Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yasin'den ◇◇◇◇◇◇◇
Dağhan'ın beni korkutmasının üzerinden 1 hafta geçmişti. Ve bu 1 haftada onu hiç görmemiştim. Kaldığım odadan hiç çıkmıyordum. Yemeğimi buraya getiriyordular. Sürekli yatmakdan ve düşünmekten canım sıkılıyordu.
Bir an öncü burdan kurtulmak istiyordum fakat elimden hiçbir şey gelmiyordu. Yapamıyordum. Yattığım yerden doğrulup oturur hale geldiğimde odanın kapısı açılmıştı. İçeri, geçenlerde ismini öğrendiğim Necat abi girdi. Dağhan'ın korumasından biriydi.
" Hadi kalk gidiyoruz." Dedi sert sesle. Necat abi diğerleri gibi kötü davranmıyordu bana ama adamın konuşması yeterdi.
Ayağa kalkarak " Nereye gidiyoruz?" Diye sordum. " İstanbula." Kaşlarımı çatıp " Neden ki?" Diye sordum. Zaten çatık olan kaşlarıyla bana bakıp "Burda yapacak bir şey kalmadı o yüzden. Hadi bizi bekliyorlar. " dedi.
Ama ben gitmek istemiyordum. Kerem'in beni bulma ihtimalı çok zor olacaktı. Onun hâlâ yaşadığını ve beni bulacağına inanıyordum.
"Abi ben gelmek istemiyorum." Dedim kısık sesle. Necat abi gözlerini çekmeden bana bakıp " hadi Yasin ikimizide öldürmek mi istiyorsun. Hadi bizi bekliyorlar. " dedi.
Yanıma gelip yavaşca kolumu tutup çıkışa doğru yürüdük. Bahçeye çıktığımızda herkes toparlanıyordular. Dağhan bir köşede durmuş bir kaç korumayla bir şeyler konuşuyordu.
Necat abi yürüdüğünde bende onunla beraber gittim. Arabaya yaklaşıp arka kapısını açtı. "Hadi bin." Gitmek istemiyorum dedikce beni hiçkimse dinlemeyeceği için zorluk çıkartmadan arabaya bindim.
Bir kaç dakika sonra yan tarafımdakı kapı açılmıştı. Başımı çevirip oraya baktığımda Dağhan'ı gördüm. Sanki kaçacaktım. Birde onunla gidiyordum. O görmeden göz devirip önüme döndüm. Korumada bindiğinde arabayı çalıştırıp yola çıkmıştık.
+++++++++++++
Sessiz geçen araba yolculuğundan sonra uçağa binmiştik. Ve adam bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı ki uçakda da yanıma oturmuştu.
"Beni ne zaman bırakacaksın?" Canım sıkıldığı için merak ettiğim soruyu sordum sakince. Başını tabletinden kaldırmadan konuştu. "Canım ne zaman isterse?" Oturuşumu ona çevirip " Ne demek canım ne zaman isterse?" Adama bak ya keyfinin kahyası ne zaman isterse bırakacakmış. Oldu canım.
