Dream Sight | Taekook

16

Soobin kendi odasında oturduğu minderin üstünde yüzü pencereye dönüktü. Elleriyle daha kolay odaklanmasını sağlayan göz bandını çıkardı. Shigamiler sayesinde bir kaç anı görmüştü. Jungkook ve Kim Taehyungu. Karşılaştıkları günün aksine Jungkookun yüzünden tebessümün eksik olmadığı anılardı bunlar. Jungkook Taehyungun yanında mutluydu.
Soobin kaşlarının çatılmasına engel olamadı. Bay Leeye başından beri hak veriyordu şimdi ise gördüğü görüntüler içinde yanan kıskançlığa tuz biber olmuştu. "Hayır" dedi kendi kendine. Jungkook itibarınıda, başarısınıda bu kadar kolay elinden alamayacaktı.

***

Akşam yemeği Jaebumun bir sürü yersiz iltifatı ve Jungkookun utangaç ataklarıyla son bulmuştu. Birbiriyle iyi anlaşmış olan bu ikiliyi ise huysuz suratıyla izleyen Taehyung bulduğu her anda Jaebumu bozacak şeyler söylemişti. Jungkook ise kendisini kıskanan nişanlısının davranışlarına karşın Jaebumla muhabbet mesafesini olabildiğince ayarlamaya çalışmıştı. Aslında içten içe tüm bu olanlar, Jungkookun içinde gezen adlandıramadığı bir çeşit hazzın dışarı vurmasına sebep oluyordu. Küçüğün dudakları gece boyu sırıttı.

Yemek sonrası Taehyung nişanlısının etrafı toplamasına yardım etti. İşlerini bitirdikten sonra genç çift salonda başbaşa kaldı. Taehyung başının ağrıdığını söyleyerek nişanlısından başına masaj yapmasını istemişti. Jungkook dizlerine başını yaslayıp uzanan esmer bedeni izledi. Ellerini yavaşca esmerin şakaklarına getirip, üzerlerini parmak uçlarıyla ovdu. "Bu aralar çok sıkı çalışıyorsunuz sanırım." Jungkook heyecanını ele vermemek için muhabbet açmak istemişti. Şu an esmerin yüzüne eğilmiş onun pürüzsüz cildini izliyordu. Onu daha önce hiç bu kadar yakından izleme fırsatı olmamıştı. Esmerin her bir detayını aklına kazımak istiyordu.
"Evet. İşler biraz yoğun.".Taehyung cümlesini kurmadan önce yaladığı dudaklarına odaklanmış bir çift gözden habersizdi. Şakaklarındaki eller onu daha da mayıştırmıştı. Kapalı gözlerinden birini açarak "Jaebumu yemeğe çağırmak istemeni şaşırdım. İyi anlaşıyor gibisiniz." Jungkook minikçe tebessüm etti. "Hmm"diye mırıldandı. "Jaebum sıcakkanlı, iyi biri. Hem senin arkadaşların benim de arkadaşlarımdır." Taehyung içindeki kıskanç dürtüleri bastırmaya çalıştı. Gözlerini tamamiyle tepesinde kızarık yanaklarıyla ona gülümseyen gence çevirdi. Aklına bugün yaptığı yersiz tavırlar geldi. Kendine gülmeden edemedi. Jungkookta dizlerinde kıkırdayan bedeni farkketmiş olacak ki "Taehyung ah neye gülüyorsun? Oradan komik mi görünüyorum? Ona mı gülüyorsun"? Jungkook aklından geçenleri direkt dile getirmişti ki esmerin kıkırdamaları daha da büyüdüğünde kendisi de gülümsemesini genişletti. Esmer olan şakaklarını ovan elleri tuttuğunda onları doğruca öptü. "Ah Jungkook bazen o kadar tatlı oluyorsun ki" Jungkook ansızın aldığı iltifat ve öpücükler yüzünden kaskatı kesildi. Her ne kadar artık onunla konuşurken rahat hissetsede büyüğünden gelen temaslar ve minik öpücükler etkilenmesine sebep oluyordu. Donup kalması esmerin onunla daha da uğraşmak istemesine sebep oldu. Başını küçüğün dizlerinden kaldırıp kollarıyla yerden destek aldığında yüzünü  küçüğe daha da yaklaştırdı. "Masaj ve yemek her ikisi içinde teşekkür ederim." Jungkook kendine aşırı yakın duran yüze bakamamıştı. Bakışları dizlerinde, tırnaklarını avuç içlerine saplıyordu. Taehyung karşısındaki yüzün yanağına yavaşca yaklaşıp hafif bir öpücük kondurdu "İyi geceler kırmızı yanak." Cümlesi bittiğinde esmer olan minderin üzerinde put gibi duran gence bakıp  geniş bir gülümsemeyle odadan çıktı.

***

Soobin babasına bu evliliğin yanlış olduğunu Jungkook yerine kendisinin Kim ailesine gelin olarak gitmesi gerektiğini anlatıyordu. Lakin kendi sözünü asla ikiletmeyeceğini düşündüğü babası oldukca inatçı bir şekilde aynı cevapları veriyordu. Anlayamıyordu başka bir sebebi olmalıydı. Babasının kendisinin ağlamalarına bile kulak tıkadığı başka bir sebep. "Neden baba? Bana nedenini anlat?" Bay Jeonsa aynı konunun üzerinde daha fazla konuşmak istemiyordu ki "Artık sus Soobin. Daha fazla seni dinlemem istemiyorum. Jungkook artık bu aileden değil. Nedeni de ne seni ne beni ilgilendiriyor." Soobin babasının ilk defa gördüğü bu yüzüyle gözyaşlarını sertçe sildi. İçinde büyüyen öfkeye engel olamıyordu. Babası yardım etmeyecekse  kendisi bu olayı çözecekti. Herkese gününü gösterecekti.