Ali'nin Canı

Ali~Feza

Bakmadan attım gibi 😂

Ali öylece Feza'nın yüzüne bakıp kalmıştı. Ne diyeceğini bırak ne düşüneceğini de bilemiyordu. Erkeklerden hoşlandığını kabul etmişti ama bu durum başkaydı bir kere. Kızlar gibi regl oluyorum demişti. Hazmetmesi zor olucaktı Ali için. Hele ki bu zamana kadar sığ düşüncelere sahip olduğunu düşünürsek daha da zordu. Öylece bakan Ali ayağa kalktı. Ellerini nereye koyacağını bilemediği için sağ sola oynatıyordu.

"Şeyy ben bir mutfağa gideyim"dedi ve Feza'ya bakmadan dışarı çıktı. Biraz kendisine gelmesi gerekiyordu.

Feza dolu gözleri ile kapıya baktı. İçten içe kabul edeceğini düşünmüştü Feza. Ama yanılmıştı işte. Onu kendi ailesi kabul etmemişti ki. Sevdiği adam nasıl kabul etsindi.

Gözlerinde ki incileri silip derin bir nefes aldı. Burdan hemen gitmeliydi. Daha fazla durmamalı ve sessizce hayatından çıkmalıydı.

"Evet evet sessizce gitmelisin."dedi ağlayarak. Yataktan doğrulup ayaklarını parkeyle buluşturdu. Tekrar ve tekrar derin bir nefes alıp kendince güç topladı.

Bavulunu aldı ilk. Daha sonra dolabı açıp kıyafetleri güzelce dürüp valize yerleştirdi. Buraya geldiği ilk gün nasılda ağlayarak yerleştirmişti oysa ki. Şimdi de öyleydi ağlayarak gidiyordu. Kısa bir sürede yerleştirdiği bavulunu kapının kenarını koyup telefonuna uzandı. Abisine aramak zorundaydı. Buradan nasıl gidileceğini bile bilmiyordu. Yatağa oturup telefonunu aldı. Rehberden abisine ararken kapı açıldı. Feza dolu gözleri ile baktı kapıya. Ali'yi görünce iyice dolmuştu gözleri.

Ali açar açmaz gördüğü valiz ile anlamaz bakışlarıyla baktı. Daha sonra bakışları yatakta ağlamış ve kızarmış gözleri ile oturan bedeni görünce yüreği sızladı. Kendine geleyim derken Feza'yı kırdığını akıl edememişti tabi.O sadece biraz toparlanmak daha sonra da onu bağrına basacaktı. Ama Feza'sı yanlış anlamıştı. Hızlı bir şekilde onun yanına oturup ellerini tuttu.

"Feza'm neden ağlıyorsun güzelim?"dedi üzgün bir şekilde. Sesi üzgün çıksa da tedirginlikte vardı. Feza burnunu çekip başını eğdi.

"Beni bırakacaksın sen. Sende onlar gibi benim lanetli olduğumu düşünüyorsun."dedi kesik kesik çıkan sesiyle. Ali duyduğu sözler ile Feza'ya sıkıca sarıldı.

"Ne bırakması Feza'm. Ben seni nasıl bırakayım. Ölüyorum aşkından. Sen beni bıraksan dahi ben seni asla bırakmam." Ali'nin konuşması ile Feza sarıldığı bedenden ayrıldı. Yanaklarında iz olmuş göz yaşları ile şaşkınca Ali'ye baktı.

"Nasıl yani. Sen sen şimdi beni bırakmayacak mısın? Regl oluyorum diye iğrenmeyecek misin?"dedi. Sesi gibi bakışlarıda şaşkın olan Feza Ali'ye baktı. Ali onun iz olan yaşlarını silip beyaz yanakları sıkı bir şekilde öptü. Feza öpücükler ile kapattığı gözlerini açtı. Ona aşkla bakan Ali ile içine derin bir nefes çekti.

"Senden nasıl iğrenebilirim ben Feza'm. Ne olduğun falan umrumda değil. Ben seni sadece sen olduğun için sevdim. Her şeyinle kabulüm ben. Asıl sen beni kabul ettiğin için sevdiğin için şanslıyım. Seni çok seviyorum unutma."dedi Ali Feza'nın göz altlarını okşayarak. Feza duyduğu cümleler ile mest olmuştu. Gülümsedi tatlı tatlı ve Ali'ye iyice sarıldı.

