Bölüm 1. Çığlıklar

6.4K 373 153
                                    

Sancak Ateş

Oturduğum koltuğumdan saate baktım. Saat 19.00'u gösteriyordu. Bu yazma saatimin geldiğini bana söylüyordu. Mutfağa gittim ve kendime bir kahve yaptım. Balkonuma geçtim, bilgisayarımı açtım ve artık yazmaya hazırdım. Tam 30 dakika yazmıştım ki karşımdaki müstakil evden çığlıklar gelmeye başladı. Merakla yine ve yine o tarafa baktım. Bu çığlıklar buraya taşındıktan 1 hafta sonra başlamıştı. Bildiğime göre o evde bir aile yaşıyordu. Evde kaç kişi olduklarını bilmiyordum ama neredeyse hergün duyduğum bu çığlıklar canımı sıkıyordu. Bazen duruluyordu ama 1-2 saat sonra tekrar başlıyordu. Artık bu çığlıklardan bıkmıştım. Şiddet olduğunu düşünüyordum, ama kanıtım olmadan polise gitsem iyi aile numarası yapabilirlerdi. Bende yakında bir kanıt bulmak umarak kulaklıklarımı taktım. Bir erkek olarak evde tek yaşamak huzur vericiydi.

Birkaç dakika daha yazdım ama çığlıklar daha da çoklaştı ve tüm vücudumu ele geçirdi, artık bunları duymak istemiyordum. Tam eve gitmeye hazırlanacakken evin kapısı açıldı ve heybetli görünen bir adam 17-18 yaşlarında görünen bir kızı dışarı fırlattı. Bununla gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Adam kapıyı kapattıktan sonra kız bir süre ağladı. Şimdi yanına gidersem ve eğer babası görürse daha büyük sorun çıkardı. Kız ağlaması devam ederken yürümeye başladı. Biraz uzaklaştıktan sonra ceketimi hemen aldım ve koşarak çıktım.

Kızla arama biraz mesafe koydum ve onu takip etmeye başladım. Bir süre sonra bir parka varmıştı. Banklardan birine oturdu ve ağlamaya devam etti. Eğer o kişi babasıysa ve onu da evden attıysa büyük ihtimal gidecek bir yeri yoktu. Markete gittim ve iki tane lolipop aldım. Neden yaptığımı sorarsanız kızın keyfini biraz da olsa yerine getirmekti. Biraz sonra yavaş adımlarla kızın yanına oturdum, biraz bekledikten sonra konuşmaya başladım.

"Hey"

"... "

"Bir arkadaşımı bekliyordum ama gelmedi. Ona bir lolipop almıştım ama veremedim, sen ister misin?"

"... "

"Konuşmayacaksın demek. O zaman sana sadece bir soru soracağım ve sonra seni bırakacağım. Olur mu?"

"... "

"En sevdiğin lolipop ne?"

Kız yavaşça ve yüzünü saklamaya çalışarak bana baktı. Ve işte o an bir çift gözle karşılaştım. Bir çift ela göz.

"Gerçekten gidecek misin?"

"Evet."

"Kolalı."

"Peki."

Kalktım ve hızlı adımlarla markete koştum. Bir tane kolalı lolipop aldım ve geri geldim. Kız hala oturuyordu. Yanına yaklaştım ve tekrar oturdum. Kız yanına geldiğimi gördüğünde daha fazla yüzünü kapadı ve oturdu. Bana donük olan, kızın hırkasının cebine aldığım lolipopu ve bir gecelik otel odası kiralayabilecek para bıraktım ve uzaklaştım.

