Dream Sight | Taekook

32

Lee malikanesinin bahçesinde karşı karşıya gelmiş olan iki heybetli beden ilk hamlenin kimden geleceğini kestirmek istermişcesine birbirlerini izliyorlardı.
Taehyung kendisine meydan okuyan bedenin karşısında nişanlısının itirazlarını duymamazlıktan gelmiş anın verdiği heyecan ve sinirle orada bu meydan okumayı kabul etmişti. Şayet bu düelloyu kazanırsa Bay Lee ona Jungkookun güçlerini nasıl kontrol edeceğini öğretecekti. Bu sebeptendir ki esmer olan nişanlısı için elinden geleni ardına koyacaktı.
Taehyung çatılı kaşlarıyla kabzasından sıyırdığı kılıcını çekti. Karşısında ki hareketlenmeyi gören Mingyu da belinde ki silahı çıkararak karşısında ki bedene doğrulttu. Zaman kaybetmek istemeyen esmer beden elindeki kılıçla koşmaya başladı. Mingyunun silahından çıkan kurşunları çevik hareketlerle atalatan esmer beden karşısındakinin boynuna yaptığı hamleyle Mingyunun birkaç adım gerilemesine sebep oldu.
Taehyungun hırçın kılıç hamlelerinden kaçmaya çalışan beden esmerin kılıcı beline saplamasıyla bir sis bulutuna dönüştü.
Az önceki mücadelenin hararetiyle şakaklarında terin biriktiği esmer etrafını saran sisi derince içine çekti o an hemen arkasından gelen silahın patlama sesi esmerin aldığı soluğu verememesine sebep olmuştu. Silahtan çıkan kurşun esmerin kılıcı tuttuğu sol omzuna isabet etmişti. Acıyla dişlerini sıkan beden sarsılan duruşunu düzelterek arkasında bulunan Mingyuya döndü. Mingyunun pis sırıtışı esmerin tüm sinirlerini zıplatmıştı. Diğer eline aldığı kılıçla hiç yara almamışcasına tekrar atıldı  esmer beden.
Mingyu üzerine tüm siniriyle geldiği yüzünden belli olan adama sırıttığı sırada ne olduğunu anlayamadığı bir hızla kılıcın kendini teğet geçtiğini gördü. Kendine geldiğinde ise tam başının üstünde kılıcı başına indirmek için bekleyen esmer bedenle göz göze geldi. Mingyu o an bütün bahçeyi boğduğu sisle Taehyungun yine ıskalamasını sağlamış, sisin ardında ise kendini izleyen minik beden ve esmeri şok edecek o hareketi yapmıştı.
Sis dağıldığında esmer olan doğru görüp görmediğini anlayamamıştı karşısında duran onlarca Mingyu vardı. Mingyu kendine güvenen sesiyle "Sizi hafife almamalıydım kabul lakin sizin de beni fazla hafife aldığınızı düşünüyorum."dediği duyuldu. Taehyung karşısındaki adamın sesini daha fazla işitmek istemezmişcesine "Boş bir özgüvenle dolusun Mingyu." Demiş ardından kaldırdığı sol eliyle gökyüzünün kararmasına ardından ise göz alıcı bir şekilde parlamasına sebep oldu. Gökyüzünden topladığı tüm enerjiyi kılıcının ucundaki hedefe doğru yolladı. Parlak şimşeğin enerjisi kendine katlanarak gelirken Mingyunun yüzünde ki hayret paha biçilmezdi. Daha öncesinde hiç bu kadar yoğun bir enerji atağıyla karşılaşmamıştı. Mingyu yarattığı onlarca klonu son anda kendi önüne siper ederek ve bir miktarda sürüklenerek Taehyungdan gelen güçlü atağı savuşturdu.
Son durumu dizlerinin üzerinde atlattığı enerji selinin yorgunluğunu atlatmaya çalışan beden Taehyungdan gelen sesle doğruldu "Lee Mingyu şimdiden yorulmuşa benziyorsun." Altta kalmak istemezmişcesine cevapladı karşısındakini "Doğruyu söylemek gerekirse daha önce hiç kimse illüzyonlarıma bu kadar kısa sürede cevap vermemişti. Takdire şayan bir performans Bay Kim. Ama daha bitmedi." Toparlandığı gibi oluşturduğu yüzlerce eli silahlı Mingyu esmere bakıyordu. Esmer olan bu işin uzadığını ve kurşunun delmiş olduğu omzununda iyiden iyiye sızladığını da göz önünde bulundurarak bir önceki hamlesine kıyasla daha başarılı olduğu sıcak ateş enerjisi için odaklandı.
Yüzlerce Mingyunun namlusundan ateş alan silahlar daha önce karşılaşmadıkları büyüklükteki bir ateş topunun içinde eriyip gittiler. Sıcak ateşin enerjisi bahçedeki ve hatta ormandaki tüm canlıların içini kavuracak türdendi. Alevlerin içinde yere yığılan bedeni gördükten sonra esmer olan aktardığı tüm enerjiyi kesti.
Enerjinin kesilmesiyle sönen alevler bahçenin ortasında baygınca uzanan uzun bedeni günyüzüne çıkardı. Taehyung kılıcının ucuna topladığı son alev enerjisini baygın bedene yollamak üzereyken tam önüne kendini siper eden Jungkookun bedeniyle elleri tutuklu kaldı.
Jungkook Mingyunun bedeninin önünde gözleri dolu dolu ona yapmaması için yalvarıyordu.
Mingyu esmerin kendisinin yarattığı illüzyon üzerine tutuklu kalmış halini görmüş hemen yanına düşmüş olan silahını kaparak esmerin kılıcı tutan sol bileğine kurşununu yollamıştı.
Anlık bir sesle kaybolan Jungkookun illüzyonu esmer olanın şaşırmasına ve bileğini delen kurşunla kılıcını düşürmesine sebep oldu. Kurşunun verdiği sızı hissiyle bileğine dokunan esmer surtında hissettiği silah namlusu ile dondu. Hemen arkasından gelen "Ben kazandım Bay Kim."cümlesi ise esmerin bütün tüylerinin diken diken olmasına yetmişti.  "Şimdi verdiğiniz sözü tutmak zorundasınız."

Olanları daha fazla kenardan izleyemeyeceğini hisseden Jungkook yaş dolu gözleriyle Taehyungun adını haykırdı. Haykırışı o kadar kuvvetliydi bahçede ki tüm gözler ona dönmüştü. Bay Lee Jungkooku ikaz etmekte geç kalmış olacak ki Jungkook omzu ve bileğindeki yaralar yüzünden kıyafetleri tamamiyle kan olmuş nişanlısına doğru koştu. Koşusu sırasında Bay Leenin arkasından seslenen sesini duyuyordu elbet. Ama şu an kendisininde içinde kanayan yaralardan bihaberdi o adam. Jungkook tam nişanlısına ulaşmış ona sarılacaktı ki duyduğu parmak şıklatma sesiyle nişanlısı birden karşısından kaybolmuştu. Jungkook kendisini karşılayacağı iri beden yerine kendini boşlukta bulduğunda ise başından beri bir illüzyonun içinde olduğunu anca şimdi anlamıştı.

Y/N Selam arkadaşlar ben geldim. Final haftasından dolayı çok stresliydim. Bu yüzden bu bölümü onlarca kez yazıp sildim. İçime en sinmiş hali bu olduğu için bu şekilde yayınlamaya karar verdim. Usuba ailesi beni bile korkutuyor. Bölüm hakkında ki yorumlarınızı ve desteklerinizi bekliyorum. Yanlışlarım varsa da affolaa. Hepiniz seviyor. Mutlu haftalar diliyorum 🩷🩷