İki bölüm evvel yorum yapmanızı isteyince ne güzel döktürdünüz öyle elinize sağlık amma istemeyince gıkınız çıkmıyo he. İlla yorum dilenciliği mi yapiyim burada? Yorum yapın ki ben de görüvereyim ne düşündüğünüzü.
İyi okumalar! (Allah rızası için iki yor... şaka şaka) 👁🗨
-
Komutanın söylediklerini öğrenen Zelal, kırgınlıkla öfkenin arasında sıkışıp kalmıştı. Diyar, Zelal'i konuştuklarını annesine ve babasına anlatmaması için sıkıca tembihledi çünkü özellikle anneleri duyarsa üzüntüsünden kahrolurdu.
Kız dayanamayıp komutana mırıltıyla Kürtçe küfür etmeye başlayınca Diyar gözlerini irileştirip onu uyardı.
"Şhh, Zelal, tamam."
Kız omuz silkti.
"Hak ediyor, haysiyetsiz köpek. Karşıma gelse de suratına tükürsem."
Diyar dudaklarını birbirine bastırıp bakışlarını kaçırdı.
"Ben yaptım onu, içinde kalmasın."
Zelal'in kaşları yay gibi havalanırken abisine gözlerini belerterek baktı.
"Ne zaman, ciddi misin?"
Diyar kafa salladı.
"Atışırken elimi kolumu tutunca dayanamadım."
Zelal sinirle harman şekilde sırıtırken göğsünü yavaşça süpürdü.
"Oh, ağzına sağlık."
Diyar da sırıttı. İkisinin konuşması babaları gelince son buldu. Odaya girer girmez ufak dolabın üzerinde duran çiçek demeti adamın dikkatini çekmişti. Bakışları çiçeklerin üzerindeyken çocuklarıyla selamlaştı.
Diyar babasının çiçeğe yöneldiğini fark edince ondan önce davranarak buketi kaptı ve ona fark ettirmeden üzerindeki notu aldı. Ali bey sakince Diyar'ın kucağındaki buketi işaret ederek sordu.
"Onu kim gönderdi?"
Diyar buketi babasına doğru uzattıktan sonra önemsiz bir şeymiş gibi omuz silkti.
"Askerler getirmiş."
O sormadan önünü kesmek için ekledi.
"Geçmiş olsun demek için uğradılar."
Adam kafa sallarken Zelal'in kendisi için boşalttığı yere oturdu. Ziyaret saati bitene kadar bir süre muhabbet ederek vakit öldürdüler. Ali Bey çıkmadan evvel paltosunu sırtına giyinirken son anda hatırladığı şeyle yüzünü Diyar'a döndü.
"Yarın akşama doğru çıkaracak doktor seni değil? Mehmet sağ olsun almaya gelecekmiş, ona haber edeceğim."
Diyar kafa salladı. Doktor, sabah ziyaretinde yarın çıkabileceğini söylemişti.
"Giderdik biz, zahmet olmasaydı ona."
Adam önünü sıkı sıkıya iliklediği paltosunun yakasını düzeltirken yanıtladı.
"Söyledim de merkezde işleri varmış zaten onun."
Diyar omuz silkti.
"İyi, öyle olsun madem."
Vedalaştıktan sonra Diyar, kendisini yorgun hissettiğinden biraz dinlenmek adına yatağına uzandı. Kaç gündür yatmaktan öylesine sıkılmaya başlamıştı ki ahır işlerine koşturmayı özlediğini fark etti.
Bu düşüncesine sırıtırken kafasını sağına doğru seğirtince baş ucundaki dolabın üzerinde duran bukete değdi gözleri. Yastığının altını el yordamıyla yoklayarak alelacele sıkıştırdığı notu bulup çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR FIRTINASI - GAY
Novela JuvenilTAMAMLANDI. Komutan görev esnasında bir köye sığınmak zorunda kalır ve köyün kürt muhtarıyla tanışır.