26-Teklif

422 52 18
                                    

Phoebe

"Ne?" Sesimin yüksek çıkmasına engel olamadım. Çünkü az önce duyduğum şeyi duymuş olamazdım. Öyle değil mi?

"Benimle evlen diyorum." Lord voldemort. Geleceğin karanlık büyücüsü, kral yapmam gereken adam, dünyayı kurtarması gereken adam, gücümün yansıması ve ortağım bana gerçekten evlenme teklifi ediyor olamazdı öyle değil mi?

Hem de bunu zindanın orta yerinde, ben tam da bir işkencenin ortasındayken kapıyı neredeyse kıracak gibi içeri girerek yapıyor olamazdı.

Kabus falan görüyor olmalıydım. Çok çok kötü bir kabus.

Ona fark ettirmeden dilimi çok sert bir şekilde ısırdım. Yetmeyince tırnaklarımı avuç içime bastırdım ama olmadı. Yine de uyanmamıştım.

Dehşet içinde ona baktım.
"Sen ne sikimden bahsediyorsun?" Eliyle tüm nöbetçileri kışkışladı.

"Bir değil bir çok saldırıya uğradığını öğrendim. Bunları durdurmanın tek yolu bu. Malfoy'a görevini geri verdim. Senin daha büyük bir statün olması gerekiyor."

Derin bir nefes alıp dehşeti uzaklaştırmaya çalıştım.
"Seninle sadece yattığımı düşündükleri zaman saldırıya uğradım. Seninle evlenirsem odama bomba atarlar!"

Bana karşılık olarak gözlerini devirdi.
"Seni yemeye çalıştıklarını neden bana söylemedin?" Duyduğum şeyle irkildim. Evet. Unutmaya çalıştığım şeydi. Ama gece rüyama girmişti.

"Sence bunu nasıl söyleyebilirdim ki? 'Şey pardon, baksana, toplantıya ara verelim çünkü birkaç yamyam beni yemek istedi ve şu an iyi hissetmiyorum' mu diyecektim? Bunun yaşanmasının ne kadar iğrenç ve dehşet bir şey olduğundan haberin var mı?"

Voldemort dudağını ısırdı. Bana bakarken gözleri bir anlığına kırmızı olsa da derin bir nefes alarak kendini sakinleştirdi.

"Bu işte beraberiz. Seni tehdit eden, beni eder. Artık buna izin vermem." Gözlerimi devirdim.

"Bu şimdi mi aklına geldi?" Büyük ellerinden birini yumruk yapıp, işkence ettiğim adama savurdu. Adam acı içinde inlerken ikimiz de ona bakmadık.

"Lanet olası cadı. Bunun sadece küçük kıskançlık saldırıları olacağını sandım. Seni gerçekten öldürmeye çalışacaklarını düşünmedim."

Sinirlerim ışık hızıyla tepeme çıkarken mahkuma bir yumruk da ben savurdum.

"Seni aptal herif. Sana ilk seferde söylediğimde beni ciddiye alsaydın, şimdi bana saçma bir şekilde evlenme teklifi etmen, benim de sana siktir çekmem gerekmezdi."

Mahkuma bir yumruk daha atıp bana yaklaştı.

"Bana siktir mi çekiyorsun?" Ellerimi yere vurdum.

"Evet, siktir git. Cadıların senin için ölüyor. Onlardan biriyle evlen. Ben başımın çaresine bakarım. Beni daha büyük bir belaya bulaştırma."

Bir yumruk daha.

"Yüzlerce cadı benimle evlenme hayali kurarken ben senin götünü kurtarmak için sana evlenme teklifi ediyorum ve sen BANA hayır mı diyorsun?"

Bir yumruk da benden.

"O yüzlerce cadının içinde ben yokum seni gerizekalı. Başından beri bunu istemediğimi sana belli ettim. Sikini pantolonunun içinde tut."

Mahkumu yakasından tutup kafasını duvara çarptırdı. Zindanda bağırış yankılanırken sinirden kuduruyordum.

"Seni sikmek istediğimi de nereden çıkardın seni aptal suratlı fırtına bulutu gözlü yaratık?"

YANSIMA|Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin