Sabah ki kahvaltı mevzusu Jungkookun canını fena sıkmıştı. Küçük kendini odasına atarak Taehyungun yaptığı bu çirkin davranışı sindirmeye çalışıyordu. Jungkook dönecek bir yeri olmasa bile kendisine böyle muamele gösteren birinin yanında kalmaktansa çıktığı o cehenneme geri dönmeye yeğlerdi fakat Jiminin kendisine gelip Taehyung adına özür dilemesi, Taehyungun sabah ki tepkisinin altında kendisinden önce bu eve gelin olarak gelen kişilerden kaynaklı olduğunu söylemesi sinirinin az da olsa yatışmasına sebep olmuştu. Sakin bir kafayla Jiminden dinlediği şeyleri düşündü. Taehyungun daha önce nişanlıları tarafından canına kastedilmiş olması tepkisinin haklılığını kanıtlamasa da kendisininde bu konuda hatalı olduğuna dair bir takım fikirler doğurtmuştu. Jungkook bundan sonrası için Taehyunga karşı nasıl bir tavır takınması gerektiğini bilmiyordu. Bu kafa karışıklığı onun odasında epey bir vakit harcamasına sebep oldu.
**
Jeonların evinde ise telaş hakimdi. Damatları Yeonjunun artık bu evde yaşayacak olması evdeki herkesin telaş halinde olmasının sebebiydi. Soobin kendi odasını Yeonjunun eşyalarıyla birlikte tekrar düzenlemek zorunda kalmıştı. Kendisine ait odaya uyduramadığı ve sığdıramadığı bir takım eşyaların evde boş vaziyette bulunan abisi Jungkookun odasına taşınmasını emretmişti. Hizmetçilerin eşyaları taşımasını izleyen Yeonjun, Jungkookun boş odasıyla tekrar yüzyüze geldiğinde üzülmeden edemedi. Odada Jungkooka dair tek bir izin bile bulunmaması sanki onun burada hiç bulunmadığını, Yeonjunun hayatına ise kısa bir rüyaymışcasına uğrayıp gittiğini gösterir gibiydi. Yeonjun endişelenmeden duramıyordu. Ya Kim ailesi Jungkooku uygun görmez ve onu bir başına sokağa atarlarsa. Yeonjun sıkıntılı bir nefes aldı. Durum böyle bile olsa o tekrardan bir yolunu bulmalı ve Jungkookun evi olmalıydı.
***
Jungkookun gün boyunca Jimin tarafından ağzı yoklanmış ve genç efendisinin özünde çok iyi bir insan olduğu hakkında konuşmalara maruz bırakılmıştı. Jungkook içinde bulunduğu durum ve Jiminin yılmayan efendisine övgü methiyeleri sebebiyle Taehyunga bir şans daha vermeyi kabul etmişti. İşin özünde Taehyung statüsündeki bir adamın güvenmediği birinin hazırladığı bir şeyi yemeyeceğini de iyi biliyordu tabii. Yalnızca o an verdiği o tepkiye kırılmıştı. Jungkook gün boyu tüm ihtimalleri kafasında tartmış ve en iyisinin ondan özür dilemek olduğuna karar vermişti. Sonuçta evine dönemezdi ve gün sonunda hala onun nişanlısıydı. Taehyung izdivacın bitmesini istese onu çoktan bu evden gönderirdi. Jungkook ona ve kendisine bir şans daha vermek istiyordu.
Ev kapısının sürgü sesini duymasıyla Jungkook ayaklandı. Taehyung ayakkabılarını çıkarmak için ayakkabılığın yanında bulunan sandalyeye sırtı Jungkooka dönük bir şekilde oturmuştu. Jungkook dizlerinin üzerine özür dilemek için uzandı. " Sabah ki davranışım için sizden özür dilerim. Sizin gibi birinin güvenmediği birinin elinden bir şeyler yiyebileceğini düşünerek haddimi aştım. Akşam yemeği için her şeyi Jimin hazırladı hiçbir şeye elimi sürmedim. Lütfen yerken rahat olun." Taehyung arkasına döndüğünde dizleri üzerindeki bedeni görünce şaşırdı. Onun gibi birinin özür dileyebilecek kadar erdemli biri olduğunu düşünmemişti. Taehyung Jungkookun yanından geçerken " Beni yanlış anlamanı istemem. Ben tanımadığım herkesten şüphe ederim bu sana özel değil."dedi.
***
Jimin salona akşam yemeği için tepsileri bıraktığında odaya giren ikilinin arasında hala soğuk rüzgarların estiğini hissetti. Onları yalnız bırakmanın daha iyi bir fikir olacağına karar veren Jimin efendisi ve nişanlısına afiyet dileyerek odadan ayrıldı.
