözlere baktı ve burukça gülümsedi. Yaşayabilecek miydi? İçindeki aşk onu yaşatacak m...