V

5.2K 349 31
                                    



Ali, annesinin onu dürtmesiyle irkildi. Şaşkınlığı gider gitmez kaşlarını çatıp Feza'nın karşısına geçti.

"Senin burada ne işin var lan"diye bağırdı Ali. Feza korkudan gözleri dolmuş bir vaziyette öylece Ali'ye baktı. Ne diyeceğini bile bilemeyen ufaklık sadece baktı Ali'ye.

Ali ise onun konuşmamasını daha da sinirlendi. Birden kolunu tutup onu sandalyeden kaldırdı. Feza korkudan tir tir titriyordu. Abilerinin yanına gitmek istiyordu. Bir an önce bu korkunç adamın yanından gitmek istiyordu.

"Bana bak Kürt bozuntusu. Hemen defolup gidiyorsun bu evden"diye gürledi. Feza onun bağırması ile irkildi ve ağlamaya başladı. Ali ise öylece sert bir şekilde bakıyordu.

Nergis hanım hemen oğlunun yanına gidip Feza'yı onun elinden kurtardı. Birden olan olaydan dolayı şaşırmıştı.

"ALİİİ BAĞIRMA ÇOCUĞA" diye bağırdı Nergis hanım. Feza'nın iç içe ağladığını ve korktuğunu görmüştü.

Ali annesine çatık kaşları ile bakarak burnundan soludu. İşaret parmağını Feza'ya uzatıp gürledi.

"Anne bu evine aldığın kişi mahalleye taşınan Kürt bozuntuları"dedi tiksinircesine. Feza aşağılanması ile başını önüne eğdi. Halbuki eğmesi gereken o değildi.

"Ali haddini bil oğlum. Türk bayrağının asıldığı her yer bizim. Ve bayrağımız altında yaşayan herkes bizim kardeşimiz. Bunun Kürt'ü Alevi'si yok Ali "dedi annesi. Ali annesine sertçe baktı.

"Anne sinir etme beni.Bir daha bu evde onu görmek istemiyorum. Anlaşıldı mı?"dedi Ali sertçe.

Nergis hanım daha fazla kudurtup uğraşmak istemiyordu. Hele ki Feza'nın korkudan titrediğini gördükten sonra.

"Ali hadi oğlum daha fazla saçmalamadan git. Sakinleş"dedi Ali'nin koluna tutarak. Ali annesine baktı ve derin bir nefes alıp evden çıkmak için kapıya yöneldi.

Nergis hanım rahat nefes verip Feza'yı su verdi. Ama Feza ağlıyordu sadece. Gözleri kızarmıştı. Nergis hanım çağırdığını pişman olmuştu bile. Bilseydi oğlu gittiğinde çağırırdı. Dün kavga ettiğini duymuştu ama ettiği kişinin bu oğlan olduğunu tahmin edememişti.

Salaktı.

"Sakinleş güzel çocuğum. Hadi bir bardak su iç"dedi şefkat dolu sesle. Feza elleri titremesine rağmen bardağı alıp sudan bir yudum içti. Yanan boğazına iyi gelen sudan sonra göz yaşlarını sildi. Ve Nergis hanıma baktı.

"B-ben gi-gideyim teyze"dedi ağlamaktan kısılmış sesiyle. Nergis hanım başını sallayıp ona sarıldı. Çok pişman olmuştu.

"Kusura bakma oğlum. Benim yüzümden oldu"dedi üzgün sesiyle. Feza onun özür dilemesi ile sarıldığı kollardan çıktı.

"Dileme Nergis teyze senin bir suçun yok ki. Hepsi o korkunç adamın suçu"dedi parmağıyla kapıyı göstererek. Nergis hanım onun dediği benzetme ile kıkırdadı. Feza ise onun gülümsemesi ile gülümsedi. İşte bu kadardı onun üzgün olması. Ufak bir gülümseme yeterdi. Nergis hanım onun bu saflığına içten bir şekilde gülümseyip yanaklarını öptü.

"Sen merak etme emi güzel oğlum. Ben onunla konuşup bir güzel kızacağım"dedi tane tane Nergis hanım. Feza başını sallayıp gülümsedi.

Feza daha sonra gitmesi gerektiğini söylemişti. Çıkar çıkmaz eve doğru adımladı. Giderken etrafına bakıyordu. O korkunç adam ile karşılaşmak en son isteyeceği şey idi.

Bugün zaten ona çok maruz kalmıştı. Eve gider gitmez elini yüzünü yıkadı. Abileri anlamaması lazımdı. Yoksa kavga ederlerdi. O yüzden göz altlarını kapatıcı sürmüştü. İşi biter bitmez televizyonun başını geçti.

Şu an anime izleyip olanları unutması geriyordu.


Nasıl gidiyor canlar? Var mı şöyle bir bölüm yazsan da okusak dediğiniz. Fikirlerinize açığım yani ❤️☺️

Ali'nin CanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin