Bu kasabaya gelişinin üzerinden fazla bir zaman geçmemişti oysa, henüz kardeşiyle yeni yeni arayı toparlayabilmiş olmanın verdiği mutluluğu taşıyordu hâla içinde. Ona doğru neredeyse koşar adımlarla gelen Ramazan ve Taner'i gördüğünde içinde oluşan korkuya engel olamamıştı. Çünkü bu kadarcık kısa zamanda bile emin olmuştu ki Taner, Ramazan ve Veysel birlikte değilse ortada bir sorun var demekti.
"Kenan abi!" dedi Ramazan nefes nefese yanına geldiğinde.
"Ramazan?" dedi Kenan şüpheyle. "Veysel nerede? Bir şey mi oldu ?" dedi korkusunu gizleyemeyerek
"Dedim ben sana öyle deli danalar gibi koşma diye, korkuttun adamı." dedi Taner burnundan soluyarak.
"Korkma Kenan abi, Veysel gayet iyi. Ya bugün onun doğum günü de. Ufak bir eğlence düzenleyelim aile arasında dedik. E tabii Veysel'i bu süre zarfında bizden uzak tutabilir misin diye soracaktık biz."
"Hem siz de abi-kardeş daha fazla vakit geçirmiş olursunuz.Aman diyim yine bizden habersiz adam dövmeyin de." dedi Ramazan gülerek.
"Karizmamız çiziliyor,bütün ihale size kalıyor sonra ondan yani."dedi şakacı bir tavırla.
"Tamam da" dedi Kenan çekinerek de olsa.
"Ben nasıl oyalayacağım ki Veysel'i? yani.. biz daha yeni yeni alışıyoruz birbirimize.O beni daha yeni yeni kabulleniyor.."
"Doktor adamsın,bulursun abi sen bir yolunu.Neyse biz gidelim malum, hazırlanacak çok şey var." dedi Taner Ramazan ile birlikte oradan uzaklaşırken.Kenan ise kara kara düşünmeye başlamıştı bile. Kardeşine ne alacaktı, ve tabii kardeşini nasıl oyalayacaktı?
Bir kaç kez kasabayı gezme fırsatı bulmuştu. Ait olduğu bu yeri daha yakından tanımak istemişti. Bir çok dükkan görmüştü ama açıkcası en çok dikkatini çeken de kasabadaki saatçi olmuştu. Hem bozulan saatleri temir ediyor, hemde birbirinden kaliteli saatler satıyordu dükkanında. Kasabanın diğer dükkanlarına göre daha az kazandığı aşikardı. Ama yaşlı adamın pek de parada gözü varmış gibi gelmemişti ona.. Bir kaç kez kendisini muayene etmiş, ona bunu sorma fırsatı bulmuştu. Adamın uzun süre önce kasabadan ayrıldığını ve sonrasında kasabaya dönüp burada saatçilik yaptığını öğrenmişti.
Kardeşinin yanına gitmeden önce saatçiye uğrayıp vitrine koyulan bir sürü saate göz gezdirirken bulmuştu kendini. Ama hiçbirini tam manasıyla yakıştıramamıştı kardeşine. Daha çok Veysel'in tarzı olduğunu düşündüğü bir şey almak istiyordu.
"Oooo Doktor Bey oğlum hoşgeldin!" dedi yaşlı adam küçük tezgahından kalkıp Kenan'ın yanına gelmişti. "Saat mi alacaktın?" dedi meraklı bakışlarla.
"Evet" dedi Kenan ufak bir tebessümle. Yaşlı adam tezgahta duran saatlerden birini indirmişti kutusuyla.
"Bu yakışır sana Doktor Bey oğlum.Eğer sen de istersen paketleyeyim."
"Yok, yok ben kendime bakmıyorum" dedi Kenan hâla saatlere göz gezdirirken. "Hediye alacağım."
"Kime alacaksın?Yani tanıdığım biriyse yardımcı olayım." dedi adam tüm samimiyetiyle.
"Veysel.." dedi Kenan titrek bir sesle, kardeşini tanımıyor oluşu, ne beğeneceğini bilmiyor ouşu fazlasıyla sıkıyordu canını.
"Doğum günüymüş bugün, o yüzden."
"Heee, doğru ya.." dedi yaşlı adam biraz düşünürken.Vitrinde olmayan bir saat çıkarmıştı saatleri yaptığı tezgahın altındaki bölmeden. Kenan ilk önce bu saatin adamın tamir ettiği saatlerden biri olduğunu düşünse de adam anlamış olacak ki gülümsedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/353069978-288-k198776.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük VeyKen Hikayeleri
Fiksi PenggemarDizide Gerçekleşmesi Muhtemel, ya da olmayan alternatif sahneler serisi ...