I

12.9K 426 81
                                    



Mahalleli her zamanki gibi tatil gününde toplanmış kahvede okey oynuyordu. Kahvede yaşlılar haricinde gençlerde olurdu. Hepsi bir arada tüm gün boyu sohbet eder, okey oynardı. Hele ki gençler yılların okeyci amcalarını yendi mi tatlı bir kavga olurdu.

Şimdi de o kavgalardan biri oluyordu.

"Yav Yunus amca ne taş çalması. Yenildiniz işte kabul et amcam"diye söylendi Yavuz. Yunus amca ona ters ters bakarak küfür etti.

"Siktir lan. Dünde ki boksun daha. Hırsız piç seni"dedi huysuz huysuz Yunus amca. Her zaman yenildiğini kabul etmezdi zaten. Kahvedekiler ise kahkaha atarak çaylarını içiyordu.

"Bir el daha oynayalım o zaman amcam hee, ne dersin?"dedi Yılmaz. Ali'yi dürtüp göz kırptı. Ali ona gülümsedi ve başını 'sizden adam olmaz' gibisinden salladı.

"Siktir seni. Oynamam bir daha sizinle"diyerek okey masasından kalktı. Cebinden çıkardığı 50 TL yi masaya atıp küfür ede ede yürüdü. Tam çıkarken biriyle çarpıştı.

"Duydunuz mu lan"diye bağırdı Mehmet kahveye.

"Neyi lan" Yılmaz soluk soluğa kalmış olan Mehmet'e anlamaz bakışlar attı. Ali ise rahat bir şekilde sandalyeye oturmuş, bir elinde tespih bir elinde ise sigarası ile muhabbeti dinliyordu.

"Yav mahalleye  3 kardeş yerleşmiş dün akşam."dedi kesik kesik. Koşarak geldiği için nefesi tıkanmıştı

"Ee geldiyse gelmiş bizene amk"dedi Ali sigarasını içerken.

"Ali reis normal insanlar olsa neyse de kardeşler Kürtmüş amk"direk muhatabı Ali reis olduğundan ona bakarak konuşmuştu.

Ali ilk başta kaşlarını çatmış daha sonrada aniden ayağa kalkmıştı. Tabi arkasında  Yılmaz , Mehmet ve Yavuz'da vardı.

"Nerde evleri piçlerin"dedi sert sesiyle Ali. Adımları bakışları kadar sertti. İçinde büyüyen öfkesi patlatacak yer arıyordu.

"Sizin evin çaprazında reis" dedi Mehmet. Ali adımlarını durdurup arkasına döndü. Elleri yumruk olmuş burnundan soluyordu.

"Ulan siktiğimin evladı. Dibime gelmişler lan piçler. Benim niye şimdi haberim oluyor"diye inletti sokağı. Mehmet ise kendisine sert bakan reisin kolundan tuttu.

"Reis dün bizden kimse yoktu. Dün toplantı vardı biliyorsun. Benimde yeni haberim oldu."diye açıklama yaptı. Ali ellerini çekip hızlandı. 10 dakika içinde geldiği mahallesine göz gezdirdi. Evin çaprazına baktığında kapının önünde yabancı birinin sigara içtiğini gördü. Oraya sert adımları ile ilerledi. Sigara içen genç sinirli bir varlığın geldiğinden habersiz hava alıyordu.

"Selamünaleyküm birader."dedi Ali çatık kaşları ile. Genç kafasını kaldırıp baktı.

"Aleykümselam. Hayırdır"dedi. Zaten konuşması tam doğu ağzıydı. Ali bunu anladığı gibi yakasına yapışıp onu duvara çarptı.

"Hayır değil  amına koduğumun Kürdü."dedi tıslayarak. Sesi o kadar gürdü ki mahalleli balkona çıkmış olanları izliyordu.

"Ne yapıyorsun lan sen. Bırak yakamı" genç ne olduğu anlamadan burnuna yediği yumruk ile yere düştü.

"Bana bak lan. Yarına bu mahalleden siktirip gidiyorsunuz. Duydun mu beni"dedi ve karnına bir tane tekme attı. Yerde kıvranan gencin imdadını abisi yetişmişti.

"Ne oluyor lan burada" ilk Ali'ye bakan delikanlı daha sonra yerde kıvranan kardeşine çevirdi. Hemen yanına gidip durumuna baktı. Sadece burnu kanıyordu. Bez bastırılmalıydı. Ayağa kalkıp kardeşini çağırdı.

"Feza bez al gel hemen"diye bağırdı. O sırada ise bakışlarını onlara nefretle bakan adamlara çevirdi.

"Kim sikik vurdu  lan kardeşimi"diye bağırdı. Ali sinirli bir şekilde ona ilerleyip aralarında bir adım kalıcak şekilde durdu.

"Ben yaptım."dedi sadece. Sesi netti. Korkusuzdu. Fırat ilk inceledi ve daha sonra kafasını burnuna geçirip bağırdı.

"Kimsin lan sen siktiğimin dölü."diye bağırdı Ali'ye. Ali ilk burnunu kontrol etti daha sonra ise ona doğru adımlayıp yumruğunu yüzüne geçirdi.

"Bu mahallinin sahibi amına koduğumun kürdü."diyerek bir yumruk daha atacaktı ama cılız bir ses buna engel oldu.

"Rahat bırak abimi dağ ayısı. Ne istiyorsun ki sen bizden" bakışlarını ona çevirdi. Karşısında ise bunların zıttı olan bir oğlan vardı.

"Feza gir içeri abim"dedi sinirle. Feza ona dik dik bakan kişiden gözlerini çekip abisine çevirdi. Burnu kanıyordu.

"A-abi burnun"dedi ama abisinin sesi ile sustu.

"Feza içeri gir dedim"diye bağırdı. Feza gözleri dolmuş bir vaziyette başını salladı. Sonra da Ali'ye çevirdi bakışlarını. Ona sert bir şekilde bakan kişiden korktuğu için koşa koşa eve girdi.

"Buradan yarın gidiyorsunuz. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim"dedi ve Fırat'ın ayağının ucuna tükürüp evine ilerledi.

"Siktiğimin dölü."diye tısladı Fırat . Şimdi ilgilenmesi gereken iki kardeşi vardı.

Ali ise banyosunu eder etmez kendini ocakta buldu. Tek sakinleştiği yer burasıydı.

"Abi şu Kürtleri ne yapacağız"diye soru sordu Yavuz. Ali ise sigarasını yakıp sırtını koltuğa dayadı.

"Gitmeleri için elimizden geleni"diye kısaca açıkladı.

Kalbini de hayatını da ele geçirecek olan bir  çift ela gözden habersizdi reis  






Saldım gitti. Umarım beğenirsiniz!!!

Ali'nin CanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin