Bölüm 21: Kalbin Anahtarı

871 72 17
                                    

Sancak Ateş

Sanem'i öperken tüm dünya yok olmuş, sadece o ve ben var gibiydik. Bir anlığına öpmeyi bıraktım ve ona baktım. Sonunda istediğim şey olmuştu, o beni seviyordu ve sevgili olmamız için hiçbir engel yoktu. Hala yüzüne bakarken yüzünün kızardığını rahatlıkla görebiliyordum.

"Sanem? Neden kız-"

"Ne kızarmış mıyım?" Elini suratına götürmüştü." A-alerjidir."

"Alerjinin adı Sancak mı?"

"Ne?"

Daha çok kızarırken beni üzerinde kaldırarak oturur pozisyona getirdi.

"Yüzümü yıkayayım ben."

Hızlıca odadan kaçmak için kapıya koştu, bunları yaparken ben de arkasından bakıyordum. Biraz odada boş boş durduktan sonra aç olduğumu fark etmemle mutfağa indim. Hem kendime hem Sanem'e yemek yapmak için dolabı açarken hala Sanem ortada yoktu.

Sanem Çelik

Banyonun aynasında kendimle bomboş şekilde bakışıyordum. Suyu açtım ve elime aldığım suyu suratıma çarptım. İstediğim sonunda olmuştu, ama onun da istediği olmuş muydu? Beni sevdiğini anlayabiliyordum ama hala anlamlandıramadığım bir duygu içimi yiyordu. Banyoda uzun süre kaldığımı fark ettikten sonra son bir kez kendime baktım. Kendimi toparladığıma emin olduktan sonra aşağıya indim.

Merdivenlerden inerken mutfaktan seslerin gelmesiyle bakışlarım o yöne döndü. Sancak yemek hazırlıyordu, ben de mutfağa gittim ve arkasında bir süre onu izledim. İzlediğimi anlayarak bana sırıtarak döndüğünde başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi yapmaya çalıştım. Az da olsa kızarıklığım yok olmuştu ama hala az öncesi için utanıyordum. Sancak konuşmaya başladığında sofrayı kurmaya başlamıştım bile.

"Sanem?"

"Efendim?"

"Alerjin geçti sanırım."

"Evet."

"Hmm, peki alerjin bekleyince geçiyor mu?"

"Hayır."

"Nasıl geçti o zaman."

Tuttuğum nefesimi verdikten sonra bıkkınlıkla konuştum.

"Benimle uğraşmak hoşuna mı gidiyor?"

"Evet, ve bundan sonra seninle daha fazla uğraşabilirim."

"Nedenmiş?"

"Alerjinin bir daha tutmaması için söylemeyeceğim."

Sancak'a doğru adım atarken imasını anlamamış, kafam karışmıştı.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Yani artık bana göre sadece arkadaş de-"

Elimle ağızını kapattığımda az önce bana ima ettiği şeyi anlamıştım. Tabii iki öpüşen insan arkadaş olamazdı ama şuan çok yeniydi ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Sancak'ın ağızını ellerimle kapatırken belimde hissettiğim eller irkilmeme yol açmıştı. Beni kendine daha çok yakınlaştırırken bir yandan da yüzünü daha da fazla yaklaştırıyordu. Elimi hızla çektim.

"Ne yapıyorsun?"

"Çok sıradan biliyorum, ama şuan neyiz?"

"Ben de bunu merak ediyorum?"

"Ne?"

Sancak gülmeye başlarken ellerini belimden çekmişti.

"Tamam o zaman." Ellerini önünde birleştirmiş ve bana bakıyordu. "Bugün belli olacak haberin olsun."

SAF AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin