8

716 49 0
                                    


Bay Jeon yaklaşık on dakikadır hararetli bir şekilde karşısındaki insanla telefonda tartışıyordu. Yüzü kıpkırmızı ve son derece gergin mimikleriyle ahizeden gelen sesi dinliyordu;
-Verdiğin sözü nasıl öylece bozabilirsin Minsu. Bunun bir karşılığı olmayacak mı sanıyorsun?
Bay Jeon öfkeli dolu sesiyle ahizeye haykırdı;
-Jungkook artık sizi ilgilendirmez. Madem sizin için bu kadar önemliydi neden hiç arayp sormadınız. Benden önce siz sırt döndünüz ona. Yalan mı haa?  Şimdi kalkıp bana nasıl hesap sorabilirsiniz?
Ahizedeki sesin volmü azalsa da sertliğini koruyordu;
-Bize Jungkook'u Lee ailesine gelin olarak vereceğine karşın söz verdin madem sözünü tutmuyorsun bunu kendi yöntemlerimizle hallederiz ama unutma Jeon Minsu bu iş burada bitmeyecek. Yaptığın bu dönekliği unutmayacağız.
Hattın kesilme sesi Bay Jeonun kulaklarını doldurduğunda telefonu sert bir şekilde kapattı. Jungkook gibi işe yaramazın biri yüzünden bu kadar başının ağrıtılması daha da sinirlenmesini sebep olmuştu. Madem Lee ailesi torunlarını istiyorlardı bugüne kadar gelip onu alabilirlerdi. Seve seve Jungkook'u evlenmesi için kayınpederiyle gönderirdi.  Bay Jeon başındaki ağrının şiddetinin artırmasıyla içerideki hizmetçilerden ilaç istemek için bağırdı.

***

1 Hafta Sonra

Taehyung işten eve döndüğünde yorgun olduğu yüzünden okunuyordu. Bu aralar evde pek vakit  geçiremiyor, elinden geldiğince -bugün de olduğu gibi- akşam yemeklerini evinde yemek için boşluklar oluşturuyordu.
Yemeğini yerken sordu Taehyung "Gün içinde karşılaşamıyoruz. Ben çok erken çıkıyor ve bazen çok geç gelebiliyorum. Nasılsın, tüm gün evde sıkılıyor musun?" Jungkook yemeyi bırakmış "Aslında Jimin hep bir uğraş buluyor. Mesela bugün nereden getirdiğini bilmiyorum ama bir sürü dikiş dergisi getirdi. Farklı farklı şeyler diktik bugün." Taehyung anlıyorum dercesine başını salladı."Son bir haftadır Grosteklerle alakalı eğitimler daha da sıkılaştı. Birimdeki eğitmen eksikliği yüzünden orada bulunmam gerekiyor. Hiç sormadın ama bir haftadır geç gelmemin sebebi buydu." Jungkook Taehyungla her ne kadar arasını düzeltmiş olsada ona karşı hala çok çekingen hissediyordu. Aslında birkaç gündür onun neden evden kahvaltı yapmadan çıktığını ve çok geç saatlerde geldiğini sormak istemişti ama onu terslemesine karşında içinde hep birşeyler ona dur demişti. Şimdi görüyordu ki Taehyung bunu ona sormasını beklemişti.
Taehyungun bu beklentisine karşın hayal kırıklığına uğrattığını düşünen Jungkook "Özür dilerim."demişti. Karşısındaki adamın özünde herhangi bir şeye kırılmadığını yalnızca birazdan yapacağı teklifin red edilmesinin önünü almak için sergilediği bir laf cambazı olduğunu bilmiyordu. Taehyung sonunda yemeğini bitirmiş arkasına doğru yaslanmıştı ilgisiz tutmaya çalıştığı ses tonuyla "Özrünü yarın benimle merkeze gelirsen kabul ederim. Jimin evin eksiklikleri hakkında kafamın etini yemekte. "demişti. Ev ihtiyaçları birer bahaneydi doğrusu Taehyung yalnızca bir haftadır evde olan nişanlısının sıkılabileceğini ve beraber dışarı çıkmanın kötü bir fikir olmadığını düşünmüştü. Jungkooksa yapılan bu teklife karşın" Peki o halde."demiş ve hafifçe tebessüm etmişti.

***

Jungkook gece boyu Taehyungun kendisine ettiği teklifi düşünmüştü. Onunda kendisiyle merkeze gelmesini istemesi  küçük olana 'acaba ona ayak bağı olur muyum?' gibi fikrlerle bazı korkulara kapılmasına sebep olmuştu. Yine de tüm bunların yanında Taehyung ona değer veriyor olmalıydı ki böyle bir teklifte bulunmuştu. Hem bu bir randevuda sayılmaz mıydı?  Taehyungla randevu fikri küçüğün heyecandan kanının kaynamasına sebep oldu. Yarın ne giymesi gerekirdi. Jungkook dolabı karşısında umutsuzlukla omuzlarını indirdi. Sahip olduğu tüm hanbok takımları oldukça eskiydi. Kimisinin rengi solmuş, kimisininse bazı bölgelerinde yamalar mevcuttu. Aralarında en iyi durumda olduğuna karar verdiği; buraya gelirken giymiş olduğu hanboku dolabının dışına çıkarıp sandalyesinin üstüne koydu. Taehyungun giydiği takımlara bakarak kendisinin en kısa sürede yeni bir takım alması şart olmuştu. Jungkook yarına giyeceği kıyafetleride belirlediğine göre uyuma vaktinin geldiğini düşünmüştü. Yarın da erken kalkar yolluk birkaç şey hazırlardı kendilerine.
Küçük olan uykuya dalmak için gözlerini kapatmıştı ki kafasına dank eden düşünceyle gözlerini fal taşı gibi açtı. Kendisi az önce sırf Taehyungla daha uyumlu olabilmek için yeni bir hanbok takımı mı almak istemişti? Bunu neden istemişti? Çünkü insanların  kendisini Taehyunga uyan biri olarak görmelerini istemişti. Jungkook böyle açık bir şekilde kendinin onunla dışarıdan uyumlu bir çift gibi görünmek istediğini itiraf ettiğinde üzerindeki yorganı yüzüne kadar çekti. Bu fikirlerde nereden çıkıyordu. Jungkook hem yüzüne kadar çektiği yorganın kalınlığından hem de kafasında ki fikirlerin kendisinde sıcaklamaya sebep oluşundan üzerindeki yorganı kısa bir süre sonra attı. Farketmemişti ama son bir haftadır Taehyungun ona karşı ki davranışlarından etkileniyor, kendini boş zamanlarında onun hakkında düşünürken buluyordu. Taehyung kimsenin bu zamana kadar yapmadığı gibi onu sayıyor, fikirlerine danışıyordu. Yaptığı yemeklerde beğendiği şeyleri dile getirmekten ve kendisini takdir etmekten geri durmuyordu. Buraya gelmeden önce onun hakkında işittiği şeylerle Taehyungun alakasının olmadığını anlamıştı. O iyi biriydi ve ona güveniyordu. Jungkook biraz daha içinden Taehyung hakkında konuşmaya devam ederse kalan son uyku damlalarınında ondan kaçacağını biliyordu. Gözlerini kapattı ve daha fazla onu düşünmemeye çalışarak uyumaya çalıştı




Y/N Merhaba arkadaşlar. Bugün iki bölüm attım. Yarın atamayabilirim diye. Yeni bölümümüz çiftimizin ilk randevusu olacak. Bölümü nasıl buldunuzz. Desteğinizi ve yırumlarınızı esirgemeyin. Hepinizi öpüyorumm

Dream Sight | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin