Merabayın 😁 Yine ben , şaşırmadınız değil mi ? Dedim herkes tek bölümlük kurgular yazıyor da ben yazmiyim mi yani içimde kalan sahneleri.. Ve işte burdayım.. O zaman başlayabiliriz. Keyifli Okumalar 😌
1.Bölüm :
Sırtı soğuk duvarla buluştuğunda kendini yavaşca yere bıraktı adam. hıçkırıkları sessizdi, tıpkı acıları gibi... Kardeşi yoğun bakımda yaşam savaşı veriyordu.. Daha geçen gün gülüşmüşlerdi halbuki . "Abi biz konuştuk bunları , anlaşmadık mı? Sende kulak yok, Keşke olsa. Ama yok, demekki senin yeteneğin oraya değilmiş, sen çalma ya dinle sen... " demişti kardeşi. "Keşke" dedi içinde bi yerde solmakta olan o ses. "Keşke çalsan da saatlerce dinlesem o klarnetin sesini." dedi.
Gözyaşlarını silmekle uğraşmamıştı. zaten günlerdir herkesin yüzüne gülmek zorundaymış gibiydi. Kimse de yanına gelip "Kardeşin" iyi olacak korkma" dememişti. Zaten istemezdi galiba kimsenin tesellisini, ya da ister miydi? o an o bile karar verememişti. Aklında dönüp dolaşan o sesler o ihtimaller yeyip bitiriyordu onu. Ne uyumuş, ne yemek yemişti kaç gündür. Sadece su içiyordu, ki onu da istemeyerek yapıyordu. İçtiği su bile boğazında ateş olup öyle geçiyordu sanki ordan. Dizlerini kendine çekip ağlamasına devam etti.
Ameliyattan çıktığı o anı anımsadı, ameliyathanede bile düşüp bayılacak gibiydi her an. İnsanın kendi kardeşini o ameliyat masasında görmesinden daha kötü ne olabilirdi ki bu hayatta. Ameliyathanenin önünde ona doğrulan bakışları anımsadı, ondan beklenen cümleleri. Konuşmaya çalışmasını, ama bir türlü konuşamamasını.. Annesinin ve babasının ona sürekli "ne oldu? söylesene oğlum" diye yineleyişlerini.
Sonunda ağzından çıkıvermişti cümleler. Cemile'nin feryatlarını anımsadı sonra, onu delip geçmek ister gibi çırpınışlarını... Ve sonra.. Kimsenin onu görmediği o ameliyathane kapısında yaşadığı bambaşka bir gün düştü aklına. Bu sefer sevdiği kadının ameliyatına girmiş, o zaman da dağılmıştı. O sefer de bir tek o görmüştü halini gerçi. "Gel, gel" deyip gülümseyerek sarılmıştı ona. Ne çok ihtiyacı vardı kardeşine, o an daha çok anlamıştı.
Günler saatler geçmek bilmemişti. O günden beri hep bir an kolluyordu Kardeşinin yanına girip ona saatlerce yalvarmak için. Ama ya annesi, ya cemile oluyordu başında. Babası bile oluyordu, ama o olmuyordu. Ne çok istiyordu halbuki kardeşinin yanında olmayı.
Ağlamaları daha da derinleşmişti adamın, kendi içine ağlıyordu tabiri caizse. Üzerindeki koruma kıyafetini cıkarmayı düşünmemişti bile o an.
"Yardım Edin! Allah Aşkına kimse yok mu !" dedi bir ses uzaktan. Cemile miydi o ? emin de olamamıştı. Ama ihtimali bile yakmıştı yüreğini. Hızla kalktı olduğu yerden. Sendelese de son anda duvara tutunup düşmekten kurtulmuş kendini dışarı atmıştı. Cemile'yi görmüştü koridorda. Ondan sonrası bulanıktı zihninde. Adımları onu o koridorun sonuna nasıl getirdi hatırlamıyordu sanki.
Odaya hızla girdiğinde kardeşinin üzerindeki monitöre değmişti bakışları . Düz çizgi.. Ani bir hareketle atıldı kardeşinin üzerine. Yakasını açıp göğsündeki kabloları araladı. Kalbine bası uygularken Cemile'nin çığlıklarını duyuyordu. "Abi nolur bırakma, nolur bırakma abi.." Kalbine bası yapmaya devam etti tekrar.
Değişen bir şey yoktu. Defiblatörün uçlarını kardeşininin göğsüne değdirdi. "Ver!" dedi. Sesi sanki hiç korkmuyormuş gibi çıksa da korkudan ölmek üzereydi. Ve yine onu sinir eden o ses devam ediyordu.Uzun aralıksız bitmek bilmeyen o cızırtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük VeyKen Hikayeleri
FanfictionDizide Gerçekleşmesi Muhtemel, ya da olmayan alternatif sahneler serisi ...