"Bende seni çok seviyorum Alişim."Ali onun saçlarına öpücük kondurup kollarını sıkıca sardı küçük bedeni.

Olduğu yerde huzurluydu. Ali Feza ile mutluydu. Bundan ötesi hiçbir şey umurunda değildi. Kim ne derse desin Ali asla Feza'dan ayrı kalamazdı. Kimse de ayıramazdı. Öylece düşünürken aklına bir şey gelince Feza'yı kollarından ayırıldı. Meraklı bir yüz ifadesi ile ona ne olduğunu anlamayan bakışlar atan Feza'ya baktı.

"Ne oldu Ali? Neden öyle bakıyorsun ki?"Dedi Feza merakla. Ali aklına gelen düşünceler ile başını sağ sola salladı.

"Yok hayatım bir şey. Saçma bir şey düşündüm de. Neyse hadi gel uyuyalım"dedi Ali halen kendine gelmeye çalışarak. Feza iyice merak ettiği için ellerini onun yanaklarını koyup ona bakmasını sağladı.

"Anlatsana yaa merak ettim aşkım"dedi tatlı tatlı. Ali duyduğu hitap ile nefesi kesildi. Daha fazla dayanamadan aniden onu altına aldı. Feza saniyeler içerisinde oluşan şey ile şaşkınca kirpiklerini kırpıştırdı.

"Senin aşkım diyen dilini yerim ben. Aşkım diyor birde tatlı tatlı. Isırırım seni bal çocuk"her kelimesinde dudağına öpücük kondurduğu için Feza konuşamadı.

"Derim tabi. Sevgilim değil misin?"dedi cilveli cilveli. Ali dudağına ısırıp Feza'nın yüzünü izledi bir süre. Öyle derin bakıyordu ki Feza bakışlarıyla bile nefesi kesildi. Çok çok keskin bakıyordu.

"Ölürüm oğlum sana ben. Öyle çok seviyorum ki seni. Anlatamam. Anlatmaya kalksam az kalır diye korkuyorum. Nasıl oldu bilmiyorum. Nasıl bu kadar kısa sürede böyle tutuldum inan bilmiyorum ama iyi ki oldu Feza'm. İyi ki sana aşık olmuşum. İyi ki sende bana olmuşsun. Senin bana aşık olman o kadar imkansız duruyordu ki gözümde. Sana yaptıklarım yaşattıklarımdan o kadar pişmanım ki. Sen affetsen bile ben affetmeyeceğim kendimi. Bu kalbim hep pişmanlık olucak. Beni hep sev olur mu?"dedi Ali aşk dolu sesiyle. Feza hiç kesmeden dinledi Ali'yi. Sadece o konuştukça yanaklarını okşadı.

"Ben çoktan affettim seni aşkım. Sende kendini affet benim için."dedi Feza aynı duygu dolu sesiyle.

"Seni çok seveceğim Ali'm."dedi ve dudağına sıkı bir öpücük kondurdu. Ali dolu gözleri ile yana kaydı ve Feza'yı sıkıca sardı.

"İyi geceler güzelim"dedi sessizce.Feza uyumadan ona aşağıdan baktı.

"Aliiiii" cilveli sesine Ali gülümsedi.

"Söyle Ali'nin canı söyle güzelim"dedi tatlı bir şekilde. Feza derin bir nefes aldı.

"Sen biraz önce bir şey diyecektin ya. Neydi o?"dedi merak ile. Ali düşündüğü şey ile güldü.

"Yok bir şey bebeğim yaa. Saçma bir düşünce işte."

"Söylesene yaa"dedi Feza doğrulup. İyice merak etmişti.

"Şey regl oluyorsun yaa. Belki sende şey olur musun ki diye düşündüm işte. Offf kapatalım konuyu güzelim. Gel uyuyalım hadi"dedi ona yanına çekerek. Feza daha da doğrulup anlamadığı için baktı Ali'ye.

"Offf. Ne çok merak ediyorsun yaa. Anla işte sende"dedi gözlerini kaçırarak.

"Neyi aşkım yaaa adam akıllı anlat şunu"dedi sahte kızgınlık ile.

"Acaba dedim hamile kalabilir misin diye düşündüm. Biliyorum saçmaydı ama düş..."

"Evet kalabilirim"dedi Feza pat diye. Ali sözünü bölen Feza ile başka yerlerde olan bakışlarını Feza'ya dikti.

Ne demişti o?