YANSIMA|Tom Marvolo Riddle

3-Karmaşık oyunlar

VOLDEMORT

Dün gece başka bir olay olmamıştı. Herkes odalarına çekilmişti. Kız hariç. Ne denirse tersini yapmak gibi bir huyu var gibi görünüyordu. Normalde bu hoşuna gidebilirdi. Ama Kendisine de aynı densizliği yapabileceği için o dahil kimseyi almadan gitmeye karar vermişti.

Anlaşmanın geçersiz olduğunu söylemek için Daren Blanc'ın çalışma odasındaydı. Oturmuş,çay içiyorlardı. Şu an bulunduğu durum onu kızdırıyordu. Değersiz büyücüler için çok önemli işlerini yarıda bırakıp gelmişti.

"Malfoy. Mümkün değil. Lordla konuşmalıyım. Estee'yi görseydi onu götürmediğiniz için sizi lanetlerdi. Kızım tam bir leydidir. Alması gereken bütün eğitimleri aldı."
Oğlu için hiçbir savunma yapmayan adamın Estee için nasıl çarpındığını görüyordu. Demek tüm umudunu kıza bağlıyordu diye düşündü Voldemort. Saçmaydı. Kız güzeldi evet. Ama içi boştu. Gücü bu kadar düşük olan bir cadının yatağını süslemesi düşüncesi bile midesini bulandırıyordu. Güçsüzlüğe tahammülü yoktu.

"Yapabileceğim bir şey yok Blanc. Kızın güçsüz. Oğlun konuşmuyor bile. Anlaşma yok. Bu akşam ayrılıyoruz."

Adam çaresizce Black kılığındaki gerçek Malfoya döndü bu sefer. Malfoy ona dümdüz bakıyordu. İfadesizce.
"Ya Phoebe? Lord onu beğenir mi?" Yalvarır gibi sormuştu. Bu tavra katlanamayacaktı. Çok sıkılmıştı.
"Büyük kızından çok beğeneceği kesin. Ama hayır. Hepsi yetersiz." Soruyu onun yerine malfoyun cevaplaması içini rahatlattı.

Adam perişan halde ayağa kalkıp masasına yaslandı. Gözleri dolmuştu. Adamın ağlamak üzere olması onu kızdırdı. Karşısında güçlü bile kalamayan bir adamın evine gelip zaman kaybetmişti.

Kapı birden açılıp Estee denen kadın çığlıklarla içeri dalınca yüzünü buruşturdu.
"Lorda saldırılmış!"

Blanc aniden yerinde zıpkın yemişe döndü. Esteenin arkasından Phoebe ve Helios da odaya girmiş,kızı sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

Malfoyla birbirlerine baktılar. Lorda saldırılmamıştı. Lord buradaydı. Neler oluyordu?

"Ne demek saldırılmış? Nerden öğrendin?"
Adam masayı aşıp kızının yanına gitti. Yüzünde tam bir dehşet ifadesi vardı.

Phoebe kenara çekilip masaya kendini yasladı. Kollarını göğsünde kavuşturmuştu ve sıkılmış görünüyordu. Madem ona saldırıldığını düşünüyorlardı, bu kadın neden bu kadar rahattı?

"Bir yere gidiyormuş. Yanında yalnızca iki kişi varmış. Saldırıya uğramışlar. Frederick mocky bizi çağırıyor. Kurtarma için." Connel denen adam cevaplamıştı. Kaşlarını çattı Voldemort.

Biri onlara oyun oynuyordu. Ama neden? Ayrıca mocky aralarına yeni katılan bir ölümyiyendi. Kimseyi bir yere çağırma yetkisi yoktu. Gerçekten neler oluyordu?

"Yalandır değil mi baba? Koskoca lord iki kişiyle hiçbir yere gitmez. Onu korumaları için bir sürü adam gerekir. Değil mi?" Estee tekrar konuştuğunda sabrı tükenmek üzereydi. Ona kimse saldırmamıştı. Ve buraya iki kişiyle gelmişti.  Bunu kimse bilmiyordu.

"Tabii ki gitmez. Connel. Hemen adamları topla ve çağrıya kulak ver. Malfoy,Black neden duruyorsunuz? Kalksanıza?"

Lord ayağa kalkacağı sırada Phoebe ayaklandı.

"Saçmalamayı kesin. Lorda kimse saldıramaz. Ayrıca Estee,lord iki kişiyle bir yere gidebilir. Çünkü korunmaya ihtiyacı yok."

Kadının sözleri mantıklıydı. Ve doğruydu da. Korunmaya ihtiyacı olmadığını pekala aklı olan herkes bilebilirdi. Yine de soracaktı.