Yemeğe başladığımdan beridir Taehyungun olduğu tarafa bakmamaya çalışıyordum. Jiminin de bizi odada yalnız bırakışı zaten olmayan iletişimimiz iyice sıfıra indirmişti. Lokmalarımı uzun uzun çiğniyordum ki Taehyungun "Kıyafetine dökmüşsün."sözleri ile özür diledim. Özrüm ona sinirlendirmiş olacak ki "Bunun için özür dilemene gerek yok. Gördüm ve söyledim."ardından dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı "Neden her şeye bu kadar kolay özür diliyorsun Jungkook." Adımı ağzından duyuşumla bakışlarımız buluştu. Neyi kasttetiğini anlamadım. Kıyafetime yemek düşürmem onu rahatsız etmişti ki uyarmıştı değil mi? Verebilecek herhangi bir cevabım yoktu. Saniyeler geçiyor ve benden bir cevap bekleyen Taehyung yemek çubuklarıyla az önceki pozisyonunu koruyordu. "Özür dilerim, buna verebilecek bir cevabım yok."dedim. Cümlemin sonu ile Taehyung çubuğunu pirinç kasesine daldırmış "Bu kadar sık özür dileme. Sık dilenen özürler samimiyetini kaybederler." Taehyungun bu cümleleri boğazımdaki lokmanın sert bir şekilde mideme inmesine sebep oldu.
***
Yemeğin bitmesiyle Jungkook tepsileri mutfağa taşımış, yemek yedikleri alanıda hemen süpürmüştü. Saatin uyumak için daha erken olmasına kanaat getirdikten sonra salona Taehyungun yanına geçmişti. Taehyung salonda ayaklandığın da Jungkooka karşı "Banyo edeceğim."dedi. Jungkook Taehyungun arkasından kalkarak elini ensesine götürüp çekingen bir sesle "O zaman ben banyoyu hazırlaya-"daha cümlesi bitmemişti ki Taehyung gerek olmadığını bunu kendi başına yapabileceğini söyledi. Jungkook zaten kabul etse de bunu nasıl yapabileceğini bilmiyordu. Şimdi sobayı yaksa iki üç saate su anca ısınırdı. Peki o zaman Taehyung bu saatte sıcak suyu nasıl bulacakti ki. Jungkooka o an gelen farkındalıkla gözleri parladı. Kim ailesi pirokinezi yeteneğine sahip olmalıydı. Demek ki Taehyung banyoya girdiğin de yeteneği sayesinde suyu ısıtmak için su içinde ateş yakabiliyordu. Jungkook o an yine kendini bir işe yaramaz olarak görmüştü. Taehyungun az önce kapattığı kapıya bakarken içinden o cidden havalı diye düşünmeden edemedi.
***
Taehyung duştan çıktığında küçük bedenin mutfakta olduğunu gördü. Tüm banyo boyunca düşünmüştü büyük olan. Onu diğer nişanlılarıyla aynı kefeye koyması onun hatasıydı. Hem Jungkook; Jeon ailesi gibi köklü bir aileden gelip her hatasında gocunmadan özür dileyebilen biriydi. Onun karakterinin iyi olduğunu pek tabii Jimin gibi o da hissediyordu. Taehyung mutfağa girmeden kapının ucundan seslendi Jungkooka " Dün hazırladığın kahvaltıyı yemediğim ve seni suçladığım için kusuruma bakma." Jungkook ardından gelen sesle sıçradı. "Jimin az önce evine gitmek için çıktı, yarında geç gelecektir. Yarın kahvaltıyı sen hazırlarsın. Olur mu?" Jungkook şu anda aldığı özür ve geçen konuşmaya karşın şaşırmadan edemedi "Be-en mi?" Kapının ardındansa "Sabah beni zehirlersen seni affetmem."cümlesi duyuldu. Taehyung cümlenin sonuna doğru gülümsemeden edemedi. Jungkookun şu an ne halde olduğunu merak ediyordu. Gözünün önüne onun utanınca kızaran tavşan suratının gelmesine engel olamadı. Jungkook ise içindeki soruyu şimdi soramazsa bir daha soramayacağını hissetti. Çekingence " Aramız şimdi iyi değil mi?" Taehyung ise gelen soruyla kapının arkasında kendisini göremeyen Jungkooka kocaman bir sırıtış gönderdi. Sonrasında kendini toparlayarak "Sorun yok Jungkook. Bu arada banyoyu kullanmak istersen sıcak su bıraktım. Soğumadan gir." Ardından Taehyung arkasında nasıl bir Jungkook bıraktığını bilmeden odasına ilerledi.
Jungkook ise az önce Taehyungdan duyduğu cümlelerle duygulandı. Daha önce sıcak su da ettiği banyolar bir elin parmağını geçmezdi. Ailesi onun için hiç böyle zahmetlere girmezdi. Taehyungun ondan özür dilemesi ve kendisini düşünüp ona sıcak bir banyo bırakmış olması Jungkooku duygulandırmıştı. Jungkook Taehyungun duyamayacağını bilse de ardından sessizce teşekkür etti.Y/N Arkadaşlar selamlarr. Bir yeni bölümüzün daha sonuna geldik. Gidişatı nasıl buluyorsunuz. Bu arada en son kısmı yazarken feels üzerine feels geçirmiş olabilirim. Çiftimiz üzerinde biraz daha durduktan sonra ilerleyen bölümlerde asıl olaylara geçeceğiz arkadaşlar. Hepinizi öpüyorumm 🩷 Desteklerinizi belirtmeyi unutmayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Sight | Taekook
FanfictionAilesinin gözünde en ufak değeri olmayan Jungkook, Kim ailesine bir bohça çeyizle gelin gitmişti. My Happy Marriage'nin Taekook'a uyarlamasıdır.