31-Kıyamet mi? Bu daha başlangıç

464 53 17
                                    

Voldemort

Kıyamet mi? Evet, bu kıyametti. Evden çıktığı an bunu anlamıştı. İnsanlar etrafta koşuşturuyor ve yüzlerce gölgeden kaçıyordu. Çok kalabalıklardı. Hiçkimse bir büyü yapmıyordu. Ellerinde asaları bile olmadığını görmek onu sinirlendirdi. En azından bir işe yaramaya ya da hayatta kalmaya çalışmalarını görmeyi beklerdi. Ama bunlar bir avuç korkaktı ve dostları, arkadaşları ölürken kaçıyorlardı.

Dumbledore ve diğerleri önde patronus büyüsü yapıp bir kısmını uzaklaştırsa da onların büyüsü yeterli değildi. Bunu anında görüp cadıya baktı. Phoebe de ona bakıyordu. Yüzünde inanılmaz bir ciddiyet görmek onu neredeyse gülümsetecekti. Az önce sevişmişlerdi ve bunu konuşacak vakitleri bile olmamıştı. Cadının hoşuna gidip gitmediği hakkında konuşmak istiyordu. Gölgeleri uzaklaştırmak değil.

Gerçi, cadının kesinlikle hoşuna gitmişti çünkü tüm sevişme boyunca kendini ona bastırmıştı. Ve öylesine ıslaktı ki buna bayılmıştı. Daha önce hiçbir kadının böyle ıslandığını ve böyle cesurca onunla sevişirken savaştığını görmemişti. Bu kesinlikle bir ilkti. Ayrıca ortaya çıkan ve birleşen güçleri yüzünden kendisinin de ay ışığı büyücüsü olduğu ortaya kesinlikle çıkmıştı.

Daha önce asasız büyü yapmıştı ama küçük büyülerdi ve işe yaramazlardı. Ama kadına dokunduktan sonra, gücü sonunda zincirlerinden kopmuştu demek.

Bir büyücünün kafasının bir gölge tarafından koparıldığını görüp tekrar ona döndü kadın.

"Hasiktir, biz ne yaptık böyle?!"

Ne yaptıkları gayet ortadaydı. Sevişmişlerdi ve ortaya öyle büyük bir güç çıkmıştı ki neredeyse köyü havaya uçurabilirlerdi. Yalnızca birbirlerine yakın olduklarında böyle olacaksa, cadının içine girdiğinde ne olacaktı? Kahrolası ayı mı patlatacaklardı? Bunu düşünmek bile pantolonunun içindeki sertliğini zonklatmaya yetiyordu. Hem gücü, hem de onun içine girdiğini.

Kafasını iki yana sallayıp düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. Bir savaşın ortasında ereksiyonunu ve kadınını düşünmek insanı ölüme götürürdü. Kendisinin hortkulukları vardı ama yine de tehlikeye atmak istemiyordu. Özellikle de Phoebe'nin ona gelecek hakkında söylediği şeyler yüzünden.

Ellerini daha önce korku cadısının uzattığı gibi öne uzattı ve gücünü çağırdı. Gerçekten çok kolaydı. Sanki yanıbaşınızdaki bir şeyi almak gibiydi.

"Gölgeler, öleceksiniz." Hiçbir şey olmayınca kaşlarını çattı. Phoebe gözlerini devirerek yanına gelene dek denedi.

"Bunlar beden bulmuş ruh emiciler. Onları öylece öldüremezsin. Patronus gerek." Kadının söylediği şey hoşuna gitmemişti. Hem de hiç.

Kendi adamlarının arasında patronus yapamaması sorun değildi. Ama şüpheli bir yerde, kahrolası Dumbledore'un önünde yapamaması korkunç olurdu. Karısına baktı. Soru soran bir bakıştı. Başkası anlayamazdı ama o anladı.

"Peki ne yapıyoruz Phoebe?" Lestrange yanlarına yaklaşırken cadı cevap vermeden önce sesini yükseltti.

"Tamam. Söylediğin gibi. Ama önce ben. Bana öyle bakmayı kes. Benden daha güçlü olduğun için yalnızca bu işe yaramazsa adım at. İkimizin de bitkin düşmemesi gerektiği konusunda haklısın."

Lord, karısının-az önce sonunda seviştiği karısıydı- oyununa gülümsememek için kendini tuttu ve sinirliymiş gibi numara yaptı. Cadının insan içinde Voldemort'un daha güçlü olduğunu söylemesi çok hoşuna gitmişken ve dudaklarının tadı hala ağzındayken zor oldu.

YANSIMA|Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin