KAR FIRTINASI - GAY

30. Yanmak

👁 (anladınız siz onu hani yorum falan kıpsss)

İyi Okumalar!

-

Diyar, burnundan soluyan komutanı kendisine çekip sessizce konuştu.

"Ne bu halin, ne oluyor?"

Doğan, yürümeyi sürdürürken başını çevirmeden dişleri arasından yanıtladı.

"Kızın dibi düşüyor sana farkında değil misin?"

Diyar, kendisine bakmayan adamın yan profiline çevirdi yüzünü. Çatık kaşlarının altında ateş gibi parlayan kahverengilerine rağmen fazlasıyla sevimli göründüğünü düşündü ya da kendisine öyle geliyordu. Yanındaki koca cüsseyi iyice kendisine çektiğinde neredeyse omuz omuza yürümeye başlamışlardı.

"Kıskandın mı lan yoksa?"

Doğan, dilini üst dişleri üzerinde gezdirirken göz ucuyla dibine kadar girmiş yüze kısa süre baktıktan sonra yeniden önüne döndü.

"Diyar, kafa bulma benimle. Kız seninle evleneceğini falan düşünüyor, öyle davranıyor farkında mısın?"

Diyar, kirpiklerini kırpıştırırken kafasını hafif geriye doğru çekti. Dudaklarının ufak bir gülümsemeyle kıvrılmasına engel olamamıştı.

"Desene sana kalırsa iki sarılınca nişanlandık üçüncüsüne evleniriz artık öyleyse."

Doğan'ın kaşları iyice çatılırken bedeni kasılıp huysuzca omuzlarını dikleştirdi.

"Geç dalganı."

Diyar, komutanın gerçekten bozulduğunu fark edince yüzündeki muzip ifade silinip yerini şaşkınlıkla havalanan kaşlara bıraktı.

"Epey ciddisin sen."

Doğan, konuşmadı ancak burnundan verdiği sesli soluk yeterli bir cevap olmuştu. Diyar yeniden konuştu.

"Ne yapacaktım, kızı kapıya mı atsaydım?"

Doğan, muhtarın kızdan nasıl kaçtığını görmüştü ancak yine de içi fazlasıyla huzursuzdu. Ciğerlerindeki soluğu bıkkınca dışarı verdi.

"Muhtar, daha üç beş gün evvel o kızla evlenmekten bahsediyordun bana."

Diyar, dişleriyle alt dudağının içini endişeyle ezdi. Artık böyle bir düşüncesi yoktu ancak ailesine bu durumu nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

"O gün sana kimseye karşı bir şey hissedemediğimi de söylemiştim komutan. Şimdi..."

Duraksadı. Devam etmeden önce titreyen kirpiklerinin altındaki bakışları Doğan'ın yan profilinde gezindi. Gözlerini komutanın üzerinden çekerken kaşları çatılmıştı.

"Şimdi yanığım sana."

Komutanın çatık kaşları yavaşça eski konumuna dönerken yüz ifadesi gevşeyip yumuşadı. Dudağının sol kenarı hafif yukarı yükselirken kahverengilerini muhtara çevirdi.

"Neysin muhtar?"

Bu sefer Diyar'ın kaşları iyice çatıldı. Ağzının içinde homurdanarak yanıtladı.

"Yanığım işte."

Komutanın göğsü ufak bir gülüşle titrerken Diyar, hala kendisininkine yaslı omzundan onu iteledi.

"Şerefsiz."

Doğan, yeniden ona doğru sokulurken Diyar da gülümsemeye başlamıştı. İkisi de zihinlerindeki soru işareti kalabalığından ötürü sessizleşti.