Sanem Çelik

Yanıma oturan adam gittikten sonra kafamı kaldırdım ve havayı içime çektim. Nereye gidecektim? Nerede kalacaktım? Hava soğumaya başlarken hırkamın fermuarını çektim ve ellerimi cebime koydum. Elimi cebime attığım anda birşeyler hissettim ve cebimden çıkarttım. Elimde bir kolalı lolipop ve biraz para vardı. Kolalı lolipop kimin verdiğini anlatır gibiydi. Az önceki adamın neden bana yardım ettiğini anlamamıştım ama aynı zamanda mutlu da olmuştum. Lolipopu açıp ağzıma koydum ve hemen hızlı adımlarla bildiğim mütevazı bir otele gittim. Burası gayet güzeldi. Ve adamın verdiği paranın yarısına bir oda kiralayabilirdim.

Görevliye yaklaştım ve oda kiralamak istediğimi söyledim. Parayı verecekken paraların arasına sıkıştırılmış bir kağıt buldum ve onu cebime attım. Parayı ödedikten sonra hemen odaya çıktım.

Oda tam da beklediğim üzere mütevazıydı. Yatağa oturdum ve cebimdeki kağıdı çıkartarak okumaya başladım.

"Yarın aynı parkta saat 7 de seni bekliyor olacağım."

Bunu duyduğuma sevinmiştim çünkü bunu bir şekilde ödemek istiyordum. Ve onun kim olduğunu da öğrenmek.

Bir duş aldım ve hiçbir eşyam olmadığı için kıyafetlerimi tekrar giydim. Kıyafete ihtiyacım vardı ama param yoktu derken şu adamın verdiği paralar aklıma geldi. Yarın bir şeyler almayı ve ayrıca da eve gidip tüm eşyaları toplamayı düşündüm. Neyse ki benim olan, evin anahtarı cebimde kalmıştı. Yarın da hafta içi olduğundan evde kimse olmayacaktı. Hızlıca yatağa yattım ve günün yorgunluğuyla uyudum.

Sancak Ateş

Yavaş adımlarla evime doğru yürüyordum. Neden bu kıza yardım etmiştim? Neden burnumu sokmuştum? Evime biraz daha yaklaştığımda kızın evinin önünde polis arabaları gördüm. Polis ya kızı aramak için gelmiş ya da birileri onu şikayet etmişti. Biraz daha yaklaşarak o taraftan yürümeye başladım. Kızın sanırım babası olan pislik herif üzgün taklidi yapıyordu. Bu da kızını bulmak için polisleri çağıdığına bir işaretti. Kıza biraz para verdiğim için hala güvenli bir yerde olmalıydı. Ona yarın buluşmak istediğimi söylemiştim çünkü, ufak da olsa birine yardım etmek istiyordum. Şiddet gördüğünden emin değildim ama hergün duyduğum bu çığlıklar ya şiddet ya da akıl sağlığı yerinde olmayan birisine ait olabilirdi.

Polisler hala o evin önündeyken eve girdim ve açık kalmış olan hikayeme devam ettim. Yine ve yine bana huzur yoktu. 15 dakika sonra kapımın zili çaldı ve aşağıya inip kapıyı açtım. Karşılaştığım kişilerle tablo yerine oturuyordu.

"Merhaba beyefendi. Karşıda oturan ailenin kızı hakkında ne biliyorsunuz?"

"Öncelikle merhaba. İsmini bilmiyorum sadece 17 yaşlarında olduğunu ve okula gidip geldiğini biliyorum başka herhangi bir bilgiye sahip değilim maalesef."

"Teşekkür ederiz."

"Neden sordunuz bu arada bir sorun mu var?"

"Kız kayıp olduğu için soruyoruz. Başka herhangi bir şey biliyor musunuz?"

"Sanırım en son ben balkonumda otururken evden çığlıklar geliyordu. Baktığımda bir adam evden bir kızı dışarıya fırlattı."

"Ev sahipleri bize böyle birşey söylemedi."

"Neden şiddet uygulayan birisi polise "ben şiddet uyguladım" desin?"

"Doğru, bunu göz önünde bulunduracağız."

"Tabii."

Polis gittikten sonra kapıyı kapattım ve polisin bana inanmasını umarak tekrar balkonuma çıktım. Ve bilgisayarımdan hikayeme devam ettim.

SAF AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin