Sanem Çelik
Camdan sızan güneş ışıkları gözlerimin açılmasına neden olurken, bu tatlı uykumdan ayrıldığım için mutsuzlaşmıştım. Uyandım ve etrafıma baktım. Kafamı dönmeme gerek kalmadan kafamın Sancak'ın göğüsünde olduğunu görünce ne olduğunu anlamamış, kafamı yukarı çevirmiştim. Sancak öylece uyuyordu. Biraz daha kafamı çevirdim ve uyuduğumuz pozisyona baktım. Sancak bana dönmüş benim kafam onun göğüsünde, birbirimize sarılmış şekilde uyuyorduk. Bu samimi pozisyon tamamen kızarmama yol açarken hala alamadığım o uyku, göz kapaklarımı yavaşça kapatıyordu. Belki uyku sersemliğinden gördüğüm şeylere inanmadım ve uykuma teslim oldum.
°°°
Sancak Ateş
Göz kapaklarım aralanırken aklım bir anda başıma gelmişti. Dün uyuyakalmıştım, ama sorun bu değildi. Benim Sanem'in yanında uyuyakalmamdı. Birbirimize sarılır şekilde uyuduğumuzu görünce Sanem'in uyanmaması için içimden dualar ediyordum. Yavaşça kolumu Sanem'in üzerinden çektim, ve yataktan kalktım. Bu sırada hala Sanem uyanmamıştı. Odadan parmak uçlarımda yürüken çıktım. Çıktıktan sonra koşar adım odama geçmiştim. Kendimi bozulmamış olan yatağa attım. Yorganı bozdum ve saçlarımı dağıttım, yanında uyuduğumu öğrenmesini istemiyordum. Ve bunların hepsi onu kaybetmemek istememden geçiyordu. Az önceyi düşündüm, Sanem'i. Düşünürken engelleyemediğim gülümsememi fark ettim, gerçekten salaktım. Birlikte olamayacağımızı biliyordum, bu saçma hayatta asla mutlu olamayacağımı. Ama onu istiyordum, onun kokusunu içime çekmek ve saçlarını okşamak. Onun da beni sevdiğini hissetmek, ama bunlar boş bir hayaldi.
Hala uykumu almamıştım, her gün olduğu gibi. Bu yüzden gözlerimi kapattığım gibi uyudum.
Sanem Çelik
Sonunda uyanmıştım. Etrafıma baktım, kimse yoktu. Sancak'ta. Gerindikten sonra yataktan indim. Terliklerimi ayağıma geçirdikten sonra aynanın karşısına geçtim. Dün en son Sancak'ın hikaye yazması geldiğinde nasıl yatağa geldiğimi bile hatılamıyordum. Üstümde hala dün giydiğim şeyler vardı, pijamamı bile giymemiştim. Hızlı bir duş almak için odamdaki banyoya yöneldim. Artık tazeleyici bir duş almam gerektiğini düşünüyordum.
°°°
Duş aldıktan sonra üzerime bir tişört ve şort geçirmiş, saçlarım hala ıslakken aşağıya inmiştim. Beni bomboş bir salon karşıladığında şaşırmıştım, çünkü Sancak ben uyandığımda her zaman burada olurdu. Tekrar yukarı çıktım ve Sancak'ın odasının kapısının önünde dikildim. Kapıyı tereddütle tıkladığımda bir süre bekledim. Çünkü geçende "kapıyı açmaya geldiği" için ses vermemesini ihtimaller arasına almıştım.
Beklememe rağmen hala ses gelmiyordu. Birkaç defa daha tıklayıp bekledim, ama tek çıt yoktu. Yavaş şekilde parmaklarım kapının kulpuna gitti. Kapıyı açtığımda uyuyan Sancak'ı görmem bir olmuştu. Yüzüme bir sırıtış yerleşirken bir yandan Sancak'ı nasıl uyandıracağımı düşünüyordum. Hala çekik olan perdelerin yanına gidip güneş ışığının bu karanlık odayı doldurmasına izin verdim. Hafif hareketlenen Sancak'ı görmek nedense komik geliyordu. Yanına gittim ve yatağın köşesine çömeldim. Bir süre onu izledim, az önce gerçekten sarılarak mı uyumuştuk? Yoksa bir şizofren miydim?
Artık emin olduğum o duygu Sancak'a baktığımda dolup taşıyordu, o duygu ise aşktı. Artık emindim, onu seviyordum ve onun da beni sevdiğini biliyordum. Bana o gün söylediği şeyler ufak ufak duygularımı fark etmeme yol açmıştı. Gözlerim Sancak'ın saçlarına kaydı. Çok güzel görünüyorlardı ve ilk defa onu dağınık saçla görüyordum, muhteşemdi. Parmak uçlarımla saçlarına dokundum, biraz sonra gelen beklenmedik ses parmaklarımı hemen çekmeme ve ayağa kalkmama yol açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAF AŞK
RomanceDaha reşit olmayan bir kızın kurtarıcısı olacak yazar bir adam ve hapis hayatı yaşamış bir kızın hikayesi