DİKKAT DİKKAT! Bu bölüm smut içermektedir. Rahatsız olacak okuyucular ve 18'in altındaki okuyucuların bir sonraki bölüme uçmasını rica ediyorum bebeklerim.
SİZİ UYARIYORUM, çok pis smut yazarım.
İyi okumalar...
~
Lestrange'ın kapının önündeki varlığını hissettiğim an gülümsedim. Şimdi yalnızca o değil, Tom da benim kim olduğumu görecekti. Evet, ortaktık, evet ona ihanet edemezdim. Ama o beni ortak olmamıza rağmen sınamak istiyorsa, ben de onu sınardım.
"Burada." Kulağına fısıldamak için öne doğru eğildiğimde asasını komodine yerleştirdi.
"Bundan hoşlandığım için yapmıyorum." Bu sözlerin ardından büyük ellerinden birini belime yerleştirip beni sertçe kendine çekti.
Tutuşu ve çekişi o kadar güçlüydü ki dengede kalabilmek için ellerimi göğsüne koymak zorunda kalmıştım. Ellerimin altındaki göğsün bu kadar sert ve şekilli olduğunu bilmediğim için anlık bir şaşkınlık geçirsem de hemen toparladım.
Belimdeki elini sıkılaştırarak beni tek hamlede altına aldığında artık ona aşağıdan bakıyordum. Yeşil-mavi gözlerini benim gri gözlerime dikti ve bakışlarımızın bir an bile ayrılmasına izin vermeden ellerini gömleğinin düğmelerine götürdü.
Onları tek tek, büyük bir hızla açarken beni izliyordu. Yüzümde bir etkilenme ifadesi aradığını biliyordum.
Düğmelerin yarısına geldiğinde durdu ve üzerime eğildi. Bacaklarımı aralayıp bedenini bacaklarımın arasına yerleştirdi. Aynı anda kapı yavaşça, neredeyse gürültüsüz olacak şekilde açılmıştı.
Tom'u yakasından tutup kendime çektim ve bacaklarımdan birini kullanarak onu yatakta sırt üstü çevirdim. Şimdi o boylu boyunca yatıyordu ve ben bacaklarım onun iki yanında olacak şekilde üstündeydim.
"Ne yapıyorsun?" Zihnime fısıldadığında kalan düğmeleri açmaya koyuldum.
"Senin üstte olabileceğini kim söyledi?" Ona aynı şekilde cevap verdiğimde düğmelerini açmayı bitirmiştim.
"Ben lordum. Kimse altta olacağıma inanmaz." Ona gözlerimi devirdim.
"Ben senin işkencecinim. Ve leydiyim. Beni bir kez gören biri bile benim altta olacağımı düşünmez. Şimdi çeneni kapat ve oyun nasıl oynanır gör."
Dudaklarında alaycı bir sırıtış belirirken kollarını başının üzerinde çaprazlayıp başını üzerine koydu.
"Peki. Göster bakalım, korku cadısı."
Gömleğini çıkarmadan iki yana çektiğimde, gördüğüm görüntü neredeyse nefesimi kesecekti. Pürüzsüz bembeyaz bir ten ve altılı karın kasları beni hazırlıksız yakaladı. Bu beden başka bir erkekte olsaydı, şimdi salyalarımın akacağını biliyordum.
O bana beklenti ve alayla karışık bir bakışla bakarken kötü bir şekilde gülümsedim. Bu güzel suratı ve güzel bedeni hiç hak etmeyen bir adamdı. Ayrıca beni kandırıp yatağa atabileceğini sanan bir gerizekalıydı. Ve ben şimdi ona bunu ödetecektim. Artık düşünmek yoktu. Harekete geçmem gerekiyordu. Lestrange'ın bizi izlediğini biliyordum. Büyüm içimde zonkluyordu.
Sağ elimi kaldırıp ellerimi yavaşça göğsünde gezdirdim. Acele etmiyordum. Çünkü adam bizi dakikalarca izleyecekti. Ayrıca izlemese bile Tom bunu yapmama izin verecekti.
Ellerim yavaşça karnına ilerlerken gözlerindeki bakış biraz karardı. Kasları ellerimin altında yavaşça kasılırken elbisemi yukarı kaldırıp onun kasıklarına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANSIMA|Tom Marvolo Riddle
Fanfiction"Yaşaması gereken yaşamalı. Farklı yollarla dünyanın tahtına oturmalı. İksir dolu atmayan yüreği attıracak olan,aydınlıktan doğacak bir korku. Birbirinin yansıması olan iki güç,birlikte olmalı." *Yetişkin içerik*