Bölüm 17: Engel

969 90 98
                                    

Yazar~
Modeller gelecek bölümde gelecek. Modelleri beğenmemenizden korktuğum için içime sinen bir model bulacağımm. Görüşmek üzere.

Sanem Çelik

Sancak ellerini saçlarıma geçirirken aklıma bir şey geldi. O gelen şey ise de Sancak'ın bu yaptıklarını kendi iradesiyle yapmadığıydı. Söyledikleri büyük ihtimal doğruydu yani beni seviyordu. Ama pişman olacağı şeyleri yapmasını da istemezdim. Sancak'ı hafif bir şekilde ittim. Bunu çok yapmak istemesem de onu kaldırmaya çalıştım. Hala sarhoştu ve bana anlamazca bakıyordu. Koltukta oturur pozisyona getirdiğimde tekrar bana sarıldı ve yine konuşmaya başladı.

"Sana az önce söylediklerimi söylememeliydim değil mi?"

"Benden soğuyacaksın, belki de nefret edersin..."

"Hayır Sancak. Hadi gel uyumalısın."

Benden destek almasını sağladım ve yukarı çıkarttım. Sancak'ın odasına Sancak'ı getirmiştim. Karşımda yarı baygın dikilirken ceketini çıkartarak bulduğum bir sandalyeye bıraktım. Sonrasında onu yatağa yatırdım, artık ona olan duygularımı fazlasıyla fark etmiştim. Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra odadan çıktım. Hala olanları atlatabilmiş gibi bir sakinliğim vardı ama asla atlatmış değildim. Biraz koltukta oturdum, ama sadece boş boş düşünüyordum. Kimsenin beni seveceğini asla sanmıyordum. Ama o sevmişti, ki ben de onu seviyordum. Artık yatmam gerektiğini düşünerek yukarıya odama çıktım.

***

Sancak Ateş

Sabah inanılmaz bir baş ağrısıyla uyandığımda dün arkadaşlarımla olan yarılımız aklıma geldi. Salak gibi kabul etmiştim ama böyle bir baş ağrısıyla uyanacağımı bilsem asla kabul etmezdim. Biraz öylece düşününce yatağa nasıl geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Önce restoranttan çıkışımı hatırladım, sonrasında beni Yankı'nın bırakmasını. Sonra ise kapıyı Sanem'in açması... sonrasında hatırladığım şeylerin olmasına inanmıyordum. İstemsizce elim dudaklarıma gitti. Hatırladığım şeylerin olma ihtimali beni korkutuyordu. Çünkü benden nefret etmesini istemiyordum. Hızlıca aynaya gittim, belki bir iz arıyordum. Hiçbir şey bulamayınca dündena rınmak için duşa girdim. Üstümü giydikten sonra aşağıdan gelen çatal bıçak sesleriyle aşağıya indim. Sanem mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Yanına gittim ve masaya oturdum.

"Günaydın Sanem."

Sanem de bir değişiklik olup olmadığını anlamaya çalışıyordum, ama hiçbir şey anlamamıştım.

"Günaydın Sancak, kahvaltı hazır."

"Tamam masayı kurayım."

Sanem'in olduğu yerden bardak almam gerekiyordu. Sanem'in olduğu yerin üstünden bardak alacaktım ki Sanem'in saçlarına değen elimi hissettim. Aklıma gelen birkaç görüntüden sonra artık hatırladığım şeylerin olduğuna emindim. Bardakları olabildiğince hızlı aldım ve masayı kurmaya başladım. Kurduktan sonra oturup yemeye başladık. Sessizlik içinde geçeceğini düşünürken Sanem'in konuşması beni şaşırtmıştı.

"Sabah başın ağırmış olmalı, sanırım alkol aldın."

"Evet, saçma bir yarış yaptık."

"Eğlenmişsindir, bu saçma sayılmaz."

"Yani evet, ama kazanamadığım için çok eğlenceli gelmiyor."

"Anladım, başın ağırmıyor değil mi?"

"Sadece ilk uyandığımda vardı."

"Ha bu arada, bana iş buldun mu? Senin işine başlamana çok az kaldı."

SAF AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin